DAKİKA 2 GOL BİR!

Mustafa ÖZKESKİN

8 ay önce

Bursaspor’da sezonun ikinci maçının hemen ardından futbolcularla hocanın daha teri kurumadan Teknik Direktör Yalçın Gündüz gitti!

Aslında bu durum Bursaspor’u yakından takip eden haberciler gibi bizim açımızdan da beklenen bir gelişmeydi.  Ancak zamanlama açısından bu kadar erken gerçekleşmesi herkes için tam anlamıyla bir sürprizdi...

Hoca ile yolların ayrılması camianın büyük bir kesiminden tasvip görürken, bir bölüm taraftar da Gündüz’ün gönderilmesi kararında aceleci davranıldığı görüşünü savunurken ligde 2 maçlık kötü başlangıcın sorumlusu olarak teknik patron gösterilip, yönetimin kendini kurtarmak için hocayı kurban ettiği iddiasındalar.

Bursaspor camiası yıllardır süre gelen teknik adam deveranının hiç yabancısı değildir. Hikâyelerin sonu hep aynı, kahramanları değişiktir... Takım kötü gidiyordur, başkan yeni teknik direktör arayışına girer, yüz yüze görüşmeye bile gerek yoktur, plan/proje dinleyecek vakti olmayan başkan yeni hocasının telefonunu çaldırır.

Futbolun yazılı olmayan kuralıdır.

Sezon başı, ortası sonu fark etmez işler yolunda gitmediğinde 25 futbolcuyu gönderemeyeceğine göre teknik adamı yollarsın.

Başkan bunu eyleme koyarken de hocasına yol gösterir:

‘Seni kovdum ama sen görevden ayrıldım dersin çevrene...’

Şimdi soru şu:

Yalçın Gündüz kendi isteğiyle mi ayrıldı yoksa yönetimin baskısıyla görevi bırakmak zorunda mı bırakıldı?

Yılların deneyimine dayanarak söylüyorum, Bursaspor taraftarı başkan, yönetim, yerel kent dinamikler gibi her kesimi istifaya davet eder, protesto eder ama geçmişte Yeşil Beyazlı formayı giymiş, evladı gözüyle baktığı hocasına bırakın istifa çağrısı toz bile kondurmaz.

Ancak Yalçın Gündüz’ün durumu biraz farklı bu anlamda...

Camianın büyük bir bölümünün göreve gelmesini tasvip etmediği, frekansının uyuşmadığı daha da ileri giderek olağanüstü kongre kararı alması adına yargıya başvurduğu mevcut başkan ile yönetiminin teknik direktörlük teklifini kabul ettiği gerekçesiyle Yalçın Hoca’ya pek sıcak bakmadığı da gerçek...

Öte yandan taraftarın istifaya çağırdığı başkana Gündüz’ün medya aracılığıyla ‘Köpekler istedi diye atlar ölmez’ gibi çirkin bir Lucescu repliğiyle sahip çıkması hoca-taraftar arasındaki köprünün iyice atılmasına neden olmuştur.

Peki; bu saatten sonra hoca değişikliği 'işleri yoluna sokar mı' derseniz, onu da bilemeyiz ama bildiğimiz aşı tutmazsa birilerinin de bavullarının toplamak zorunda kalacağı...

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI