Türk Metal Sendikası Genel Merkezi hafta sonu yaptığı basın açıklamasında grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde MESS’in yüzde 12’lik teklifini kabul edilemez bulduğunu ve sözleşme masasından kalktığını açıklamıştı…
Türk Metal’in açıklamalarında 14 Aralık tarihinden itibaren eylemlerin başlayacağı da yer almıştı.
Bugün ilk eylem MESS Bursa Bölge Temsilciliği binası önünde gerçekleşti.
Etkinliğe Türk Metal’in Bursa’daki şube başkanları ile fabrika temsilcileri katıldı.
Türk Metal Sendikası’nın Bursa’da 50 bine yakın üyesi ve 8 şubesi var. Şube Başkanları şu isimlerden oluşuyor:
Bursa Şubesi Başkanı Selda Tekman, Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ali Noyan, Bursa 2 No’lu Şube Başkanı Mustafa Tüfekçi, Bursa 3 No’lu Şube Başkanı İsmail Türk;
Emek Şube Başkanı Nizamettin Bilik, Osmangazi Şube Başkanı Mesut Erdem, Tofaş Şube Başkanı Ömürlü Bayram Gemlik Şube Başkanı Kemal Durmaz…”
‘MESS HAKLI TALEPLERİMİZE KULAK TIKADI!’
Ortak basın açıklaması ise Türk Metal Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Selda Tekman tarafından yapıldı…
Tekman sözlerine “Bugün burada işimiz, emeğimiz, ekmeğimiz, insan onuruna yakışır biçimde çalışma ve insan onuruna yakışır biçimde yaşama talebimizi bir kez daha haykırmak için buluştuk. Haklı taleplerimize kulak tıkayan, Emeğimizi görmezden gelen,Bizi yok sayan MESS’e sesimizi duyurmak için toplandık” diye başladı…
Ardından da toplu iş sözleşme görüşme sürecini özetledi:
“130 bin metal emekçisini ilgilendirenTürk Metal – MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri,12 Ekim’de başladı.Biz,12 Ekim’de masaya,
Vefakâr Türk Metal üyesinin bizzat hazırladığı taslağı koyduk.
O taslak, üyemizin alın teriyleyazılmıştır. Ve içinde sadece hakkını isteyen Türk Metal emekçisinin haklı talepleri vardır.Masadaki o taslak, bizim emanetimizdir.Çünkü Türk Metal üyesinin alın teri, işi, aşı, ekmeği bize emanettir…”
Türk Metal’in görüşme masasından neden kalktığına değindi:
“Biz, iyi niyet ve umutla oturduğumuz o görüşme masasından, gerçek bir hayal kırıklığı ile kalktık.
Sanki karşımızda, iyi günlerimizdeki “sosyal ortağımız” MESS yoktu da,İşyerlerindeki huzuru bozmaya çalışan, iş barışının dibine dinamit koymaya çalışan başkaları vardı.Biz, sadece ve sadece hakkımızı, insan onuruna yakışır bir yaşam talep ederken, MESS bize bunları çok gördü.”
‘SALGINDA İŞ BAŞINDAYDIK’
Basın açıklamasında salgın koşullarına da atıfta bulunuldu:
“Bütün dünya salgın yüzünden evine kapandığında, korkudan sokağa bile çıkamaz olduğunda, biz işimizin başındaydık.Eğer unuttuysanız hatırlatalım:
En zor, en ağır, en imkânsız koşullarda bile ürettik. Yeri geldi, beraber çalıştığımız kardeşimizi toprağa verip,Tezgâhımıza geri döndük.
Geri döndük ve çalıştık, ürettik, sizlere kazandırdık.O günleri unutmayın,
Biz, o en karanlık günlerde çalıştığımız gibi,mücadele etmeyi de, galip gelmeyi de, ‘Yeter artık, yeter!’ demeyi de iyi biliriz.”
‘MESS BİZE YÜZDE 12 ZAMMI REVA GÖRDÜ’
Toplu iş sözleşme görüşmelerinin neden çıkmaza girdiğini anlatan Selda Tekman şunları söyledi:
“Büyük umutlarla başladığımız görüşmelerden,Büyük hayal kırıklığı ile ayrıldık.
Bizim istediğimiz yüzde 29,57’lik zam talebimize karşı,MESS’in bize reva gördüğü sadece ve sadece yüzde 12 olmuştur.Gerisini de enflasyona bağlamış, geçmiştir…”
MESS’in sözleşmede bağlandığı enflasyon ise TÜİK’inki! 20 yıl ve öncesindeki zamanlarad enflasyon da vardı, devalüasyon da…
Ama o yıllarda TÜİK’in ve halkın enflasyonu birbirinden şimdiki gibi çok farklı değildi. Enflasyon oranı kadar maaş ve ücretler de zamlanırdı.
