USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Engin Er; “Faylar planlara işlenmeli"

Engin Er; “Faylar planlara işlenmeli"
11-02-2023

 Yıllardır her deprem ya da afet sonrası Jeofizik Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er’i arayıp görüşüne başvururum…

O kadar çok deprem, taşkın-sel, heyelan, yangın gibi afetlerle ilgili basın açıklaması, panel, seminer, sempozyum, konferans izledim ki…

Çok bilgi biriktirdim…

Yer bilimcilerin iyi bir yanı var ama işlerine ne kadar yarıyor bilemedim. Bilim dilindeki yabancı kelimelerin Türkçe karşılıkları üretilmiş. Çok anlaşılır konuşmalarına rağmen bir türlü anlaşılamıyorlar!

6 Şubat’tan sonra her deprem sonrasında olduğu gibi refleks olarak Engin Er’i aradım, ama yoğundu… Görüşmek bugüne kısmet oldu.

NEDEN BU KADAR YIKIM OLDU?

Neden bu kadar yıkım olduğunu sordum;

“Bölge’de 7,7 ile 7,6 başta olmak üzere beş tane 6’nın üzerindeki büyüklükte deprem arka arkaya oldu. Yıkımın artmasının sebeplerinden biri de bu” dedi…

Bazı binaların yıkılmayıp, yeni yapılanlar da dahil bazılarının yerle bir olmasının bir izahı var mıydı? Er şu bilgileri paylaştı:

“Yönetmeliklere uygun yapıldıktan sonra yıkılmaz. Eski yönetmeliklere bile uyulmuş olsa bu kadar yıkım olmaz. Yeni yapılar da yıkıldı… 
Tüm yönetmeliklere, her şeye uygun bina yapılsa, insanlar bu büyüklükteki bir depremde bile binadan sağ çıkabiliyorlar…”

En büyük sorunun denetimsizlik olduğu konusunda hemfikir kaldık Engin Er ile…

“Şu anda denetleme yapılmıyor. En güzel projeyi yapmış olsa bile mühendislik hizmeti almamıştır. Uzaktan görmüştür mühendis…”

ZEMİN DENETİMİ, ZEMİN VİZESİ

Ve kendi alanındaki ama hepimizi ilgilendiren bir soruna işaret etti:

“Şu anda zemin ile ilgili bir denetleme yok. Belediyeler yapmaya çalışıyor. Ama uygulamanın denetlemesi yok. Yapı denetimler de bu işin içinde yok.
Bu işin masaya oturulup konuşulması ile ilgili çok çaba gösterdik. Artık zemin konusunda söz söyleyeceklerin arazide denetime katılması lazım.

Organize Sanayi Bölgeleri sadece yapı denetimin insafına bırakılmış. Yapı Denetim de zemin anlamında işin içinde değil. Zeminle ilgili problemlerin tespitinin mecburiyeti yok. Oysa bakın ne kadar önemli, Kahramanmaraş depremlerinde bunu görüyoruz.

Zemin denetiminin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Cennet’ten bir köşe diye reklamı yapılan yüksek katlı rezidans yan yatmış.

Şimdi oraya gitmedik, ama fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla kolon ve kirişlerinde bir şey yok, göçmüş! Göçük olan binada zeminle ilgili problem var. Araziye gidip gözlemleyip söylemek daha doğru, ama ilk izlenimlerimiz böyle…

Hatay’da hasarın en büyük olduğu yerlerden biri de orası. Orada zeminle ilgili problem var, zeminle ilgili denetim yapılmamış diye düşünüyorum…”

Engin Er ayrıca şunları söyledi:

“Fay Hatları Kanunu’nun çıkması lazım. Bakın zemin vizesi uygulaması olsaydı bu kadar can kaybı olmazdı…

1855 değer mi var, Bursa’nın küçük kıyameti. O yılların Bursa’sı ile şimdinin Bursa’sı aynı değil, şimdi 3 milyon 194 bine çıktı…”

Engin Er, olası Bursa depremine değinmedi. Tahminim şöyle:

Zaten derin bir üzüntü içerisinde olan vatandaşları insanları korkutup ürkütmemek, daha büyük strese sokmamak adına olası Bursa depremine değinmedi.
Sözü kentsel dönüşüme çevirdi:

“Kısa ve uzun vadede kentsel dönüşümü yapalım. Sadece resmi kurumları değil vatandaşı da uyarıyorum. 150 metrekarelik yerinize 150 metrekarelik daire istemeyin. Daha küçük olsun, ama güvenli dairelerde oturun.

Bakın, 1999 depreminde o zaman Bursa’nın en yüksek binası olan BUTTİM’e bir şey olmadı, ama karşısındaki iki katlı ev yıkıldı.

