USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Türkiye’de İşsizlerin Bayramı

01-05-2023

Bugün 1 Mayıs, işçinin, emekçinin bayramı.

Açıkçası ben bayram kelimesini kullanmayı pek sevmem ve tasvip de etmem, 1 Mayıs işçinin, emekçinin ve üretenin mücadele günüdür.

Yaklaşık üç hafta önce TÜİK verilerine göre ülkemizde 3 milyon 514 bin kişi işsiz. Dar tanımlı işsizlik oranı 0,2 puan artarak yüzde 10 seviyesinde, geniş tanımlı işsizlik oranı ise 1,5 puanlık artış ile yüzde 23,4 oldu.

Geniş tanımlı işsiz sayısı şubat verilerine göre 9 milyona yaklaştı. Genç işsizler rakamı ise yüzde 19,2 olarak belirtildi ve İŞKUR şubelerin önünde ah çeken çok sayıda işsiz gençlere yenileri eklendi ve eklenmeye de devam edecek.

TÜİK verilerine baktığımızda 1 Mayıs’ı da bayram olarak kutlamamız biraz saçma olur. Güzel ülkemizde bu içler acısı tablonun bir de diğer tarafına bakalım.

Her ne kadar asgari ücrete zam yapılsa da ve ek zam konuşulsa da bırakın yoksulluk sınırını açlık sınırının altında yaşıyoruz. Burada sizlere kalem kalem çarşı pazarın fiyatlarını çıkartmayacağım, bu fiyatları yazsam da yalancı durumuna düşerim çünkü artık fiyatlar aylık, haftalık değil de günlük değişmeye başladı.

Artan maliyetler, alınan düşük ücretler toplumumuzun birçok kesiminde artık bıkkınlık yarattı. Bazı kesimler şükür etse de çoğunluk etmiyor. Sebebi ise yoğun çalışma temposu ve karşılığında alınan emek gücü şükür etmeyi karşılamıyor.

Yaşanan bu düzensizlik nedeniyle şikayetçi olan işçiler örgütlenip sendikalaşmaya gittiğinde ya dış güçlerin maşası, ya vatan haini ilan edilip işten çıkartmayla tehdit ediliyor. Geçtiğimiz gün Bursa Barosu tarafından yapılan basın açıklamasında da belirtildiği gibi ülkemizde sendikalaşma oranı gittikçe düşüyor.

HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ

Siyasilerin dediği gibi ülke ekonomik olarak zor günler geçiriyor ve “Hepimiz aynı gemideyiz, ya gemi batacak ya da hep birlikte bu gemiyi yüzdürmeye devam edeceğiz” İyi de bu geminin lüks kamaralarında ülkenin belli bir azınlığı otururken, keyfini sürerken ülkenin çoğunluğunu oluşturan emekçiler devamlı kürek mahkumu olarak mı kalacak? Demek ki gemi hepimizin o zaman lüks kamaralarda oturan belli bir azınlıkta keyiflerinden feragat ederek karlarına kar katmaktansa elde edilen geliri eşit ve adil bir şekilde toplumun her kesimine yaymak zorundalar.

İşin özeti, ülkemizde yer alan mavi yakalı, beyaz yakalı, kol emeği, fikir emeğini ortaya koyan hayattan istedikleri eşit adil bir sistem içinde yaşamak olan işçilerin, köylülerin artık dayanacak bir gücü kalmadı.

Umarım ileri ki yıllarda 1 Mayıs'ı gerçekten bir bayram gibi kutlamak dileğiyle.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?