"Ağaç kesimi için izin ve talimat vermedik!”

Osmangazi İlçe Müftüsü Mehmet Uzun Yunuseli Gazeteciler Cami avlusunda kesilen ıhlamur ağacı için “Müftülük olarak böyle bir talimat vermemiz mümkün değil. İmam da vermez. Veremez” diyerek konuyla ilgili tutanak tutulduğunu söyledi.

H. Gül KOLAYLI

3 yıl önce

Yunuseli’nde BGC TOKİ Konutlarının bulunduğu yerdeki koruluk içerisindeki Gazeteciler Camisi’nin avlusuna duvar yapılmıştı. Önceden açık camiydi; şimdi duvarlı cami oldu. Güvenlik gerekçesiyle yapılan bu işlem makul karşılandı.

Ancak Gazeteciler Cami’nin bahçesinde, ortada bir yerdeki  25 - 30 yaşındaki ıhlamur ağacı çatır çatır kesildi. Site sakinleri görür görmez koşup gitseler de ağaç çoktan kesilmiş, hızar ile gövdesi dilimleniyordu. “Yazık değil mi?” ağaca derken, bahçedeki kalan ağaçların da kesileceğini öğrendiler. Belediye, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman Müdürlüğü akıllarına neresi gelirse arayıp şikâyet ettiler.

Zabıta geldi, hiç olmazsa diğer ağaçlar şimdilik kurtuldu…  Ihlamur ağacı eğer camiye zarar veren bir durumda olsaydı, TOKİ camiyi yaparken ağacı keserdi!

26 Eylül 2021 tarihli “O ıhlamur ağacının günahı neydi?” başlıklı yazımla konuyu kamuoyu ile paylaşmıştım. (https://www.bursa.com/makale/o-ihlamur-agacinin-gunahi-neydi-8552/) Sadece ben değil başka meslektaşlarım da yazdı. Sosyal medya hesaplarında da tepkilerini dile getirdi.

KALİTE BİRLİĞİ DERNEĞİ’NDEN KINAMA

Mustafa Karaman’ı yıllardır tanırım; ona Karamanoğlu diye seslenirim, eğilip bükülmeyen, sözünü esirgemeyen, TSE’den, Bursa’dan, memleketten yana duruşunu tanıdım tanıyalı koruyan biridir… Karamanoğlu da Kalite Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olarak kamuoyuna özgün yazı diliyle bir açıklama yaptı:

“Kesme!  Kesme kardeşim! Hiçbir şey için, ağaç kesme!  'Cami yapıyorum' diye de Ağaç kesme! 

Gerekirse o ağacı, caminin içine al. Caminin içinde büyüt. Ama o ağacı kesme.  Yer senin olabilir! Ama ağaç milletindir.

Milletin hakkına girme, Milletin ağacını kesme!..  Yunuseli, Basın Sitesinin karşısında bulunan park ta bulunan ağacın kesilmesini protesto ediyoruz.  Kesmek değil, çözmek gerek.

Ulucami’nin içinde bulunan şadırvanın hikayesini yeniden okuyunuz... "Ormanlarımdan bir ağaç kesenin başını keserim!" Diyen Fatih'i bir daha dinleyiniz... Bir ağaç için, Köşk'e alan (yer) değiştirten Mustafa Kemal'i iyi analiz ediniz...

Ne yapacaksanız yapın, ama ağaç kesmeden yapın! Ağaçları keserek değil, kaçak yapıları yıkarak alan açınız! Kamuoyuna saygılarımızla...”

OSMANGAZİ MÜFTÜSÜ MEHMET UZUN

Öte yandan site sakinleri tüm kamu kurumlarına başvurup bu durumu bildirip şikayetçi olmuşlardı.

Aralarından birisi gelen bir mesajı gönderdi; yanlış mı anladım, diye mesajı kaç kere okudum bilemiyorum, böyle bir cevabın olabileceğine inanamadım.

Ağaç kesimiyle Büyükşehir Belediyesi’nin hiçbir alakası yoktu! Bir yanlışlık olmalıydı. Konuyu önce belediyeden araştırdım; Şikâyetin yapıldığı makamlardan biri de Büyükşehir Belediyesi olunca, onlar da Osmangazi Müftülüğü’ne yazı yazmışlar ve gelen yanıtı olduğu gibi göndermişler.

