Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, basın mensuplarıyla bir araya gelerek başkanlık görevinde geçen süreci ve projelerini paylaştı.
Toplantıya Özdemir’in yanı sıra CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ve Belediye Başkan Yardımcıları Tezcan Öztürk, Mahmut Demiröz, Serpil Altun, Okan Şahin, Zerrin Güleş, Şirin Biçer ile Nilüfer Belediyesi şirketi NİLBEL’i yönetecek olan İbrahim Mart katıldı…
“Hayırlı olsun” ziyaretlerinden dem vurdu, Alaatinbey’deki Nilüfer Belediyesi hizmet binasında ilk etapta kurumsal yapıyı çalıştıklarını anlattı…
Kurumsal yapıyı yediye böldüklerini ve bu süreçleri kimle yöneteceklerine karar verdiklerini paylaştı:
“Fikir aldık, akademik odalardan görüş aldık. Aklı ortaklaşmaya baktık. Böyle bir sürece başkan yardımcıları atadık. Nilüfer Belediyesinin sokaktaki algısı bir miktar bozuktu. 64 mahalleyi seçim kampanyasında gezmiştik, yine gezdik. İhtiyaçları tespit ettik, şikayetleri aldık. Kurumsal yeniden yapılanmada sahanın taleplerini ve Nilüfer belediyesine yönelik algısını göz önüne aldık. Nilüfer güzel, aynı zamanda da sorunlu bir ilçe…”
Başkan Özdemir seçim çalışmalarındaki bazı gözlemlerini anlattı:
“… Çay bahçesine giriyoruz. Hanginiz Nilüferli diye soruyordum, birkaç kişi el kaldırıyordu. Yıldırımlılar, Osmangazililer buradaydı. Hatta Erkan Aydın’ı ‘Senin seçmenler burada, buraya gel’ diye çağırdığım da oldu. Burası daha güvenli bir kent. Osmangazi’den, Yıldırım’dan 2,3 kadın geliyor, çayını kahvesini burada içiyor. Spor, kültür, eğlence kenti, güvenli kent. Bunu da kampanyamızda gördük…”
Doğrudur…
Yıldırım’da, Osmangazi’de hatta Gürsu ve Kestel’de yaşayan Bursalılar kazandıkları parayı Nilüfer’de harcıyor.
2000’li yılların başında Nilüfer otel kentti. Metro yoktu, minibüslerle ya da taksiyle ulaşım vardı. Kültür, sanat, eğlencenin merkezi Osmangazi’deydi. İnsanlar Nilüfer’e yatmaya gidiyorlardı. Bunu yazdığımda, dönemin Belediye Başkanı Mustafa Bzobey çalıştığım gazeteye geldiğinde “Abla göreceksin, üç, beş yıl sonra bütün Bursa buraya gelecek!” Aynen de öyle oldu….
‘TARIM ALANLARININ TALANINA İZİN VERMEYECEĞİZ’
Şadi Özdemir sanayinin, özel okulların, özel hastanelerin, AVM’lerin Nilüfer’de yoğunlaştığına dikkat çekti:
“…Bu kenti bu hale getiren geçmiş dönem başkanlarımıza teşekkür ediyorum.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’in Nilüfer’deki tecrübelerini tüm kente uygulayacağından eminim. Herkes Nilüfer’e gelmek istiyor. Göç talebini azaltacak önlemler lmak lazım. Nilüfer’e / Bursa’ya yeni sanayi bölgesi değil, nitelikli yüksek teknolojili sanayi gerekirken…Orta teknolojili sanayiyi TEKNOSAB’ı Nilüfer’de kuruyoruz. Karacabey’de 150-200 bin kişi çalışacak. O insanlar da Karacabey’de değil, Nilüfer’de yaşamak isteyecek… Talepleri karşılayacak planlama yapılmazsa kaçak yapılaşma geliyor. Tarım alanlarında binalar, fabrikalar yükseliyor. Tarım alanlarının talan edilmesine izin vermeyeceğiz. Nilüfer’e kaçak tek bir çivi bile çaktırmak istemiyoruz.”