Bugüne bakın TÜİK enflasyonu yüzde 20 bile değil!
Ama halkın enflasyonu çok daha farklı, temel ihtiyaç olarak tanımlanan gıdada, temizlik malzemelerinde fiyatlar aldı başını gitti. Yüzde 100’e varan fiyat artışları var.
Gübre ve tarım ilaçlarındaki 7 kata varan artışlar ise 2022’de tarım ürünlerinin dolayısıyla gıdanın çok zamlanacağını gösteriyor. Bir ay önce 80 liraya aldığım 2 litrelik zeytinyağı dün gece 120 liraydı. Bugün kaça çıktı bilmiyorum.
Bakkalda üstünde fiyat yazılı olan kutu sütün fiyatı 8,25, yanındaki başka marka sütünki ise 15 lira… Zamlar almış başını gidiyor.
MESS’in kabul edeceği enflasyon farkı TÜİK’inki olacak. TÜİK’in enflasyon oranlarına artık bakkala, markete abur cubur almaya giden çoluk çocuk bile inanmıyor. Zira çocukların atıştırmalık abur cuburları bile artık el yakıyor!
‘İŞİNE GELDİĞİNDE SOSYAL ORTAK’
Tekman sözlerine şöyle devam etti:
“MESS bütün yeni taleplerimizi geri çevirirken, bize çalışma hayatımızı cehenneme çevirecek düzenlemeleri dayatmıştır.
İşte MESS’in bize layık gördüğü çalışma yaşamı budur.İşte bu yüzden,
Biz de uyuşmazlık tutanağını tuttuk, masadan kalktık.İyi günlerimizde sürekli olarak ‘sosyal ortak’olduğumuzu hatırlatan MESS, sıra zamma gelince bizi unutmuş görünmektedir.
Ama biz ona kendimizi hatırlatmasını biliriz,Hem de iyi biliriz.Şimdi sıra buna gelmiştir.Ve işte onun için buradayız.Buraya kendimizi hatırlatmaya…
Zor günlerde kimin ürettiğini, salgında kimin işyerlerine sahip çıktığını hatırlatmaya geldik.
MESS Genel Merkezi’ne,MESS Temsilciliklerine koyduğumuz çelenkleri her gördüklerinde, bizi hatırlayacaklar.”
‘BİZİ TEST ETMEYİN! HODRİ MEYDAN!’
Bursa Şubesi Başkanı Selda Tekman, Türk Metal adına yaptığı ortak açıklamada MESS’i uyararak şunları söyledi:
“Bu buluşma, MESS’e yaptığımız bir uyarıdır.Hem de dostça bir uyarıdır.Eğer bu uyarımızı dikkate almazlarsa, bizi yine duymazdan gelirlerse, sesimizi biraz daha yükselteceğiz.
Bu sefer üretimdeki gücümüzden gelen sesimiz duyulacak.Mesela 20 Aralık’tan itibaren mesailer kalkacak.Bakalım o zaman kim üretecek.Durmayacağız, işyerlerinde eylemler başlayacak.Mesela,Üyelerimizin çalıştığı işyerlerinde protestolar ve basın açıklamaları yapacağız.Yer gök bizim sesimizle inleyecek.
Ama MESS o sesleri bile duymazsa,İşte o zaman, sözleşme takvimi gereği kritik zamanlar başlayacak.
O aşamada izleyeceğimiz yol haritasını,Sayın Genel Başkanımız çizecek ve 25 Aralık’ta kamuoyuna ilan edecek.Onun için, buradan MESS’e yeniden çağrı yapıyor ve diyoruz ki;bizi iyi dinleyin.Cefakâr Türk Metal üyesine,
vefakâr metal emekçisine kulak verin.Alın terimizin karşılığını verin.
İşyerlerinde hissedilen gerilim huzursuzluğa dönüşmeden…
Gelin, uzattığımız eli sıkın.
Hakkımızı verin; işyerinde barışı, üretimde huzuru koruyalım.Gelin, yol yakınken dönün.Yoksa…Yoksa biz hazırız.Hakkımızı alan kadar mücadele etmeye kararlıyız.Bizi test etmeye kalkanlara da şimdiden hodri meydan diyoruz… Alayına hodri meydan…”
