Daha beş günlük olan kızı Sahife’ye doyamadan kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Kader Salim, Almanya’da Türklerin de yoğun olarak bulunduğu Hamm şehrinde yaşıyordu.
Hastaneye kaldırıldığında eşi Hasan, ağlayarak tüm herkesten dua istemişti.
Ama maalesef kurtarılamadı Kader…
***
Aynı zamanda Bulgaristan vatandaşıydı ama ismi Kader’di…
Ailesi doğduğu topraklar olan Varna’da O’nu defnetmek istiyordu. Özellikle bu Korona virüsün tüm dünyada yaygın olduğu dönemde bu gerçekten de zordu.Sofya’ya giden uçaklarda iptaller yaşanıyordu.
Almanya’da Hamm Belediyesi uyum meclis üyesi ve aynı zamanda da Kader Hanımın komşusu olan Zafer Topak beyin paylaşımı ile haberdar olmuştum durumdan. Aynı gün içerisinde Fransa’dan bir Türk vatandaşı fişi çekileceği için özel bir uçakla Türkiye’ye getirildi diye bir haber okumuştum. Bu büyük bir devlet olmanın göstergesiydi benim için. Ama yeterli miydi?
Asıl olan kendi vatandaşların ile beraber dünyanın dört bir yanında ben Türk’üm diyen, Türk adı taşıyan herkese yardım elini uzatabilmekti büyük bir devlet olabilmek.
***
Zafer Topak ve arkadaşları ailenin de iznini alarak bir yardım kampanyası başlattı. İki günde; Almanya’dan ve diğer Avrupa ülkelerinden her yerden yardımlar gelmeye başladı.
Durumu bende paylaşmıştım. İki saat içerisinde binlerce kişi de paylaştı bu haberi. Türkiye içerisinden birçok kişi Kader’in durumuna üzülmüş ve yardım etmek istiyordu. Ama Almanya’da gerek Türkler, gerek Almanlar, Makedonlar, Arnavutlar, Bulgarlar çığ gibi büyüyen bu kampanyaya destek olmuşlardı, yeterli olan miktar çok kısa bir sürede toplanmıştı.
Zafer Topak, istenen belgelerle ilgili Alman makamlarına gerekli başvuruları yaptırmış ve hiçbir sorun yaşanmamıştı. Hatta eksik olan doğum belgesini bile görmezden gelmişlerdi. Ve sonunda ‘’ ölüm pasaportu ‘’ hazırdı.
Ben durumdan haberdar olur olmaz Sofya Büyükelçimiz Aylin Sekizkök’e durumu bildirmiştim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamasına rağmen Aylin Hanım ilgilenmiş, Almanya’da ki Türk konsolosluklarını haberdar etmişti. Yine değerli dostum Erdinç İmamoğlu’ da durumu YTB’ ye aktarmıştı. Yurtdışı Türkler Daire Başkan Yardımcısı Sait Yusuf Bey durumla ilgilenmiş, prosedürler ile ilgili yönlendirmeleri yapmıştı. Havaalanından, İstanbul Valiliğine kadar her birim bilgilendirilmişti.
Bulgaristan Sofya Büyükelçiliği ve Baş Müftülük temasları ile de cenazenin Bulgaristan sınırına kadar taşınması için gerekli tüm organizasyon yapıldı.
Bulgaristan Baş Müftülükte görevli Celal Faik, Türkiye’de ki kurumlar ile organize olarak cenazenin Varna’ya kadar taşınmasında büyük emekleri oldu.
İlk etapta yanlış anlaşılmadan dolayı cenaze nakli ile ilgili bir sorunla karşılaşıldı. Bu sorun kısa sürede çözülmüş olsa da bu sıkıntı yaşandığında Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, cenaze nakli için ihtiyaç duyulması halinde İstanbul Belediye’sinin cenaze araçlarını kullanabileceğimizin bilgisini bize vermişti. Sorun çözülmüş olsa da Yüksel Özkan ile bir alternatifimiz daha oluşmuştu.
Kader, bugün doğduğu topraklarda. Bu süreci size neden anlattığıma gelmek istiyorum.
Almanya’da din dil ırk ayrımı olmadan herkes yardım etti. Türkiye, vatandaşı olmamasına rağmen Türk ismi olan birine sahip çıktı. Özellikle tüm bu iyi niyet ile beraber bir şehirden bir şehire bile cenaze nakilleri zor yapılırken, Kaderimizin naaşı ülkeler arası boyutta kısa sürede olması gereken yere ulaştı.
Geride beş günlük bir bebek kaldı,
Bebeğinin yanında kalıp, cenazeye katılamayan bir eş kaldı,
Zor dönemlerde birlik ve beraberlik örneği bir dayanışma örneği kaldı,
Ve büyük bir devletin nasıl hareket ettiği örneği kaldı.