Yanıt oldukça sıkıntılıydı. “Ağaç kesimi olmadığı” şeklinde anlaşılacak bir ifade vardı.  İşin doğrusunu öğrenmek adına Osmangazi Müftülüğü’nü aradım…

Konuyu anlattım. Osmangazi İlçe Müftüsü Mehmet Uzun ile görüşmeye davet ettiler. Dün gittim.  Hizmet binası Kamberler Parkı’na bitişik bir yerde…

Mehmet Uzun ile uzun uzun konuştuk. Kesilen ağaçların fotoğraf ve videolarını ve belediyenin gönderdiği mesajı gösterdim; soracağım ne kadar soru varsa da sordum… Söz konusu mesajın sosyal medyada dönmeye başladığını da söyledim.

“NE MÜFTÜLÜK NE DE İMAM İZİN YA DA TALİMAT VEREMEZ!” Osmangazi Müftüsü Mehmet Uzun çok net bir şekilde müftülük olarak Gazeteciler Camisi etrafına çekilen duvar içinde kalan alanda ağaç kesimi için hiçbir şekilde ne izin ne de talimat vermediklerini ağacın kesileceğinden de haberlerinin olmadığını söyledi.

Ayrıca dedi ki:

“Bizim ilçe müftülüğü olarak böyle bir şeye izin vermemiz mümkün değil. Gazeteciler Cami imamının da ağacın kesilmesi için talimat vermesi mümkün değil. Suçtur. Vermez, veremez,

Biz şikâyet olur olmaz ilçe müftülüğümüzden iki personeli görevlendirdik. Söz konusu camiye giderek inceleme yaptılar fotoğraf da çektiler. Bizim tutanağımızda ağacın kesildiği yer alıyor. Cami dernekleri tüzel kişiliktir. Onlar sorumluluğu almışlar… Soruşturmamız devam ediyor.” Gazeteciler Camisi’nde yapılan incelemenin tutanağını da gösterdi. Tutanakta 1 ağacın kesildiği net bir şekilde yer alıyordu… Hemen tutanağı da eklenerek“Osmangazi Müftülüğü’nün ağaç kesimi talimatı vermediğine” dair Büyükşehir Belediyesi’ne daha net ve anlaşılır yeni bir yazı yazılması talimatını verdi…

Özetle Osmangazi Müftülüğü ağaç kesim talimatı vermediğini anlatmak isterken farklı anlaşılacak bir ifade çıkmış ortaya

Osmangazi İlçe Müftüsü Mehmet Uzun’un bu konudaki açıklamaları içtendi. Şeffaf bir yaklaşım sergiledi. Sorduğum bütün sorulara yanıt aldım.

Tutanağı da inceledim. Ihlamur ağacının kesimi Cami Derneği’nin inisiyatifinde kesilmiş. İzin aldıklarını beyan etmişler.

Ancak, BGC TOKİ Site Yönetimi ise sadece bahçe düzenlenmesine izin vermiş. Ancak ne site yönetiminin ne imamın ne de Osmangazi Müftülüğü’nün ağaç kesimine izin vermesi söz konusu değil Zaten böyle bir yetkileri de yok.

“AĞAÇ KESİLİP DE ÇAY OCAĞI YAPILMASINA İZİN VERİLMEZ!”

 Orman Müdürlüğü ekiplerinin gelip inceleme yaparak seyreltme gerekiyorsa inceleme yaptıktan sonra ağaç kesimi için resmi izin yazısı vermesi gerekiyor. Şifai izin bile geçerli değil. İzinsiz kesimin ise cezai yaptırımı var.

Ağaç kesimi sırasında cami cemaatinden yaşlı bir kişinin ıhlamurun yerine çay ocağı yapacağını söylediğini hatırlattım ve camilere çay ocağı yapmanın resmi yöntemini sordum. Osmangazi İlçe Müftüsü Mehmet Uzun, Büyükşehir Belediyesi’nden izin alması gerektiğini anlattı… Ayrıca da şunları söyledi:

“Ağaç kesilip de yerine çay ocağına izin verecek müftüyü de Allah ıslah etsin… Asla böyle bir şeye izin veremeyiz…”

Şu çok net; bu saatten sonra Cami Derneği orada başka ağaç kesmez…  Bence o ıhlamuru katlettiklerine de çoktan pişman olmuşlardır.

Bir de Osmangazi İlçe Müdürlüğü’nün bünyesinde oluşturduğu “Hayır Market”i, çocuklara açık kütüphane ve depolarını gezdim. Onu da başka bir yazıda kaleme alacağım. Hakikaten güzel ve hayırlı bir işi hayata geçirmişler…

YAZARIN DİĞER YAZILARI