İki takım için bundan sonrasına yol verecek bir karşılaşmaydı. Haliyle de kaybeden büyük ölçüde sıkıntıya düşerek yoldan çıkacaktı...

Oyun genel olarak İnegölspor’un üstünlüğünde geçti ama Bursaspor defansı o kadar katı bir takım savunması yaptı ki; maçın büyük bir bölümünde özellikle kendi ceza alanı içinde ev sahibi takıma bir tabure koyacak yer bırakmadı.

Nitekim Bordo Beyazlılar Bursa defansının arkasına sızıntı yapmak için oluk aradı ama hiç bulamadı.

Oyun başladığında Timsah rakibinin nefes alışını kontrol eden pozisyondaydı.

İnegölspor ne yapıyor, ne yapacak, ne yapmalı diye rakibini süzen bir tavrı vardı. Bu görüntü 35 dakika sürdü. Yeşil Beyazlı temsilcimiz baktı ki; ev sahibi ekipte hayat yok, Şenol Güneş’in kardeşi Bahattin Güneş’in ekibini yoklamaktan zorlamaya geçtiler.

Nitekim Özer Hurmacı’nın öğrencileri ilk rakip kale ziyaretinde Çağatay altı pasın içinde önüne düşen topu sağ ayak içi plase ile kalecinin solundan ağlara yollayıp golü buluyordu: 0-1...

İkinci yarı da bu şablonda başladı ama kısa sürdü. İnegölspor bastırıyor, kendi ceza alanına duvar ören Timsah direniyordu. Metin Cici ile Yılmaz Özensoy pusulayı şaşırınca ilk 5 dakikada beraberlik şansı güme gidiyordu.

Ama Hasan Ayaroğlu öyle yapmıyor; 52’de meşin yuvarlak ile ilk buluşmasında rakip 18 ceza yayının içinden sol ayağı ile attığı şutla golü eliyle koymuş gibi buluyordu: 0-2... 

BAS GAZI TİMSAHIM

Seyircisi önünde iki farklı geriye düşmenin mahcubiyeti ile Bordo Beyazlılar oyundan tamamen düşerek Bursa Kılıç Kalkan ekibi gibi bıçkın, keskin, sert ve ağresif bir görüntüye bürünüyor, bu da İnegöl tribünlerini ‘vur-parçala-öl-öldür’ benzeri futbol dışı sloganlarıyla maçın atmosferinin yükselmesine neden oluyordu.

Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur ile birlikte İnegöl Stadı’nda küfür de sel olup sahaya akıyordu!

Nasıl ve neden başladı ya da kim başlattı bilemem ama, 30 küsur yılını bir elinde mikrofon diğerinde kalem Bursaspor’un peşinde dolaşarak geçiren biri olarak Amed maçı dahil hayatımda hiçbir deplasmanda böylesine bir küfür sağanağı görmedim!

Bu maçın sonucuna göre Bursaspor açısından işin ucunda okyanusa açılmak da vardı, karaya oturmakta...

Haftalardır düşme hattını belirleyen kırımızı çizginin 1-2 tık üstünde titreşen Bursaspor’a hayati bu üç puanla Yeşil Işık yanmıştır, bundan sonrası gaza basma zamanıdır...