Simsiyah Soma kömür diyarına bembeyaz umutlara yelken açıp ligdeki kötü gidişine son vermek amacıyla giden Bursaspor 3-1’lik yenilgiyle taraftarına yine karalar bağlatıp evine döndü...
Öyle ki; Timsah dün Siyah Beyazlı ev sahibine kayıtsız-şartsız teslim olurken, rakibinin eline ‘Ölümümden kimse sorumlu değildir’ yazılı bir kâğıtta tutuşturdu! Çünkü Yeşil Beyazlı temsilcimiz rakip kurşunlarıyla vurulmadı resmen intihar etti...
Zaten golleri atanlarda yiyenlerde, seyredenler de anlayamadı. Hatta yayıncı kuruluşun kameramanı da anlamamış olmalı ki; 3 golü de ekrana yansıtamadı!
Mesela; 12. Dakikada gelen ilk golde Bursaspor savunması ile kaleci topu birbirlerine bırakıp ‘Sen vur, ben vurayım’ diye oyuna daldı, o sahipsiz topa vuran Emre Can meşin yuvarlağı tıngır-mıngır ağlara yolladı. Bursaspor’un formasını giyen top oynamak için giyer.
Pozisyon seyretmek için değil!
Hele bir ilk yarı var ki, anlatılması zor.
Tabii ki anlaşılması da...
Tek bir pozisyon yok! İkinci yarı Mustafa Genç’in şeref sayısıyla birlikte 1-2 pozisyon var ama düşünülüp, taşınılıp yapılmış işler değil.
Karambol topları.
Böyle oynarsan maç sonu tabela da böyle yazar.
Bursaspor’da tabelaya tesir edecek, hatta değiştirecek 3 tane oyuncu var. Biri kaptan Enver, biri Kubilay Sönmez biri de Hasan Ayaroğlu...
Dün akşam için üçünü de ara ki bulasın. Futbol değil, saklambaç oynadılar.
Futbolda kaybetmenin ayıbı yok. Aciz kalmanın ayıbı var.
Timsah dün sahada resmen aciz kaldı!
Sözü fazla uzatmanın âlemi yok. Bursaspor’un kapasitesi aşağı yukarı bu...
Sezon başından bu yana bu takımın kadrosu iyi yerlere gelmez diye tutturdum. Dünkü oyunu görünce daha da inandım. Ben bu takıma en az 5 tane oyuncu lazım derken, bunu uykuda görmüyorum, sahada görüyorum.
İnşallah birileri de artık daldıkları gaflet uykusundan uyanır da onlarda görür...