USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bir babanın kızı için 13 yıllık adalet arayışı

Bir babanın kızı için 13 yıllık adalet arayışı
30-10-2023

Olay 26 Eylül 2010; sene 30 Ekim 2023

 Aradan 13 sene geçmiş… Zaman su gibi akıp geçiyor…

Bize…

Bir de evladını yitiren ana ve babaya sorun…

Hele de öldürülmüşse, bir bez bebek gibi boşluğa fırlatılıp atılmışsa….

Bir de olası suçlular ellerini kollarını sallayıp gidiyorsa…
Zamanın su gibi akması bir yana…

Her saniye, dakika, saat, gün, hafta, ay… Alayı kurşun gibi ağırlaşır…
Nazlı Sinem Erköseoğlu  26 Eylül 2010 tarihinde Beyoğlu’nda bir apartmanın boşluğunda ölü bulundu…

Savcılığın hazırladığı iddianamede Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşler kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası ile yargılanması talep edilmişti…

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Aralık 2014’te, Can ve Emre Paksoy hakkında genç kızın öldürülmesiyle ilgili çeşitli suçlardan ‘şüpheden uzak yeterli delil elde edilemediğinden” beraat ertirdi... 

Paksoy kardeşler zaten tutuklu  değillerdi:; özgürlüklerini bir nevi garantilemiş oldular... 

Ancak baba Ergun Erköseoğlu'nu ve avukatları adalet / hukuk mücadelesini sürdürdüler... 

PAKSOY KARDEŞLER 2014'TE BERAAT ETTİLER

2014'te alınan karar baba  Ergun Erköseoğlu ve avukatlarınca, "usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle temyiz edilmişti...  

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da temyiz incelemesi yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne 25 Ocak 2018'te yazdığı ek tebliğnamede, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının müdahillik haklarından yararlandırılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararın usulen bozulması gerektiği görüşünü bildirmişti.

YARGITAY 2018'DE USÜLDEN BOZDU

Yargıtay, 23 Mayıs 2018’de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu suçun "zarar göreni" olduğunu belirterek, müdahillik haklarından yararlandırılmadığını bildirmiş ve yerel mahkeme kararını usulden bozmuştu.

Ek tebliğnamede, "evdeki sabit telefonun, olay gecesine ilişkin kayıtlarının getirtilerek kimlerle konuşma yapıldığının mahkemece araştırılmadığı, kafa arkasındaki yaraların maktuldeki diğer yaralarla aynı zaman diliminde veya ne kadar önce oluştuğu hususunda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınıp sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmediği, maktulün arka kısmı uzun fermuarlı olan elbisesinin fermuarını tek başına kapatıp kapatmayacağının araştırılması gerektiğinin düşünülmediği, yerel mahkemenin verdiği beraat hükmünün yasaya aykırı bulunduğu ve kararın bozulması gerektiği" ifadeleri de yer almıştı.

Yargıtay tarafından usulen bozmanın ardından dava dosyası yeniden görülmek üzere İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelmişti.

YARGITAY'DAN DÖNEN DOSYADA MAHKEME PAKSOY KARDEŞLERE YİNE BERAAT VERDİ

Paksoy kardeşler kararın Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanmışlar Şubat 2020’de yine beraatlerine hükmedilmişti…

Anne Ferah Kural ile baba Ergun Erköseoğlu karara tepki göstermişlerdi…

2020’de Esasa ilişkin önceki celse açıklanan mütalaaya karşı söz alan müşteki Erköseoğlu'nun avukatı Rezan Epözdemir, 10 yıldır adaletin tecelli etmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkması için haykırdıklarını söylemişti…

5 Şubat’ta davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıkların atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetlerine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden her iki sanığın ayrı ayrı beraatine hükmetmişti…

O tarihte 6 Ocak’ta 6 Ocak’ta cezalandırılması istenen Can Paksoy’un Sofya’ya kaçtığı iddia edilmişti…

İkinci kez verilen beraat kararının ardından Baba Ergun Erköseoğlu ve avukatları yeniden temyize gitmişti... 
Ara ara medyada isyan ederek suçluların cezalandırılmasını talep etmişti. 

2023 KASIM YARGITAY  CAN PAKSOY'UN BERAAT KARARINI BOZDU, CEZALANDIRILMASINI BELİRTTİ

Ve bu defa yeniden temyiz edilen kararda Yargıtay, Can Paksoy hakkında verilen beraat kararının bozulmasını isteyerek, "kasten öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiğin bildirmişti… 

Ben bu yazıyı toparlarken şiştim… Aklım bin türlü zikzak yaptı… İki kız torunum var, insan ister istemez empati uyguluyor. Hiç kimse büyük konuşmasın, hiç kimse kınamasın… 

Can ve Emre Paksoy kardeşler, Paksoy Holding’in varisleri… Hani şu TV dizilerinde izlediğimiz senaryolar var ya!  Sanki onlardan biri yaşanıyor… Ama kurgu değil gerçek…

Aklıma bin bir atasözü geliyor; “Fakir düz ovada yolunu şaşırır, zengin dağdan arabasını aşırır”…

Görünen o ki, adalet geç de olsa tecelli  etme yolunda…  İnşallah bir kadın cinayeti daha çözümlenir, kim olursa  olsun suçlular da cezasını çeker... 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?