“Bu işyerinde grev vardır” pankartının açıldığı grevin il günü desteğe Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer ve Türk-İş'e bağlı şube yöneticileriyle, Bursa’daki Türk Metal Şubeleri başkanları, sendika işyeri temsilcileri ile sendika üyeleri de katıldı.
İşçilerin sendikaya üye olması ve sendikaların da örgütlenme çalışması Anayasa ile teminat altına alınmıştır…
SENDİKAYA ÜYELİK ANAYASAL HAKTIR
Anayasa Madde 51 der ki:
“ Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.”
Bu yasa 1982’de çıkartılan Anayasa’da yer alan hükümdür.
Darbecilerin bile yok sayamayıp 1982’de halk oylamasına sundukları Anayasa’da yer verdikleri “İşçilerin istediği sendikaya üye olma hakkı” ne yazık ki Türkiye’de bazı işverenlerce yok sayılmaktadır…
Daha birkaç gün önce Türk-İş’in 70’inci kuruluş yıldönümünde Konfederasyon Ergün Atalay da Ankara’da yaptığı açıklamada Türkiye'de çalışan işçilerin örgütlenme oranının yüzde 14 olmasına değinerek şu mesajı vermişti:
“Bu oran gelecek dönemde yüzde 25'in üzerine yükseltilmeden Türkiye'de çalışma hayatının sorunları çözülemez, demokrasi geliştirilemez…”
Eee… İşveren örgütleri de ekonomik gelişim için demokrasinin gelişmesinin şart olduğunu söyleyip duruyorlar! Ama işyerlerinde sendikalar örgütlenme çalışmasına başladıklarında ilk akıllarına gelen sendika üyesi işçilerden bazılarını tazminatsız işten atarak diğerlerine göz dağı vermek oluyor…
Türkiye’de örgütlü Türk-İş, Hak-İş; DİSK ve diğer konfederasyonlara bağlı sendikalar var güçleriyle yeni işyerlerinde örgütlenmek için mücadele ediyor…
8 MART ARİFESİNDE İŞTEN ÇIKARDIĞI KADIN İŞÇİLERLE GÜNDEME GELMİŞTİ!
İşçilerin greve çıktığı Technomix firmasına dönecek olursak…
Aslında işletmenin bünyesinde iki firma var; biri Final Kontrol, diğeri ise Technomix olarak anılıyor, belki başka bir ismi de vardır…
Çalışanlarının yüzde 95’inin kadın olduğu Technomix, Mart ayının ilk haftasında yani 8 Mart arifesinde çıkardığı sendika üyesi kadın işçilerle gündeme geldi…
Technomix’te sendikal örgütlenme çalışmalarını Türk Metal Sendikası’nın Bursa’daki 8 şubesinden biri olan Osmangazi Şubesi yürüttü…
‘HER İKİ İŞLETMEDE DE EŞ ZAMANLI ÖRGÜTLENDİK’
Türk Metal Osmangazi Şubesi Başkanı Mesut Erdem’in verdiği bilgiye göre her iki fabrikada da yetki alınmış ve toplu sözleşme görüşme masasına oturulmuş:
“… Her iki fabrikada da eş zamanlı olarak örgütlendik. İlk olarak Final Kontrol ile yetki aldığımızdan toplu sözleşme görüşmeleri önce başladı.
Uyuşmazlık tutanağı tutuldu, arabulucuya gitti ve grev kararı alındı. Bugün itibariyle de greve çıkıldı. Diğerinde de aynı süreç işledi. Toplu sözleşme görüşmelerini her iki işletmede de bitirdik. Diğerinde de arabulucu raporu elimize geçer geçmez grev kararı alınacak…”
Başkan Erdem süreç hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu fabrikada uzun yıllar asgari ücretle çalışılmış. Biz yetki alır almaz, 15 gün içerisinde 15 yılda vermedikleri her şeyi verdiler.
Asgari ücretin üzerinde zam yaptılar. Ramazan Bayramı’nda 500 TL; Kurban Bayramı’nda 750 TL verdiler. 1 Mayıs’ta tamamlayıcı sağlık sigortası yaptılar; 0-6 yaş arası çocuğu olanlara 750 TL verdiler. “
ANLAŞILMAYAN ÜÇ MADDE; YAKACAK YARDIMI, İKRAMİYE, TOPLU SÖZLEŞME SÜRESİ!
Mesut Erdem’e toplu sözleşme görüşmelerinde hangi maddelerde anlaşamadıklarını sordum yanıt çok çarpıcıydı:
“3 maddede anlaşamadık. İkramiye, yakacak yardımı ve toplu sözleşme süresi…”
Detaylandırmasını istedim:
“Biz ilk yıl 1, ikinci yıl ikramiye istedik. Ayda 150 liralık yakacak yardımı talep ettik.
Bir de toplu sözleşmeyi onlar 3 yıllık talep ettiler. 3 yılı kabul etmemiz mümkün değildi, biz 20 aylık istedik. Geri kalan tüm maddelerde anlaştık.
Zaten toplu sözleşmedeki hakların birçoğunu da verdiler. Bugün akşamüzeri işçilerin cep telefonlarına aylık ücretlerine net 1230 lira zam yapıldığı bildirildi.
Biz örgütlenme çalışmamızı tamamladığımızdan beri sosyal haklar hariç yaptıkları zam oranı yüzde 40’ı buldu… Bir ikramiye ile yakacak parasının toplanı 1230 liradan azdı!”
Peki neden işveren böyle bir tutum içerisinde? Mesut Erdem şunları söyledi:
“İşveren sendikayı istemiyor. Bu zaten açık, bugüne kadar asgari ücretle çalışan işçilere sosyal haklarını verdiler. Yetki aldığımızdan beri ücretlere iki kez zam yaptılar! İ
İşçilerin sendikada istifa etmesini istiyorlar. İşçilere bu yönde baskı var. Sendikalı işçilerle tek tek görüşüyorlar… İçeride baskılar sürüyor…
Diğer bölümde işçilere fazla mesai yaptırıyorlar. İşletmede üretim odalarda yapılıyor. Sendikalı işçileri bir odaya toplamışlar…”
‘İŞÇİ DİK DURSUN, BİZ BU TOPLU SÖZLEŞMEYİ YAPARIZ!’
Görünen o ki, işveren işçilere zam yaparak, sosyal haklarını vererek, çeşitli görüşmeler yaparak sendikadan istifa etmeleri için ikna etmeye çalışıyor…
Grev sürecinde toplu sözleşmenin yapılıp yapılmayacağını işçilerin sendika üyeliğindeki kararlılıkları belirleyecek.
Fabrikadaki işçilerin yüzde 95’İ kadın… 8 Mart arifesinde (Mart’ın ilk haftasında) sendikal örgütlenmeye karşı “verimsiz oldukları” gerekçesiyle bazı işçileri işten çıkartmıştı.
Sendikal örgütlenme aşamasında işverenlerin ortak refleksi budur. Nedense işverenin işçinin verimsizliği sendikaya üye olunca akıllarına gelir.
Sonrasında ise mahkemenin işe iade kararıyla birlikte işverenler işten attıkları bir işçiye altı, yedi ücretini hatta daha fazlasını öderler!
Ve şu mesajı verdi:
“Türk Metal Sendikası 246 bin üyesiyle iş kolunun Türkiye’deki en büyük sendikasıdır. Biz güçlü bir sendikayız… Biz kararlıyız. Yeter ki işçi dik dursun, biz bu toplu sözleşmeyi yaparız…”
