Türkiye’de iki tane kurumun başında ‘Milli’ ibaresi vardır. Birincisi ‘Milli Savunma Bakanlığı’, İkincisi ‘Milli Eğitim Bakanlığı’;
Başta Bursa olmak üzere çok sayıda kentte, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışına görevlendirmiş olduğu ve özel okullarda mesleğini yerine getirmek için çabalayan eğitimci arkadaşım var.
Bu yazımda devlet okullarında veya yurtdışında görev alan değil de Bursa’da bulanan özel okullarda çalışan arkadaşlarımın ve onlar üzerinden bana iletilen diğer eğitimcilerin sorunlarına ‘Utanarak değineceğim’
‘NEDEN UTANARAK’ DİYEBİLEN OKUYUCULAR ÇIKABİLİR; ONUN İÇİN MADDELER HALİNDE YAZIYORUM:
-Bursa’daki özel okul sahiplerinin kaçı eğitmen?
-Bursa’daki özel okul sahipleri: devlet okulunda çalışan bir öğretmenle kendi okulunda çalışan öğretmenine aynı hakları tanıyor mu?
-Bursa’daki özel okul öğretmeni Milli bayramlarımızda, tatil yapabiliyor mu? Eğer tatil yapamıyorsa bunun fazla mesai ücretini ödüyor mu?
-Bursa’daki özel okul sahipleri: Bünyenizde çalışan öğretmenlerinizden ‘Hamile kalmayacaksınız, Eğer, hamile kalırsanız işten çıkartılırsınız diye neden kontrat imzalatıyorsunuz?
-Bursa’daki özel okul sahipleri: Sizler öğretmenlerimize verdiğiniz basit ücretleri baskı aracı olarak kullanarak, hem velilere hem de öğrencilere, öğretmeninin bir işçi olduğunu kabullendirdiniz. Eğer öğrenci yetersiz veya düşük puan aldığında neden puanlarını yükseltiyorsunuz?
-Bursa’daki özel okul sahipleri: Pandemi döneminde 5580 sayılı kanuna bağlı olmalarına rağmen öğretmenlerin neden maaşlarını ödemediniz?
Elbette bu sorunları ve soruları inanılmaz bir şekilde çoğaltabilirim...
SORUN EĞİTİMİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ:
Yazımın başında belirttiğim gibi Türkiye Cumhuriyeti’nde iki kurumun başında ‘Milli’ adı geçer. Tekrarlıyorum. Birisi Milli Eğitim Kurumu ve Milli Savunma Bakanlığı.
Bu yazıma kızan özel eğitim kurumlarını çalıştıran kişiler çıkacak. Bende onlara şu soruyu soruyorum: Sizin okullarınızdan çıkan kaç öğrenci sanat, fen bilimleri, felsefe, kimya, spor… Dünya çapında sizin okulunuzun yeri nerede? Başarınız nerede?
ÇÖZÜM NEDİR:
Çözüm oldukça basit, bu güzel ülke, Köy Enstitüleri’nde mücadele veren öğretmenler sayesinde ileriye doğru ilerledi. Eğitimin, halka yayılan bilimsel, çağdaş ve Milli BİR EĞİTİM’le olur.
