Şu kanun tasarıları meselesinde Ankara'daki büyük abilerimizi (Bakan, Müsteşar, Genel Müdür ve saire) bir çok kez anlayamadığımı, bazan (maalesef) niyetlerinden bile derin şüpheye düştüğümü belirtmek zorundayım.Nereden çıktı bu? derseniz, büyük gürültülerle, büyük maliyetlerle, göz boyanarak çıkarılan yeni temel kanun ve ekleri mevzuatların bir çoğu gerçekten ya işe yaramaktan çok uzak, ya da hakikaten deli saçması denilebilecek kadar gerçek yaşamdan uygulamadan bi haber metinler.Karşılıksız çek mevzuatında Ankara'nın yaptıkları halen canlı. Her çıkarılan mevzuat bir öncekini sildi. Son mevzuatın içinden ise milleti bırakın, ne hakimler ne avukatlar ne de yüksek yargı çıkabiliyor.Sonuçta çok basit bir çek yaprağı konusunda on farklı karar ve her mahkeme ayrı telden çalmakta. Ders almadık. Şimdi de İş davaları için ZORUNLU ARABULUCULUK getirileceği belirtiliyor.Peşinen söyleyelim. Hiç bir işe yaramayacak. nokta. Sadece dava safahatlarını uzatacak. Prosedür olarak kalacak. Efendim 4 binden fazla dosya Arabulucular tarafından karara bağlanmış mış. KocamanYALAN! İşverenler işçileri ile İBRA anlaşmasını ARABULUCU önünde yaparak İbra meselesini sağlama almaya çalıştılar O KADAR. Yeni Arabuluculuk mevzuatı çıktığından bu güne yargı yüküne binde bir bile faydası dokunmadı. Tıpkı kardeşi olan cezada UZLAŞMA müessesesi gibi. Cezada uzlaşma bir nebze daha mantıklı, akla yatkın, uygulanabilir sistem olmasına karşın, 'Millet olarak bu tarz kavramlara uzağız. Hayatımız UZLAŞMAZLIK üzerine kurulu.' Hal böyle olunca da mevzuatın sosyal yapımıza insanımıza uygun çözümler üretmesi gerekiyor . Ütopya-Kopya mevzuatlarla bir yere kadar. Sanırım arabuluculuk daire başkanlıkları, kadrolar, kiralar vs. milyarlarca lira çöpe atılmak üzere veya birilerinin cebi bir vesile ile dolmak üzere. Yargımızın yükü azaltılmak isteniyorsa Arabuluculuk ve uzlaşma müesseseleri ciddi biçimde sadece Ankara tarafından değil, tüm çevrelerin katılımı ile ele alınmalı.Ve yıllardır savunduğum üzre, hukuk sistemimizi daha çağdaş, daha adil, daha hızlı, daha güvenilir ve daha etkili kılmak, çağdaş uluslar arası hukukla da daha iyi entegrasyon için zorunlu arabuluculuk gibi safsatalarla değil, ihtiyari veya zorunlu TAHKİM'i öne çıkararak ilerlemeli.TFF'nin futbolda uyguladığı UÇK (Uyuşmazlık Çözüm kurulu), TFF Tahkim kurulu gibi kurulları, Uluslararası Futbol tahkimi (CAS) zorunlu tahkim örnekleri. Arada ufak tefek haksızlıklar olsa da on binlerce uyuşmazlık çok kısa sürelerde uzmanlar tarafından belirli bir disiplinde çözülebiliyor. Sigorta Tahkim örneğindeki ihtisas ihtiyarı tahkim müesseseleri çoğaltılmalı. Ayrıca sözleşmelere tahkim hükümleri konulması da bir şekilde özendirilmeli (mesela Tahkim hükmü varsa damga vergisi yarıya indirilir gibi .)İşçinin işverene karşı açabileceği davalar 10 yıl gibi afaki uzun sürelerden 3 ay gibi mantıklı sürelere düşürülerek istismar ve dava sayısında belirgin bir azalma da görülebilir. Bizden önermesi. Bir kez daha düşün ANKARA.Saygılarımla.