‘ÇİFTÇİYİ DESTEKLEYECEĞİZ’
Başkan Özdemir 4 hassasiyetini sıraladı:
“… Gençler, kadınlar, dezavantajla kesimler, tarım alanları… Bunlar bizim için çok önemli. Enginar Festivali vardı. Geçen seneye göre iki kat fazla katılım yaşandı. 300 dönümde enginar ekiyormuşuz. Oysa satış sorunu yok. Nilüfer köylüsü enginar üretmekten vazgeçmiş…. Daha önce bin dönüme ekiliyordu. İyi fiyata satılırsa ürünü ekmekten vazgeçmezler. O yüzden onların desteklenip ayağa kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Bugün 14 Mayıs Çiftçi Bayramı, çiftçilerin bayram edecek hali kalmamış. Biz Nilüferin çiftçinin bayram edecek hale gelmesini istiyoruz. Çiftçiyi destekleyeceğiz…”
BÜTÜNCÜL KENTSEL DÖNÜŞÜM
“Nilüfer'de en büyük sorun deprem ve kentsel dönüşüm. Nilüfer’de deprem göz önüne alınmadan yapılaşma olmuş. Artık fay hatları belli. Yeni planlamalarda yer alır. Kentsel dönüşüm bina bina yapılırsa işimiz çok zor.
Depremsellik nedeniyle Nilüfer’de pek çok yer kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Yıldırım’ın dörtte üçü kaçak. Osmangazi’nin pek çok yerine kentsel dönüşüm gerekiyor…
Kentsel dönüşüme oralardan başlaması gerekirken, Nilüfer’de yoğunlaştı. Burada kentsel dönüşüm binaları yükseldi. Nüfus 3 kat arttı. Mesela Ataevler bölgesi!..
Ama okul, sağlık ocağı, yol, park, otopark, altyapı alanları artmadı.1980'li yıllarda Nilüfer’de ilk binalar yapılırken 3 eve 1 araba planlanmıştı.
Şimdi bir evden 3 araba çıkıyor. 1 arabalık yere 9 araba düşüyor! 30 kişilik sınıflar 90 kişi olacak ya da 45 kişilik ikili eğitim başlayacak. Bir süre sonra Nilüfer Bölgesi kimsenin yaşamak istemeyeceği yer olabilir.
Bir süre sonra Ataevler, Nilüfer’in standartlarının çok altına inmiş ve kimsenin yaşamak istemediği bölge haline gelecek. Bu modelden hızlıca vazgeçmek gerekiyor.
Bölgesel bütüncül planlar yapmak gerekiyor. Kimseye kamunun hakkını yedirmek niyetinde değiliz. Ancak bunlar, tek başına belediye başkanının çözeceği meseleler değil. Kent konseyi, akademik odalar, sivil toplum örgütleri ile çözeceğiz.”
Mevcutları ne yapacağız. Ruhsat almış. Yapı kullanma izni almış ya da yok. Mevzuata uygun değil. Komşusu yapmış, o yapmamış. Etrafındaki binalar yükselirken arada kalmış.
Fazlalık yapanların da belediyeye karşılığını ödemeleri gerek. Başkan gelecek, binaları yıkacak dedikodusu yapılmış. İlgili dernekle toplantı yaptık. Kimseyle kavga etmek derdimiz değil. Kazanılmış hakları da koruyacağız.”
KURUMSAL YAPILANMA /LİYAKAT / ORTAK AKIL / BAŞKAN YARDIMCILARI / YÖNETİCİLERDE KADIN ÇOĞUNLUĞU
Ardından sözü yeniden kurumsal yapılanmaya ve başkan yardımcılarına getirdi:
“7 Başkan yardımcısından 4’ü; 30 müdürden 17’si kadın… Nilüfer’de çalışanlar toplam 2 bin 901 kişi. 854’ü kadın, 2 bin 47’si erkek. Seçim çalışmaları sırasında eşitlik sözleşmesini imzalamıştık.
