Geçtiğimiz hafta içinde Kestel’de çok acı bir trafik kazası yaşandı. İlkokul 1. sınıf öğrencisi 7 Yaşındaki İnci Su Özmen bir kız çocuğu okul çıkışı yaya geçidinden geçerken bir okul servis minibüsünün altında kalarak yaşamını yitirdi…
Haberi okuduğumda içim sızladı… Hani yayalar yaya kaldırımına adım atar atmaz, araçlar duracaktı? Hele okul civarındaki bir yaya geçidinde ise araçların zaten çok yavaş seyretmesi gerekmez miydi?
Avrupa ülkelerinde öyle… Roma’ya gittiğimde arkadaşlar söylemişti; otobüs geliyordu, arkadaşlardan biri “Abla caddeye çık, bak nasıl hemen trafik duracak’ demişti.
Buralardan idmanlı olduğumdan “Elin ülkesinde hastanelik olamam” diyerek teşebbüs bile etmemiştim…
Birkaç defa İtalya’ya giden arkadaşım otobüs dahil birkaç araç gelirken aniden caddeye fırlamış ve zaten şehir içinde yavaş seyreden araçların hepsi durmuştu…
Sonra demişti ki “Abla bütün Avrupa ülkelerinde böyle. Yayaların can güvenliği öncelikli. Şehir içinde tüm araçlar hız sınırına ve kurallara uyar…”
Kestel’de çocuğun yaya geçinden geçerken yaşamını yitirdiğini okuduğumda çok üzülmüştüm…
Ancak Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy’un bu kazadaki ihmaller zincirine ve denetimsizliğe dikkat çeken açıklamasını okuduğunda daha da fazlası olduğunu gördüm…
Yeliz Toy yaptığı basın açıklamasında ihmaller zincirine dikkat çekiyor…
Öğreniyoruz ki, 7 yaşındaki ilkokul 1. Sınıf öğrencisi İnci Su’yu yaşamından eden servis aracı sürücüsü yasal olarak bu görevi yapabilecek yetkinlikte değilmiş!
Toy’un açıklamasına göre servis araç sürücüsünün yaşı 22! Yasaya göre bu yaşta servis sürücüsü olunmuyor…
İddialara göre daha önce de agresif ve tehlikeli araç sürdüğü için okul yönetimine şikayet edilmiş!
Ayrıca Eren B. Adlı servis sürücüsü işe başlamasının üzerinden zaman geçmesine karşın okul yönetimine ehliyet, sabıka kaydı, sağlık raporu gibi belgeleri teslim etmemiş, buna rağmen öğrenci taşımasına göz yumulmuş…
Başkan Yeliz Toy,
“Okul servis araçlarının ilgili yönetmeliğe göre Kaymakamlıklar tarafından düzenli olarak denetlenmesi gerekirken Kestel Kaymakamlığı bu sorumluluğunu yerine getirmemiş, servis denetim görevi ise yetkileri olmadığı halde öğretmenlerin üzerine yıkılmıştır.”
Toy, okul idaresinin tüm bu süreçleri bildiği halde önlem almadığını ve ölüme davetiye çıkardığını savunarak küçük kızın ölümünden bir hafta geçmesine rağmen il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından herhangi bir soruşturma açılmadığına dikkat çekiyor…
Ve Bursa Valiliği’ne yaptığı çağrıda ihmali bulunan kamu görevlileri hakkında kapsamlı bir soruşturma yapılmasını talep ediyor…
İnsan hayatını hele de yedi yaşında bir kız çocuğunu hayattan kopartan ihmaller zincirinin kabul edilir bir yanı yok…
Ne yazık ki bu ülkede ihmallerin acı sonuçlarıyla yüzleşip duruyoruz. Tıpkı Kahramanmaraş, Hatay depremlerinde olduğu gibi. Bilim insanları uyarmıştı. Sonuç, 50 bin can kaybı, yıkılan binalar, evsiz kalan milyonlar… Binlerce sakat kalan insan…
ÜNİVERSİTELİ PAZARCININ AMASYA'DA 15 LİRAYA SATTIĞI SOĞAN BURSA’DA NEDEN 30 LİRA?
Amasyalı üniversiteli pazarcı soğanı 15 liradan sattığı Pazar tezgahının fotoğrafını paylaşmış…. İlgili haberin fotoğrafını görünce önce saf gibi keklendim… “Soğanın fiyatı düşüyor” diye sevindim… Zira yurdum insanının çoğunluğunun evinde pişen tencere yemeklerinin olmazsa olmazı soğan…
Dar gelirli ailelerde anneler mutfak cambazı oldu, soğanın tanesi 5, 6 liraya geliyor! Hadi yemeğin yağını, salçasını, kıymasını kıssın, soğanını kısamaz ki!
Artık meşhur “Soğan ekmek yeriz” lafı aynı “Peynir, zeytin, ekmek yeriz” gibi boşa düştü… Beyaz peynirin kilosu 200 liranın üstünde, zeytinin kilosu 60 ile 100 lira arasında… Açık sütü 20 liradan alıyoruz. Kıymanın kilosu 300 lira, kuzu pirzolanın kilosu 350 lira! Bizim mahallede böyle. Nilüfer tarafındaki kasaplarda daha da pahalı.
Dedim ya, haberi görünce önce keklendim, içeriğini okuyunca aydım.
Amasya Pazarcılar Derneği Başkanı olan iktisat fakültesi kamu yönetimi mezunu Tolga Güven meğerse “Evinin mutfağından paylaştığı videoda kuru soğanın kilosunun 30 lira olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na atar yapmış!
Amasyalı pazarcı soğanı 15 liradan sattığı tezgâhın fotoğrafını paylaşarak, 15 liralık kuru soğandan Ankara’ya göndereceğini ilan etmiş…
Sadece Ankara’da değil Bursa’da da soğan 30 lira… Haberi okuduktan sonra mahalle marketine gittim, soğan 30 lira! Pazarda 25 liraya alan olmuş. Bir arkadaşımla konuştum, geçtiğimiz cumartesi günü Nilüfer’de pazardan 35 liraya aldığını söyledi.
Amasya’da pazarda 15 liraya satılan soğan Bursa’da nasıl 15, 30, 35 liradan satılıyor? Nasıl oluyor da iki katına fırlıyor. Hele de İktisat Fakültesi mezunu olan Amasyalı pazarcının siyaseten atar yapacağına asıl bu soruyu sorması gerekmez mi?.
