Öncelikle yazıma başlamadan ‘Oksimoron’ kelimesinin Türk Dil Kurumu’na açıklamasını belirteyim “Zıt anlamlı iki kelimenin bir arada kullanılması.”Bursa’da bu anlama tamamıyla uyan ‘Güzellikler ve Çirkinlikleri” yaşayan bir kent.
Yakın dostlarım, sevdiklerim, çevrem benim sosyalist bir düşünceye sahip olduğumu bilir, ancak söz konusu Bursa olduğunda ne kadar muhafazakar, bir o kadar tutucu ve mikro milliyetçi davranışlarımı da suratıma söyler.
Avrupa’nın birçok kentinde bulundum, yaşadım ve çalıştım, Bursa’yı ‘Bursalılığı’ en iyi şekilde temsil ettim. Bu kentin ekmeğini yedim, yemeye devam ediyorum, doğdum, büyüdüm. Ne de olsa yaklaşık 200 yıldır bu kentte yaşıyoruz ve kök saldık.
Sizlerin de bildiği gibi köşe yazarlarımız Gül Kolaylı, Bahar Görgün ve Tarık Çapçı Bursa üzerine birçok makale yazdı ve yazmaya da devam edecek. Çünkü bizler, siz okuyucularımız gibi bu kentin en güzel yerlerde olmasını isteyen insanlarız.
Gelelim Bursalıların şikayetine;
-Sayın Başkan Bursa Altıparmak bir çöp
- Sayın Başkan hep Nilüfer örneği veriyorsunuz kat sayısını ne yapacağız?
- Sayın Başkan, belediye meclis toplantılarında, “Şu ilçede imar planı, şu ilçede bu imar planı” onay verildi mi? Tamam geçti.
-Bunun gibi sayılacak bir dünya sorun var!
-Uludağ’ın ranta açılmasına ne yapacaksınız?
-Bir Bursalı olarak artık sıkıldık Sayın Başkan, çünkü sloganlanlardan artık bıktık...
-CHP’li diğer belediyeler, kendi kentlerinde başta Suriyeliler olmak üzere göndermek için çalışmalar yapıyor veya yaptırımlar uygularken BURSA’da ne yapılacak?
Bu sorular uzayıp gider….
Ben basit bir dille şikayetimi dile getirdim
