Küresel ısınma etkisi artık elle tutulur hale geldi…
Metoroloji Genel Müdürlüğü sıcak hava uyarısı yaparak “Türkiye’de 45-50 derece sıcaklıkların ihtimal dahilinde olduğu sıcak hava dalgasının en kötü etkileyeceği illerin başında ise İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Yalova ile Balıkesir’in de etkileneceğini" açıkladı...
Yalova ve Balıkesir’e bu kadar yakın olan Bursa’nın da sıcak hava dalgasından nasibini alacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Zaten de Meteoroloji’nin yayınladığı veriler şehrin sıcaklığındaki artışı gözler önüne seiryor…
Cuma, cumartesi ve Pazar günleri Bursa’da hava yağış nedeniyle serinlemişti. Dün ısınmaya başlamıştı. Bugün çizelgeden de göreceğiniz üzere öğle saatlerinde 32 dereceyi görürken, akşam 18.00’den itibaren 28- 23 derecelere düşecek…
Bugün rahat nefes alacağız… 12 Temmuz’da (yarın) ve 14 Temmuz (Cuma) günü 37 derece ile haftanın zirvesini görüyor… 20 Temmuz’da yine yakıcı sıcak geliyor; 36-37 derece! Sonrasında biraz düşüyor…
KRONİK HASTALIKLARI OLANLAR DİKKAT
Yaşlıların, kalp, yüksek tansiyon, astım, koah hastalarının ve diğer kronik rahatsızlıklardan mustarip olanların sıcaklığın en yüksek olduğu 11.00-17.00 saatleri arasında sokağa çıkmamaları öneriliyor…
Zira hava sıcaklığı herkesi ama en çok da bu kesimi etkiliyor… Hatta ölümcül bile olabiliyor…
Uzmanlar başta riskli gruplar olmak üzere herkese hava sıcaklığının yoğun olduğu saatlerde kapalı ortamda kalmalarını, sıcağa maruziyetlerini azaltmalarını, ağır, yağlı, kızartma türü yiyeceklerden uzak durmalarını, bol sıvı almalarını, kronik hastalığı olanların ise bu dönemde ilaçlarını düzgün ve saatinde almalarını öneriyor.
Başta bu kesim dahil olmak üzere riskli saatlerde iş ya da başka zorunlu hallerde dışarı çıkmaları gerekiyorsa; açık renk giysi ve şapka takarak mümkün olduğu kadar gölgeden gitmeleri ve kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirmeleri öneriliyor…
Klimasız araç kullananların çok dikkatli olması gerekiyor, zira sıcak hava kişinin dikkatini dağıtıyor.
Özellikle klimasız araçlarda sıcak hava sürücünün daha agresif olmasına, trafik kuralları açısından hata yapmasına, kazalara, başka sürücülere ve yayalara gereksiz tepki göstermeye hatta kazalara yol açıyor. Kimi klimalı araçlarda da sürücüler tasarruf nedeniyle klimayı açmıyor! Aracınızda klima varsa, can güvenliğiniz beden ve ruh sağlığınız daha önemli. Zaten her şeye zam geldi, battı balık yan gider! Açın klimayı gitsin…
Tarımda, inşaatlarda çalışanlar başta olmak üzere bu sıcakta, açık havada ya da klimasız kapalı ortamlarda çalışanların ise Allah yardımcı olsun… İşleri her zamankinden daha zor…
Bu sıcaklarda küçük çocuğu olan annelerin de işi hiç kolay değil. . Çocukları evde zapt etmek ayrı bir efor gerektiriyor…
AFET BAKANLIĞI KURULMALI MI?
Dünya ve ülkemiz son yıllarda yaz mevsiminde yangın yerine dönüyor. Kuraklık gıda üretimini etkiliyor… Yer kürenin ormanları cayır cayır yanıyor…
Türkiye’de de hava ısısının yüksek olduğu bölgelerden neredeyse her gün bir orman yangını haberi geliyor. yaktı…
Akdeniz, Ege kıyılarındaki ormanlarda çeşitli nedenlerle çıkan yangınlar sıcak hava nedeniyle hızla yayılıyor… Karadeniz kıyılarında ise görülmedik düzeyde sel, heyelan afetleri oluyor…
Bu da küresel ısınmanın iki uç etkisi… Bir yanda sıcaktan kavrulurken, öte yanda ise şiddetli sağanak yağışlar, ülkemizde hiç görülmeyen hortumlar yaşanıyor…
Prof. Dr. Naci Görür ağırlıklı olarak Karadeniz’de yaşanan şiddetli yağı, sel ve heyelan felaketlerinden 6 Şubat Depremlerinden sonra sık sık gündeme getirdiği Afet Bakanlığı kurulması önerisini yineledi… Prof. Dr. Naci Görür “Tek çözüm bu” diyor…
Afet Bakanlığı çözüm olur mu bilemiyorum… Ama mevcutlara göre, diğer bakanlıkların arasına sıkışmış hizmetlerin bir araya toplanmasından dolayı daha etkili olur.
Tedbir kısmında ise yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yerel yönetimlerle, müdahalede İçişleri Bakanlığı ile, finansmanda Maliye Bakanlığı ile birlikte çalışmak durumunda…
Afetle mücadele; afetin öncesinde, sırasında ve sonrasında olmak üzere üç aşamalı bir çalışma gerektiriyor…
