26 Aralık 1984, Bulgaristan'da yaşayan Türklerin isimleri değiştirilmek isteniyordu. Kırcaali'ye bağlı köylerden biri olan Killi köyüne doğru yürüyüşe geçti Türkler. Bu isim değişikliği kabul edilemezdi. Türkan Bebeğin annesi ve babası da halkının bu isyanına katılacaktı elbet. Killi'ye doğru yol alındığında Bulgar askerleri kesmişti yolu. Bölgede ki Türklerin Killi'de birleşmesini engellemek istiyorlardı.
Evlerinize dönün çağrısına uymadı Türkler. Bir arbede ve silah sesleri...
Vurulmuştu Türkan, vurulmuştu yavrucak...
Annesinin kucağında, daha hiçbirşeyin farkında değilken, alnının ortasından vurulmuştu.
Türk kanı akmıştı Balkanlarda, Türkan ile... Sadece Türk olduğu için, sadece Türkan olarak kalmak istediği için.
Her 26 Aralık'ta dualar ile anarız biz Türkan'ı. Toplanırız vurulduğu, toplanırız vurulduğumuz yerde içimiz yana yana. Yüzyıllar geçse de Bulgaristan Türkleri unutmayacak Bebek Türkan'ı.
Biliyorum! Huzurlu bir yerde,
Belki de Naim Süleymanoğlu kaldırıyor şimdi O'nu havalara,
Recep Küpçü şiirler okuyor,
Nuri Turgut Adalı, torunu gibi bakıyor O'na...
Yaşasaydı, 37 yaşında olacaktı. Belki Onun da çocukları olacaktı.
Bazen yazamıyor insan,
İçinden geçenleri dökemiyor kağıda.
Biz seni hiç unutmayacağız TÜRKAN.