Bir gün personel alırsak cinsiyet kotası uygulayacağız. Ancak yönetim düzeyinde kadınlar ağırlıkta Ekibimizi ortak akıl ve liyakat çerçevesinde oluşturduk.
Ulaşım Müdürlüğü’nü Makine İkmal Müdürlüğü olarak ikiye ayırdık. Kırsal Hizmetler Müdürlüğü kurduk. İmar ve Şehircilik alt büroları vardı; Ruhsat ve Yapı Kontrol Bürosu ayrı müdürlük yaptık.
Yasaların zorunlu kıldığı Afet İşleri Müdürlüğü vardı. Basın Yayın Müdürlüğü ve Halkla İlişkiler iki ayrık müdürlük oldu.
Sıfır bütçeli Muhtarlıklar Müdürlüğü vardı. O da Özel Kalem’İn alt bürosu oldu. Kent savunması, kent çıkarları, kamu çıkarları deyip duracağım. Bu bir savaştır.
Göze alamayanlarla çalışmayacağız. Başkan yardımcıları olarak mümkün olduğu kadar konuya hakim arkadaşlarla yola çıktık.”
BAŞKAN YARDIMCILARI
Ardından da Başkan Yardımcıları kendilerini tanıttı.
Tezcan Öztürk:
1993 yılından beri Nilüfer Belediyesi’nde çalışan Öztürk Mali Hizmetler Müdürlüğü ve Yazı İşleri Müdürlüğü’nden sorumlu başkan yardımcısı…
İnşaat Mühendisi Mahmut Demiröz
İmar ve Şehircilik, yapı Kontrolü, Kent Tasarım ve Planlama müdürlüklerinden sorumlu başkan yardımcısı.
Bankacı ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi eski Başkanı Serpil Altun:
İnsan Kaynakları, Destek Hizmetleri, Hukuk, Emlak Hizmetleri’nden sorumlu başkan yardımcısı.
Eczacı ve Bursa Eczacı Odası eski Başkanı Okan Şahin:
Başkan Yardımcısı olarak sorumlu olduğu müdürlükler:
Basın yayın, Halkla İlişkiler, Tiyatro, Kültür ve Sosyal İşler, Kütüphane, Gençlik ve Spor…
Çevre Mühendisleri Odası eski Bursa İl Temsilcisi ve 2005 yılından beri Nilüfer Belediyesi’nde çalışan çevre mühendisi Zerrin Güleş:
Park Bahçeler, Veteriner İşleri, Sıfır Atık müdürlüklerinden sorumlu başkan yardımcısı…
Mimar ve 20 yıllık Nilüfer Belediyesi çalışanı Şirin Biçer:
Fen İşleri, Ulaşım, Makine İklam Müdürlüklerinden sorumlu Başkan Yardımcısı
Harita mühendisi Emre Karagöz aynı zamanda 4 yıllık Nilüfer Belediyesi çalışanı ve HKMO Bursa Şubesi 2. Başkanı:
Başkan Vekili olarak Zabıta, Afet İşleri, Ruhsat denetim Müdürlüğü’nden sorumlu.
Bir de Nilüfer Belediyesi’nin iştiraki olan NİLBEL şirketi var. Onun başına da Bursa kamuoyunun yakından tanıdığı Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi eski Başkanı İbrahim Mart getirilmiş. Kendisini yıllardır tanırım; bedel ödeyeceğini bilmesine rağmen kamunun, şehrin, ülkenin çıkarını savunmaktan asla vazgeçmedi.
NİLBEL’in başına getirilecek en doğru insan.
