CHP’de genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında seçmende yarattığı hayal kırıklığı devam ediyor… CHP seçmeni kızgın…
Sadece CHP seçmeni değil, parti üyeleri de öfkeli…
Kılıçdaroğlu’nun toplamı yüzde 1 bile etmeyen partilere 40 milletvekilini Cumhurbaşkanlığı adaylığı karşılığında hibe ettiğini konuşup duruyorlar…
Milletvekili aday adayları ile adayları da tepkili!
Peki neden daha önce hiç ses çıkartılmadı?
İkbal mevzusu…
Birincisi milletvekili aday adaylığı sürecinde herkes sustu; zira milletvekili adaylığı Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresindeki birkaç kişinin iki dudağı arasındaydı. Önseçim hiçbir yerde yapılmadı…
İkincisi ise, seçmen iktidar olacaklarına inandırıldı; parti üyeleri, il ve ilçe örgütleri de buna inandılar, iktidar partisinin il ve ilçe başkanı olacaklardı… O yüzden milletvekili genel seçimlerinde örgütten gelen isimlerin bypass edilmesine hiç sesleri çıkmadı…
Muhalefeti destekleyen yazılı ve görsel medyadaki yorumcular, köşe yazarları kazanacaklarından o kadar emindiler ki, artık kimin bakan olacağı tartışmasını yapıyorlardı! Muhalif medya her gün kendilerini iktidara taşıyan anketleri yayınlıyordu…
Parti üyeleri, CHP seçmeni iktidar olacaklarına inandırılmışlardı!
Dolayısıyla da hayal kırıklığı bir o kadar büyük oldu…
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci turdaki yüzde 48’lik oyu başarı olarak nitelendirmesi ise insanları hepten çileden çıkardı…
En başından beri muhalefetin Kılıçdaroğlu ile seçim kazanamayacağını düşünenlerdendim…
Yine HDP ile ittifakın ters tepeceğini, Millet ittifakının bileşeni olan İYİ Parti ile sağdan gelen diğer partilere oy kaybettireceğini düşünüyordum. Öyle de oldu…
Kılıçdaroğlu’nun adaylık dayatması, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in sert tepki göstererek masadan kalkması ve daha sonra geri dönmesi, seçmen nezdinde Millet İttifakı’nın gelecekteki olası bir krizde dağılabileceği algısını yarattı.
Seçmen güvenmedi; istikrar ve güvenlik kaygısı ağır bastı…
Kılıçdaroğlu’nun kampanyası boyunca bir sürü hata yapıldı; en basiti Türkiye gibi erkek egemen, muhafazakâr bir yapının önde olduğu bir ülkede Cumhurbaşkanı adayı mutfağa sokuldu; mutfaktan mesaj verdi! Bana göre çok doğru bir mesaj; ama mesajın doğru olması isabetli olduğu anlamına gelmiyor. İkinci turda söylemler değişti; Ümit Özdağ ile anlaşmaya gidildi!
İşe yaramadı… Şimdi… CHP Genel Merkezi’nde de değişim sesleri yükseliyor… Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçimlerinde kazandığı avantajı Cumhurbaşkanı adaylığı ile boşa düşürdü…
CHP’nin seçim ittifakı yapılmazsa İzmir ve birkaç il hariç Büyükşehirlerde yerel seçimleri kaybedeceği gün gibi aşikar…
İttifak çoktan dağıldı; Meclis Başkanı seçimi ittifakın fiilen bitişinin delilidir zaten… CHP kurmayları arasında epeyce dırlanan çıktı; “Vefa” falan dediler… Ne vefası! Siyasetin vefası münferit bir hadisedir!.. Muhafazakar partiler CHP’den alacaklarını aldılar. Onlar da bilmiyorlar mıydı, Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını…
Yapılan tüm anketlerde muhalif seçmen nezdinde Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı tercihi en düşük seviyede idi…
Bursa’ya gelecek olursak… Eski CHP İlçe yöneticilerinden biriyle geçen hafta yolumuz kesişti; haliyle konu döndü dolaştı, seçimlere geldi… O da Kılıçdaroğlu’nun aldığı oya şaşırmayanlardan… Bursa Milletvekili aday listelerine gelince, anımsattı…
Baykal’a yakın duran bir siyasi olduğunu, Baykal’ın bile milletvekili aday listelerinde örgütün ne dediğine kulak verdiğini, Türkiye genelinde il ya da ilçe başkanlarını listeye koyduğunu hatırlattı…
“Örgütten isim yazmazsanız, seçimde sahada kimi, nasıl çalıştıracaksınız?”
Haklıydı… Kemal Demirel ve Abdullah Özer milletvekili listelerinde seçilebilir yerde aday gösterilmişlerdi. (Her ikisini de rahmetle, saygıyla anıyorum…) 2023 seçimlerinde CHP eski İl Başkanı İsmet Karaca 4. sıraya yazılmıştı. Seçilme şansı yoktu. Seçilemedi.
CHP’nin milletvekili adayı gösterilen 42 il başkanından sadece 3’ü milletvekili olarak seçildi…
CHP Bursa’da görünürde 6 milletvekili çıkardı; 2’si ittifak bileşenindendi; aslen 4 milletvekili seçildi;
Şimdi… CHP Genel Merkezi’nde değişim rüzgarı fırtınaya dönüşmek üzere… CHP Genel Merkezi’ni değiştirecek olan illerden gelecek olan delegeler…
“Nasıl olsa iktidar olacağız” diyen CHP Genel Merkezi sadece Bursa’da değil, Türkiye genelinde il örgütlerinin çoğunu by-pass etti!
İl örgütleri yeniden oluşacak… Bursa’da da öyle… Bursa İl Başkanlığı için öne çıkan isim eski Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal…
Bursa CHP’de il başkanlığı dengesi en çok delegenin olduğu Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım İlçe yönetimlerini kimin kazandığına bağlı olarak kurulur… İl Başkanlığı’nı kazanmak isteyen bu merkez ilçelerin desteğini almak zorunda… Yani hem ekip, hem de ittifaklar söz konusudur…
Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’ın il başkanlığına talip olacağını düşünmüştüm açıkçası… Ama gelen duyumlar Nilüfer İlçe Başkanlığı’nda devam etmek istediği yönünde… Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın da il başkanlığı yarışına katılacağı, ilçe başkanlığını ise Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Nimet Yıldız’ın düşündüğü de CHP kulislerinde konuşuluyor…
Yeni seçilen milletvekillerinden Hasan Öztürk’ün yeni olduğundan, Kayıhan Pala’nın kişisel yapısından dolayı il ve ilçe başkanlığı süreçlerine müdahil olmayacağını düşünüyorum. Orhan Sarıbal geçmişte il ve ilçe başkanlık yarışında taraf olmuştu; bu defa da olur… Nurhayat Altaca Kayışoğlu da doğrudan müdahil olmaz…
Kulislerde eski İl Başkanı İsmet Karaca, Osmangazi İlçe Başkanlığı için il yöneticilerinden Baran Güneş’i aday göstereceği, İsmet Karaca’nın yeniden il başkanı olmak istediği ve bu nedenle de Osmangazai’yi dizayn etmek istediği konuşuluyor…
Karaca’nın Osmangazi’de Baran Güneş’i desteklerken; il başkanlığında ise Turgut Özkan’ın destekleyeceği yönündeki bilgi ise bana bir önceki seçimlerdeki “Ben aday olmayacağım” söylemi kadar inandırıcı geliyor…