Zemin sıvılaşmasına önlem alırsak, binayı buna uygun yaparsak, doğru şekilde denetlersek bir şey olmaz… Denetlemezsen, yeni de yapılmış olsa bina şiddetli bir depremde çöküyor.”

YAPILMASI GEREKENLER

“Şu anda deprem bölgesinde yeni yapılmış bir sürü bina çöktü ne yazık ki, çok sayıda insanımız da enkaz altında kaldı… Niye?” diyen Engin Er, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Denetlenmediği için… Rapor proje denetlemesinden söz etmiyorum, onu zaten belediyeler yapıyor. Benim söz ettim uygulamanın yapılması… Bursa’da 1/100000’lik planların yapılması lazım. Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın; Büyükşehir Yönetmeliği’nin revize edilmesi şart. Planlara fay hatlarının işlenmesi, akademik odaların denetlemenin içinde olması, zemin vizesinin uygulanması, OSB’lere çok önem verilmesi lazım.”

Başkan Engin Er, zemin vizesiyle ilgili yasa olmadığını anımsatarak “Zeminde iyileştirme yapıldı mı? Altına gri beton serildi mi? Zemine uygun projelendirme ve hepsinden önemlisi doğru uygulama ve denetim yapıldı mı? Bunlar hayati öneme sahip” dedi.

‘TÜRKİYE BUNU DA ATLATIR; ÇOK GÜZEL BİR MİLLETİMİZ VAR BİZİM!’

Yine de umutlu Engin Er; Türkiye’nin bu badireyi de atlatacağına inanıyor:

Çok güzel bir milletimiz var bizim. Dün akşam BAOB’ta onlarca insan ilaç ayırıyordu.

İlaçtan anlamayan mühendisler tarihlerini kontrol ediyordu; sağlık oda üyeleri ilaçları hastalığa göre grupluyordu. Her yer doldu.

İlacın dışında ihtiyaç malzemeleri de gönderildi. Malzemeler tırlara dolduruluyor, gönderiliyor, yine de sürekli yeni yardımlar geliyor…

Dağdaki köy kadınlarımız harıl harıl ekmek yapıyor. Bizim yörenin ekşi maya ekmekleri bayatlamaz, bir hafta, on gün dayanır.

Çocuk, yaşlı, varsıl, yoksul, köylü, kentli herkes elinden geldiğinde depremzedelere destek olmaya çalışıyor…

Biz aslında iyi bir milletiz. Biz depremin getireceği ekonomi sıkıntının da altından kalkarız.”

Ve ana haber spikerini istifa ettiren mevzu; “Bu yıkıcı depremlerden ders alıyor muyuz?”

Engin Er dedi ki:

“Dersten geçtik bu bizim sınavımız değil, biz bütünlemedeyiz. Her depremden sonra Marmara Depremi’nde. Elazığ Depremi’nde, Van Depremi’nde, İzmir Depremi’nde hep ders aldık…
Bizim sınavları bitirmiş olmamız lazım, dersi alıp sınıfı geçmemiz lazım… Biz şu anda bütünleme sınavındayız…”

İtiraz ettim; “Valla bana sınıfta kaldık gibi geliyor”

“Yapılan önemli şeyler de var. Elazığ’da kentsel dönüşüm olmasaydı orada da daha büyük bir felaketle karşılaşırdık. Düzce depremden sonra kurallara uydu, yapı stokunu depreme dayanıklı hale getirdi. Elazığ’dan sonra hangi bölgede deprem beklendiğini, sismik boşluk olduğunu biliyorduk…”

Özetle “Deprem bölgesindeki illerde kentsel dönüşüm yapılabilseydi bu kadar hasar olmazdı” demeye getiriyor…

YIKILMAYAN BİNA YIKILMIYOR! REZİDANSLAR YERLE BİR OLURKEN, TOKİ KONUTLARI DEPREM SINAVINI YIKILMADAN ATLATTI

Haa… Bu arada Deprem Bölgesi’ndeki 10 ilde, toplamda binlerce TOKİ konutu var…

Bugün televizyon izlerken muhabirlerin, gazetecilerin, vatandaşların hiç TOKİ enkazından söz etmediklerini fark ettim…

Yıkılsaydı, muhalefet kesinlikle gündeme getirirdi… Google’de taradım, yıkım yok.  

Sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un bir açıklamasına denk geldim…

Eskiden yapılanlarla yeni yapılanlar da dahil TOKİ binaların depremden hasarsız çıktığını söylüyor… Bu 10 ildeki TOKİ Konut sayısına herhangi bir kaynakta ulaşamadım. Ama binlerce daire olduğunu düşünüyorum.

Dolasıyla da yıkılmayan TOKİ Binaları deprem bölgesinde on binlerce vatandaşın hayatını kurtarmış oluyor…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?