Şunun şurasında yerel seçimlere 5 ay gibi kısa bir süre kaldı…
İktidar partisi belediye seçimleri için harıl harıl çalışıyor.
Büyükşehir ve ilçeler dahil tüm belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri, milletvekillerinin çoğunluğu sahada…
Onca ilçe başkanı görevden alındı, pardon “Görevlerinden aflarını istedi”; ama parti içinden tık çıkmadı.
Fısıltıyla konuşuldu belki, ama onlar da bizim kulağımıza gelmedi…
Muhalefet partilerine gelince…
İyi Parti’den eski Büyükşehir Belediye başkanlarından biriyle adaylık için görüşüldüğüne dair kulis bilgileri sosyal medyada sıkça paylaşılıyor…
Rahmetli Hikmet Şahin Büyükşehir’den aday gösterilmeyince 2009’da yüzde 6,15 oy almıştı…
İYİ Parti’nin 14 Mayıs 2023 Genel seçimlerindeki oyları zaten yüzde 12!..
Muhalefet partisi oy verenleri tepkili…
Özellikle de ilk kez oy kullanan Z kuşağı… X kuşağı ile Y kuşağı arasında çok keskin fark yoktur…
Ama Z kuşağı çok ile diğer kuşaklar arasındaki fark çok keskindir…
Onlar dijital çağın çocukları; hayata yaklaşımları ve tepkileri farklı. İstikrar ve doğru yaklaşım onlar için çok önemli.
Z kuşağının bir kısmı zaten sandığa gitmedi… Gidip de muhalefet partilerine oy verenler de oylarının boşa gittiğini düşünüyor.
Seçimin kaybedilişi, seçim sonrası liderlerin açıklamaları, Millet İttifakı’nın dağılması gibi pek çok etken var…
Özellikle de Z ve Y kuşağı CHP seçmeni çok tepkili. Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktaki ısrarı seçmenin önemli bir kısmında ciddi tepki alıyor…
Şu anda Bursa yerelinde ve Türkiye genelinde CHP’lilerin tek derdi kurultay ve genel başkan olarak kimin seçileceği….
Bursa’da İl yönetimi ve İl yönetiminin en büyük destekçisi olan milletvekili Sarıbal, Kılıçdaroğlucu…
Nurhayat Altaca Kayışoğlu tavrını değişimden yana koyarak Özgür Özel’i destekliyor.
Hasan Öztürk hiç dillendirmese de Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceği varsayılıyor.
Kayıhan Pala’nın kimi destekleyeceği muamma…
Son il genel kurulunda seçilen delegelere gelince; her ne kadar il Başkanı Nihat Yeşiltaş, Kılıçdaroğlucu ise de, delegelerin çoğunluğu olmasa da bir kısmı Özgür Özel’e oy verecektir…
CHP camiasında genel kanaat şöyle:
“Türkiye genelinde delegasyonda Kılçdaroğlucular ağırlıkta; ama sanki hava tersine dönüyor!”
Mahallemdeki yılların CHP’lisii bir esnafın görüşünü aldım… Söyledikleri son dönemde görüştüğüm pek çok CHP seçmeninin dedikleriyle örtüşüyor:
“Abla… Kılıçdaroğlu kurultayda genel başkan seçilse de seçilmese de elimizdeki büyükşehir belediyelerin bir kısmını zaten kaybedeceğiz.
İttifak dağıldı zira. Kazanırsa daha çok oy kaybedeceğiz. Kılıçdaroğlu belki o zaman yenilgiyi kabul edip gider.
Bak benim oğlum bu yıl ilk oyunu kullandı.
14 Mayıs seçimlerinde CHP için çalıştı, arkadaşlarını ikna etti, döndürdü, hep birlikte ilk oylarını Kılıçdaroğlu’na verdiler. Şimdi çok kızgınlar. Bir daha oy vermeyeceklerine yemin billah ediyorlar.
Ben de bir şey diyemiyorum, neyini savunacağım ki. Savunacak bir şey bırakmadılar ki bize. Partiyi evlatlarımıza bile savunamıyoruz, el aleme ne diyebiliriz ki!”
AVUKAT GÜLŞEN ÖZDEMİR'İ YİTİRDİK
Avukat Gülşen Özdemir Kirişçi Kızı Çıkmazı'nda, eski Bursalı Demirciler diye anılan ailenin geliniydi. Kayınpederi Hasan Amca Kayhan Demirciler Çarşısı'nda esnaftı.
Kirişçi Kızı Çıkmazı'nın sondan bir önceki eski Bursa evine gelin olarak gelmişti. Eşi İrfan abi (Özdemir) de avukattı. Uzun süre mahallemizde oturdu...
Küçüktüm, ama onu çok severdim. Necatibey'deki bir veli toplantısına hem yeğeni hem de benim için katılmıştı... Toplantı sonrasında "Bütün öğretmenlerden övdüler, notların çok iyi, çok gurur duydum"demişti... Yeğeninin akademik başarısı düşük, dikiş, nakış, gıda dersleri iyiydi, benim ise tam tersiydi...
Kitap okuma alışkanlığım vardı, TKM'nin bodrumunda bulunan Halk Kütüphanesi'nin Evlere Kitap Dağıtma diye bir hizmeti vardı. 3 kitapla aboneydik. Habire kitap değiştirip kitap okurduk.
Devletin resmi kütüphanesi dışındaki kitap dünyası ile ortaokuldayken Gülşen abla ile İrfan Abi'nin kütüphanesinde tanışmıştım. Gorki'yi, Kemal Tahir'in, Hasan İzzettin Dinamo'nun, Nazım Hikmet'in kitaplarını okumuştum.
Çocuktum, ama benimle bir yetişkinmiş gibi sohbet ederdi. Aydın, insanlardı. İki güzel oğulları vardı... Uzun yıllar mahallede oturdular...
Ara ara hep görüştük. Çekirge'de şimdiki Devlet Hastanesi yolunda bir daireye taşınmışlardı, arada uğrardım. Ofisleri de Heykel'deki en eski Adliye binasının hemen karşısındaydı... Oraya da giderdim...
Sonraki yıllarda önce Gülşen abla meme kanseri olmuş, daha sonra eşi İrfan abi de meme kanseri olmuştu...
Erkeklerde meme kanseri nadir vakaydı, eşlerden ikisinin de meme kanserine tutulumu ise çok nadirdi. Her ikisi de kanseri yenmişti... Bu defa da bu yönüyle gazeteci olarak yolumuz kesişmişti... Kendisiyle son olarak BAOB'taki bir toplantıda uzun uzun konuşmuştuk.
Gülşen Ablayıi ani bir beyin kanaması sonucu kaybettik. Cenazesine çok gitmek istedim, ama sağlık sorunları nedeniyle gidemedim...
Gülşen abla, Kirişçi Kızı Çıkmazı'nda kendi sokağımdaki ilk üniversite okumuş, meslek sahibi kadındı. Güçlüydü, eşi dahil herkese sözünü geçirirdi. Benim için rol modeldi. Çocukluğumun güzel, anlamlı renklerinden biriydi. Nurlar içinde yatsın.
