USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Prof.Dr. Mehmet Karahan ile maskeler üzerine bir söyleşi

11-04-2020

Özellikle TV programlarında yer alan yorumcular, bu kirliliğin ana nedenini oluşturuyor.

Bende konunun uzmanı ile bu konuyu görüşmek istedim. Sağlıklı bilgi her şeyden önemli olsa gerek…

Uludağ Üniversitesi TBMYO Müdürü ve aynı zamanda da üniversite yıllarımda örme, dokuma gibi tekstil derslerime giren Prof. Dr. Mehmet Karahan ile son günlerin yine vazgeçilmezi olan ZOOM üzerinden faydalı bir görüşme gerçekleştirdik. Bu yazımda sizlerle Prof. Dr. Mehmet Karahan’a sorduğum soruları ve kendisinin bu sorulara verdiği cevapları paylaşmak istiyorum.

Son dönemde sıkça duyduğumuz ’’N95’’ ve ’’Cerrahi maskeler’’ hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Bu maskeleri teknik tekstiller olarak nitelendirebiliriz. Genellikle;

N95 maskeler, 7 kattan oluşan ayrıca içerisinde ventil ve filtre bulunduran maskelerdir. N95 maskeler dış ortamdan gelen partiküllere karşı neredeyse %100’ e yakın bir koruma sağlar.

Cerrahi maskeler, ağız ve burun kısmını kapatan, 3 katlı maskelerdir. Cerrahi maskelerde önemli olan gözenek yapısının büyüklüğüdür. Korona virüsün 2-3 mikron olduğunu biliyoruz. Bu maskelerin ortasında bulunan filtre katmanını oluşturan meltblown kumaşının gözenek yapısı ise 10-12 mikron civarıdır. Bu maskeler yüzde yüz koruma sağlamasa da virüsün geçişini yavaşlatıyor. Bir bariyer oluşturuyor. Bu yavaşlatmanın derecesi tamamen sizin bağlı kaldığınız etki ile doğru orantılıdır.

Sonuç itibarı ile maske, hem kişinin dışarı mikrop atmasını yavaşlatır hemde dışarıdan gelebilecek mikrobun ya da virüsün geçişini yavaşlatır. Kullanılmalı mıdır? Evet kullanılmalıdır.

Özellikle son günlerde birçok kişide siyah maskeler görüyoruz, bu maskeler uygun mudur?

Daha çok internetten satışının yapıldığını gördüğümüz bu siyah maskeler, Nano-foam yani süngerden yapılıyor. Bu maskelerde gözenek büyüklüğü 20 mikron düzeyinde. Nano-foam`ların yani bu sünger yapıların üzerinde bakteri yaşama olasılığı da daha fazla.

Cerrahi maskelere mikroskop ile bakıldığında ise gözenek büyüklüğünün 10-12 mikron aralığında olduğunu görüyoruz. Bundan dolayı cerrahi maskeler daha avantajlı. Cerrahi maskenin yapıldığı materyal elyaf yada polimer, Polipropilen(PP) dediğimiz tamamen reaksiyona kapalı bir polimer. Yani virüsün orada bir yaşam alanı bulması çok kolay değil.

Devletimizin dağıtacağı maskeler hakkında ki görüşleriniz nelerdir?

Devletimizin dağıtacağı maskeler, elbette belirli standartlar içerisinde yer alan maskeleri almış ve onları dağıtıyor olacaktır.Açıkçası, burada bir şüphe oluşacağını düşünmüyorum.

Peki hocam, biz kendimiz evde maske yapsak nelere dikkat etmeliyiz?

Ülkemizde maske bulamama gibi bir sorun bulunmuyor. Ancak kendimizin yapmasını gerektirecek bir durum oluşursa, doğal liflerden olan pamuğun bir alerjen olmadığını ama bakterilerin sevdiği bir ortamı da oluşturabileceğini söyleyebiliriz. Bundan dolayı sentetik bir kumaş tercih etmek daha avantajlı olacaktır. Tabi alerjisi olan kişiler burada pamuğu da seçebilir. Burada dikkat etmemiz gereken konu; çok zorda kalmadıkça bu tür kumaşları maske gibi kullanmamalıyız. Özellikle uzun süreli kullanımda ve kalabalık ortamlarda bezden yapacağımız maskeler yerine cerrahi maskeleri kullanmalıyız.

Maskenin gözenek yapısı ile virüsün geçme olasılığı doğru orantı mıdır?

Gözenek küçüldükçe hava geçirgenliği azalır. Bu oldukça doğru orantılıdır. Gözenek büyüdükçe, hava transferi hatta sıvı transferi bile oluşmaya başlar. Bu özellikle öksürme, hapşırma gibi durumlarda etrafa saçılan sıvı partiküllerin daha kolay içeri girmesini sağlar.

Maske üretimi şu an popüler bir konu haline geldi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Son zamanlarda maske üretimi bir fırsat sektörüne de dönüşmüştür.Hiç doğru olmayan materyaller ile özellikle tela dediğimiz büyük gözenekli kumaşlar ile maske yapılmaya başlandı. Orta katmanda filtre özelliğini bulunduran meltblown olmaksızın maske üretiliyor. Çoğunlukla da Ultrasonik dikiş yerine el dikişi ile maskeler dikiliyor ve bu yöntemle elle dikiş metodu ile maske üretmek zaten hijyenik değil.

Şu anda maske takılması zorunlu hale geldi. Maske artık hayatımızda uzunca bir sürece olacak. Virüs bugün bitse bile insanlarda daha temkinli olma tepkisi oluştu. Salgın tamamen kontrol altına alınsa da oldukça uzun süreceğini düşündüğüm bir temkinli olma süreci olacaktır. Özellikle kalabalık alanlarda, fabrikalarda, hava alanlarında maske hala kullanılıyor olacak. Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de şu anda bu talebi karşılayacak bir arz yok. Ek kapasite oluşturmak lazım. Bundan dolayı Bursa’da bazı mesleki eğitim kurumları bu konuda kapasite oluşturmaya çalışıyor. Ancak bu tür girişimlerin sürdürülebilir olması zor. Bu tür girişimlerin daha kurumsal yapılar tarafından yapılmasi gerekir. Kurumsal yapılar bünyesinde yapılacak üretimin belirli standartlar içerisinde kalacak olması, daha güvenli şartlarda üretim yapılması açısında da ayrı bir öneme sahip olacak.

Sorularıma verdiği cevaplardan dolayı değerli hocam Prof. Dr. Mehmet Karahan’a çok teşekkür ediyorum. Maske takmanın önemli olduğunu ama günlük hayatta kullandığımız maskelerin %100 bir koruyucu olmadığını unutmayalım.

Eminim ki maske ile ilgili sorularınız cevap bulmuştur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?