USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Filenin ve Filibe'nin Sultanları

03-09-2021

Genelde hep bir, iki gün kalıp dönerdim ama bu sefer biraz daha uzun kalma şansım oldu.

Süre uzun olunca ailecek gidelim dedik ve kızçeleri de aldık yanımıza.

Malum gurbetçilerin dönüş vakti. Biraz tereddüt ettik aslında ama on saatte olsa beklemeyi göze almıştık.

Yola çıkmadan önce Sofya Büyükelçimiz Aylin Sekizkök’ün bir paylaşımı dikkatimi çekti. Avrupa Bayanlar Voleybol Ligi için A Milli takımımız Filibe’ye geliyordu. Doğrusu bu paylaşımı görünce Bulgaristan’a gitme isteğim bir kat daha arttı.

Bayraklarımızı da alarak yola çıktık. Uzun zamandır kızlarımı voleybol kursuna yollamak istiyordum ancak onlar yüzmeyi seçmişti. Bir türlü ikna edemedim voleybol için.

Yolculuk başlamıştı. Aklımda ise ‘’kızçeler voleybol maçı sonrası hele bir de yenersek, voleybola karşı ilgi duyarlar mıydı?’’ sorusu vardı. Kapıkule’ye geldiğimizde beklediğimiz gibi bir yoğunluk vardı. Dört saat bekledikten sonra sınırı geçtik ve bu bekleme süresi bu zamanlarda çokta kötü sayılmazdı. On yedi saat beklediğim zamanlar geldi aklıma.

Köyümüze vardığımız gibi dinleniriz diye düşünmüştüm ama bu benim için pek geçerli olmadı. Eşime hat almak için kasabaya indim. Ve kendimi Rodopların en tepesinde, Paşmaklı ( Smolyan ) Pomak köylerinde buldum. Sevgili doktor arkadaşımı buradan anmadan olmaz. Beni kasabada gördüğü gibi,   - Hadi gidiyoruz diyerek, altı saatlik bir yolculuğa götürdü.

Müslüman bir Pomak köyü Chepintsi’ye varmıştık. 1300 yıllarından kalan altın varaklı Kuran-ı Kerim bu yolculuğu yapmaya değer dedirtti bana. Bu ilginç konuyu başka bir yazımda detaylı olarak ele alacağım.

Ertesi gün olduğunda sabah erkenden kalktık, Ver elini Filibe…

Türkçe öğretmenliği yapan sevgili Zekiye Hasan öğretmenim ve biz güzel bir yolculuk ile Filibe’ye ulaştık. Türkiye- Çekya maçına dört beş saat daha vardı. Konsolosluğumuzun yanında ki güzel parkta gezerek, Cuma Camii’ne giderek, Filibe’nin eski şehrine giderek bu boşluğu değerlendirdik.

Caddelerde Türk Bayraklı kişileri gördükçe heyecanımız artıyordu. Türkiye yazılı bir tişört giyen bir genç kız ile fotoğraf bile çektirmişti Zekiye Öğretmen.

Maçın oynanacağı Kolodrom salonuna geldiğimizde heyecanımız daha da arttı. Filenin Sultanları maçtan zafer ile ayrıldı. Bizde büyük bir sevinç ile…

Ve sırada ki rakip belli oldu. Polonya… Yok, bu maça da gitmeden olmaz. Yarı final bizi bekler.

Önce kızçelere sorayım dedim.

-Maça gitmek ister misiniz?

Ve işte beklediğim cevap,

-Lütfen baba, lütfen gidelim. Filenin sultanlarına bi daha gidelim!

31 Ağustos, yine Zekiye Öğretmen, eşim, kızçeler ve ben… Gayet güzel bir takım olduk.

Yine aynı salona vardığımızda Büyükelçilik ve Konsolosluk yetkilileri gelen izleyicilere Türk Bayrağı dağıtıyordu. Vallahi, iyi ki dağıtmışlar. İçeri bayram yeri, içerisi gelincik tarlası…

Ve maç sonucu yine bir zafer… Polonya’yı 3-0 mağlup etmiştik.

Başka bir ülkede Türkiye Milli Takım maçı izlemek gerçekten bir başka…

Filibe’yi coşturan Filenin Sultanlarına, Büyükelçiliğimize, maça uzak ve yakından gelerek destek olan tüm taraftarlara teşekkür ederim.

Bu coşkuyu yaşamak gerçekten çok güzeldi. Çekya ve Polonya maçlarında Filenin ve Filibe’nin Sultanları olarak bizlere bu coşkuyu yaşattınız.

Haydi şimdi sırada Sırbistan maçı var. Ve yarı finale doğru gidiyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?