Emlak Vergisi Kanunu adında 1319 sayılı 47 yaşında bir Kanunumuz var. Bugüne kadar da sıklıkla orası burası değiştirilmiş. Bu Kanun Bina ve Arazi vergilerinin ne şekilde düzenleneceğini, toplanacağını düzenliyor. Özellikle Büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlar hem yüksek rayiçlerle hem de binde iki gibi iki misli ödemelerle mükellef olduğu için son zamanlarda Emlak vergileri epey can yakmakta.Kanunda epey istisnalar var. Kamu arazileri, dini yapılar, başkaca geçimi olmayıp 200 m2 yi geçmeyen tek eve sahip olanlar gibi uzayıp gidiyor liste.Büyük şehirlerde Belediyelerin gelirleri bu vergilerle doğru orantılı.Binalar için ayrı hesaplama yapılmakta, binanın arsa payı içinse ayrı.Yani bir evde oturuyoruz, hem arsasına hem binasına ayrı ödüyoruz.Aslında direkt haksızlık burada. Abartılı olmayan bir müstakil ev için veya siteler , daireler İçin hem arsa hem bina muamelesi yapılmamalı bu , işin doğasına aykırı. Bina için her sene rayiç belirleniyor. Ancak arsa değerleri dört yılda bir rayiç değerlemelere tabi.Bugünlerde kopan fırtına da buradan.Her ilde oluşturulan, muhtar, Belediye temsilcisi gibi komisyonlarlan geçen dört yılda bir her sokak ve cadde için ayrı ayrı yapılan ARSA değerlemeleri bazı yerlerde birkaç misli artırılmış.ve artırılan bu değerler muhtarlık binalarında askıya asılmış.Bu internet döneminde benim gibi becerikli bir bilgisayar kullanıcısı bile bu son rayiç değerlere ulaşamadı ya ' pes doğrusu. Gelir idaresi başkanlığında da bulunması gereken bu bilgi maalesef yok. Bilgileri Halktan gizlemek için devletimizde her tür yol denenmekte. Aldığım 'duyum' lara göre diyeyim, Bursa Nilüfer Özlüce tarafında vergiye esas değerler dört yıl öncesine göre dört beş misli artırılmış. Binayı arsayı üzerine koyup yıllık binde ikisini hesaplayınca Mayıs ve Kasım aylarında iki parça ödeyeceğimiz vergi ortaya çıkmakta. Geçen yıl ödediğimiz verginin birkaç mislini ödeme tehlikesi kapıda. Enflasyon dört yılda sadece % 40 artmış, maaş ve gelirler ise belki bunun da aldında.Ama ödenecek emlak vergisi birkaç misli.Pes doğrusu. Peki ne yapmalı.?Naçizane bir vatandaş olarak tavsiyem, Anayasa mahkemesi bu konuda bir absürt yasayı iptal ederek vatandaşa direkt vergi mahkemesi nezdinde ilgili belediye aleyhine dava açma hakkı verdi ve bu hakka dayanarak dava açılıp haksızlık hukuksuzluk giderilebilir. Masraflar külliyatlı bu nedenle de toplu dava açılmasını öneririm. Zaten iptal kararı yöredeki tüm rayiçleri iptal etmeye yeterli. Dikkat, dava açma süresi ( Adli tatil uzaması ile ) sanırım Eylül başında bitmekte.Sağlıcakla kalınız.