Bursa’nın beyefendi siyasetçilerinden biriydi Abdullah Özer… Bir süredir kronik bir rahatsızlığı olduğunu duymuştuk. Savaştı, savaştı, soluğu yetmedi. Bu dünyaya veda etti.
CHP Bursa İl Başkanlığı yapmıştı… 2007 Genel seçimlerinde ise CHP’den TBMM’ye Bursa milletvekili olarak seçilmişti.
Çizgisi çok netti; Atatürkçüydü, partinin ulusalcı kanadına yakındı. O dönemde siyaset hizipler /ideolojiler üzerinden yapılırdı.
Daha solda olanlar ve ulusalcı kanada yakın olanlar kümelenirdi…
Ama Abdullah Özer parti içerisinde ayrımcılığa gitmez, kimseyi düşüncesinden dolayı ötekileştirmez ya da hor görmez ve dışlamazdı…
Siyasetin insani yanının önüne geçmesine izin vermezdi… Sadece kendi partililerine değil, farklı görüşten olan hemşerilerine de aynı hoşgörü ve duyarlılıkla yaklaşırdı.
Ulaşılabilir bir milletvekili idi.
Kendisini arayan Bursalıların CHP’li olup olmadığına bakmaksızın sorunlarını çözmeye çalışırdı.
Kendisini il başkanı iken de, milletvekili iken de ne zaman arasam açardı, meşgul ise de, daha sonra mutlaka dönerdi.
Bazıları gibi seçilince ulaşılmaz olmadı hiç…
Hiç unutmuyorum, Hepimiz Mehmediz Platformu ile Ankara’ya giden bir otobüs dolusu ekibin içerisinde gazeteci olarak yer almıştım.
Ekipte genelde milliyetçi görüşten isimler ağırlıklıydı…
Nedendir bilmiyorum; MHP’li milletvekilleri ilgilenmemişti…
Bursa heyetini TBMM’de ağırlayan, ilgilenen kişi CHP Bursa milletvekili Abdullah Özer olmuştu.
Abdullah Özer de biliyordu, Bursa’dan TBMM’ye ziyarete gelen konukların çoğunun milliyetçi kesimden olduğunu…
Ama Bursalı konuklarına bunu belli edecek hiçbir ima ya da davranışta bulunmamış, mükemmel bir ev sahipliği yapmış ve Meclis lokantasında tüm Bursa heyetine yemek de vermişti. Abdullah Özer, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan ve Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu'dan randevu almıştı. Baykal'ı önceden bilgilendirip dosya vermişti.
Baykal da heyetle çok ilgilenmiş ve önemsediğini bilgi sahibi olduğunu ortaya koymuştu.
Platform'un dönem sözcüsü Handan Askeran Ton'du, yürütme kurulunda ise o dönemde Türkiye Kamu Sen il temsilcisi olan Selçuk Türkoğlu ile Fahrettin Beşli vardı...
Abdullah Özer, o gün tüm diğer programlarını iptal ederek Bursa heyetiyle ilgilenmiş ve giderken de uğurlamıştı…
(Hatta, o günkü programa katılan bazı Ülkücü kökenli kişiler yakın oldukları parti milletvekillerinden aynı ilgiyi görmedikleri için üzülmüşlerdi…
MHP'den dönemin milletvekili Oktay Vural, epeyce bekletmek kaydıyla heyeti kabul etmişti. Ziyaret sırasında Handan Askeran Ton ve Yürütme Kurulu üyeleri kendilerini tanıtıp platformun amacını, kimlerden ve neden oluştuğunu izah edince, heyeti Tuncay Özkan'ın "Kaç Kişiyiz Biz" platformu ile karıştırdıkları ortaya çıkmış ve hemen içeri kameramanlar çağrılmıştı... Sıradışı bir karışıklıktı... AK Parti'den de bir milletvekilini ziyaret etmiştik, adını hatırlayamıyorum.)
Öte yandan...
Abdullah Özer, daha önce de belirttiğim gibi kendisini Bursa’nın milletvekili olarak konumlandırıyor, şehrin sorunlarına ve ondan yardım ya da destek isteyen Bursalılara görüşlerine bakmaksızın elinden geldiğince yardımcı olmaya bakıyordu…
İl Başkanı iken parti içi kulisleri basına sızdırmazdı, milletvekili iken de aynı tutumunu sürdürdü… İki yüzlü siyasetin içinde hiç olmadı.
Özer aynı zamanda başarılı bir sanayiciydi. CHP’ye gerek il başkanlığı zamanında gerekse milletvekili adaylığıında seçim sürecinde ciddi maddi katkıda bulunduğunu biliyorum, ama bunu hiçbir zaman dillendirmedi, konu bile etmedi…
Eşi Nazlıcan Özer de tam bir hanımefendiydi; varlıklı olmalarına karşın alabildiğine mütevazi ve içten bir insandı. Özer’ler örnek bir aileydi.
Sosyal medya hesabına bakın, paylaştıkları fotoğraflar arasında eşiyle, kızlarıyla, torunlarıyla dostlarıyla olanlar çoğunluktadır…
Mutlaka sevmeyeni de vardır; siyaset dünyasında lla olur… Ama biz iyi bilirdik. Yarın (9 Mayıs’ta), 11.30’da Nilüfer Belediyesi önünde düzenlenecek törenden sonra FSM Camii’nde öğle namazını müteakip son yolculuğuna uğurlanacak.
Nazlıcan Özer’e ve kızlarına, torunlarına; bir de çok yakın/ kadim dostu Güler Buğday’a, sevenlerine sabır ve dayanma gücü diliyorum.