Velhasıl… Ekip sağlam; liyakat de göz önüne alınmış…
Başkan Özdemir Enerjikoop ile Nilkoop’ta ise yeni yönetimin kongre ile belirleneceğini söyledi…
Toplantının soru cevap kısmında ise Şadi Özdemir’in bazı başlıklar altındaki yanıtları şöyle:
AKADEMİK KALKAN
“… Akademik kalkan fikrimizden vazgeçmiş değiliz. Başkan yardımcıları arasında akademik odalarda başkanlık yapan isimler var. Biz hukuki ve profesyonel bir süreç olsun ve kalıcılaşsın istiyoruz. Arkadaşlar çalışıyor. Mekanizmanın parçası olmayınca yasal akış aksıyor…”
KOLON KESİMİ
“Kolon kesilmesi üzerine henüz bir çalışma yapmadık. İnşaat Mühendisleri Odası bir çalışma yapmış. Henüz bakamadık.”
ATAMALAR
“Atamalarda yetki belediye başkanınındır. Biz mümkün olduğunca danışarak hareket ediyoruz. Az hata yapmamız lazım.
TASARRUF GENELGESİ
“Şimdi Nilüfer Belediyesi 70 çöp arabası kiralamış. Bazı araçların sözleşmesi doluyor. 3 yıl bir şey yapmayacak mıyız? Biz vatandaşla sözleşme yaptık. Ne olacak. Yereli güçlendireceğiz derken, tüm yetkiyi merkeze alıyorsun. Bu çok da sürdürülebilecek bir şey değil.”
MALİ TABLO
“…Ben enkaz gibi kelimeleri kullanmıyorum. Finansman dengeleri gider yüzde 48, gelir yüzde 35 gerçekleşmiş. Gelir gider dengesi bozukluğu beklediğimden daha fazla. Düzelmesi için birkaç aya ihtiyaç var. Borç yükü epey yüksek. 9 milyonluk süregiden davalardan borç riskimiz var. Borçlardan şikayet etmeyi de kendime uygun bulmuyorum.
Şikayet etmem, varsa bir sorun hukuka giderim. Belediye başkanı olan arkadaşlar borçlara sığınmayacak, sığınırsa da başkan olmayacak. Belediye Başkanı adayı oluyorsunuz, aday olduğunuz yerle ilgili problemi biliyorsunuz. Bu problemleri aday olurken de biliyorduk.
Turgay Başkan arkadaşım, o ayrı bir şey. Ben herhangi bir şeyden sızlanma durumum yok. Turgay Başkan AK Partili de olsaydı şu anda söylediklerimi söylerdim. Algılar üzerinden insanları suçlamak haklı bir şey değil. Genel Başkan ‘borç çok mu’ dedi. ‘Önemli değil sürdürebiliriz’ dedim. Hukuki mesele varsa, hukuka gideceksiniz.”
MAL VARLIKLARI SATILACAK MI?
“…Mudanya’nın üretebildiği gelir kaynakları ile Nilüfer’in aynı değil. Oradaki fırsatlar daha az. Kamu malları satılmaz diye bir kural yok. Önemli olan adil olmak, açık satış yapmaktır. Önemli olan budur. Daha önce satışa çıkarılan gayrimenkuller vardı. Mesela 27 Mart’ta 150 milyonluk arsa satışa çıkartılmış,
Ama talip olan çıkmamış. Böyle çözülmez. Ben buranın sorunlarını Nilüfer'in mallarını satarak çözemem. Başka modeller üzerinde çalışıyorum. Hukuki altyapılarına bakıyorum. Bu model olursa, bir şeyi de satmamış olacağım. Borç da kalmamış olacak. Nilüfer Belediyesi’nin bine yakın malı var. Her biri para edebilir. Ama sistem kurmazsak, bir modelle yürümezsek futbol kulüpleri gibi olur.”
NİLÜFER ALGISI
“..Sahadaki vatandaşın bize ilettiği algıyı söylüyorum. Gerçek böyle değil, bazı sorunlar olsa bile, temizlik ve asfaltta da işler yapıldığını düşünüyorum. Finansman nedeniyle bazı şeylerin aksadığını söyleyebiliyorum. Asfalt dökmekte sıkıntı yaşıyorum. Yüklü alacağı vardı. Ödeyemiyoruz. Bazı sıkıntılar var. Sokaktaki algının fiiliyatta gerçek olduğu kanaatinde değilim...”