Başkan Yeliz Toy’un verdiği bilgiye göre okullardaki yardımcı personel açığı İŞKUR’un 9 aylık geçici görevlendirdiği personellerle çözülüyordu; ancak İŞKUR 5 yıl içinde 9 aylık geçici görevli olarak çalışmamak ve aile gelirinin 8 bin 250 liranın altında olması şartını getirince okullar yardımcı personelsiz kaldı!
Malum; 2020 ve 2021 yıllarında küresel Kovid salgını yaşandı. En fazla etkilenen alanlardan biri de eğitim oldu. Hem 2020 hem de 2021 yılında okullar kapandı, uzaktan eğitime geçildi.
Okulların açık olduğu dönemde ise devlet ve özel eğitim kurumları “Okulum Temiz” belgesi almakla yükümlü kılındı. Okulların açık olduğu dönemde ise hijyen, sosyal mesafe, maske gibi kurallar uygulanarak eğitim sürdürülebildi…
Devlet okullarındaki en büyük sorunlardan biri de yeterli sayıda yardımcı hizmetli istihdamının olmaması…
Eskiden Okul Aile Birlikleri velilerden alınan bağışlarla yardımcı hizmetli istihdamını sağlıyordu.
Varlıklı ya da beyaz yakalı ailelerin oturduğu bölgedeki devlet okullarında veliler okullara gönüllü bağış yapıyor.
Ancak dar gelirli ailelerin yaşadığı yerlerdeki okullarda velilerin gönüllü bağış yapması neredeyse imkansız…
Salgın hastalıkların neye mal olduğuna Kovid salgınında tanık olduk. Balık hafızalıyız, unutuyoruz…
Ama Kovid nedeniyle yaşamını yitiren arkadaşlarımızın ya da yakınlarımızın anıları hafızamızı tazeliyor…
KOVİD SALGININI UNUTMAYALIM! OKULLARDA HİJYEN ÇOK ÖNEMLİ!
Özellikle anaokulu ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin yaşları küçük; hijyen kurallarını tam olarak uygulayamıyorlar. Sınıf ortamlarının ama en çok da tuvaletlerin temiz olması gerekiyor.
Okullarda sınıfların, koridorların, tuvaletlerin temizliği için yardımcı hizmetli kadrosunda çalışanların olması şart! Yüzlerce öğrencinin eğitim gördüğü okulları bir ya da iki hizmetlinin hijyenik hale getirmesi sizce mümkün mü?
Kovid gibi bir salgın yaşadıktan sonra hijyenin ne kadar önemli olduğunu bilmeyen kaldı mı?
Bir de ülkemizde aşılama politikaları sonucu çocuk felci, kızamık gibi hastalıklar tarihe gömülmüştü… Aşılama politikasının olmadığı ülkelerden gelen sığınmacılar ya da düzensiz göçmenler beraberinde çocuk felci, kızamık gibi hastalık riskini de getiriyor…
Öte yandan Kovid salgın olarak tamamen bitmedi; sönümlendi ama hala ileri yaştakiler ve kronik hastalığı olanlarda riskli olmayı sürdürüyor, hala can kayıpları yaşanıyor…
OKULLARDA ÇALIŞACAK HİZMETLİ BULUNAMIYOR!
Peki okullardaki yardımcı hizmetli kadroları yeterli mi?
Son yıllarda okullardaki yardımcı hizmetli açığı İŞKUR tarafından 9 aylığına geçici personel görevlendirmesiyle gideriliyordu…
Ancak bu yıl işler değişti…
Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy’up yaptığı açıklamaya göre, İŞKUR devlet okullarındaki 9 aylık geçici personel istihdamında kriter değişikliğine gitmiş…
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy yaptığı açıklamada bu soruna dikkat çekiyor:
“Okullarda kadrolu yardımcı hizmetli istihdam edilmediği için bu ihtiyacı karşılamak üzere İŞKUR tarafından 9 aylığına geçici personel görevlendirilmekteydi.
Ancak İŞKUR'un getirdiği yeni kural binlerce okulu personelsiz bıraktı. İŞKUR bünyesinde son 5 yılda 9 aydan fazla istihdam edilmemiş olmak ve hane gelirinin 8 bin 250 liranın altında olması gibi kurallar nedeniyle okullarda çalışacak yardımcı hizmetli bulunamıyor.”
Yani… Okulun idari ve fiziki yapısına alışmış, önceden o okulda 9 ay çalışmış, öğrencileri bile tanır hale gelerek deneyimlenmiş yardımcı personelin bir daha o okulda çalışabilmesi için aradan 5 yıl geçmesi gerekecek…
Ayrıca evinde iki asgari ücretli varsa ya da bir asgari ücretli ve bir de emekli varsa yine İŞKUR tarafından okullarda istihdam edilemeyecek!...
OKUL MÜDÜRLERİ 9 AY GEÇİCİ GÖREV YAPMAMIŞ PERSONEL ARIYOR!
Yeliz Toy diyor ki:
“…Bursa’da okul müdürlerinin köy köy dolaşıp İŞKUR'da 9 ay çalışmamış işçi aradığı bir süreci yaşıyorken, yapılması gereken bu akıl dışı kuralı ortadan kaldırıp okulların yardımcı hizmetli sorununu çözmektir…
Okulların yardımcı hizmetli personel eksiğiyle başlamış olması daha ilk haftadan başta ishal olmak üzere birtakım hastalıkların yaygınlaşmasına neden oldu.
Covit salgını da devam ederken okulları kadrolu personelsiz bırakan hatalı politikalar, çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atmaktadır…”
Çocuklarımızın sağlığı her şeyden önemli… Kamu hastanelerinin durumu ortada. İnsanlar randevu bile alamıyor.
Ebeveynlerinin poliklinik hastası olan çocuklarını acil servise götürmekten başka çaresi yok. Özel hastane ücretleri ise pek çok ailenin altından kalkamayacağı kadar pahalı…
Devlet okullarını yardımcı hizmetli personelsiz bırakarak aslında çocukların sağlığı dolayısıyla ad halk sağlığı riske atılıyor; zira koruyucu sağlık hizmetlerinin başında hijyenin sağlanması geliyor.
Okullardaki tuvaletleri, koridorları, sınıfları öğrencilerin, öğretmenlerin ya da velilerin temizleyecek hali yok!
