USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yerel basın kritik  dönemeçte!

17-06-2022

Bunlara artan doğalgaz, elektrik, dağıtım, personel giderlerini de eklediğinizde sadece bir yıl öncesine göre bile katlanan maliyetler ortaya çıkıyor. Zaten yerel basın yüksek maliyet baskısı altında… Eğer yasa mevcut haliyle çıkacak olursa kağıt gazetelerin ayakta durması çok zor… 

Ayrıca içeriği yoruma bağlı olan cezalar da yerel gazeteleri haber yapamaz hale getirecek.

 Gazetelerde yapılan haberlerin bir kısmı mahkeme kararı kesinleşmemiş durumları, iddiaları gündeme getiriyor.

Bazılarının kaynağı görsel malzeme olurken, bazılarının kaynağı ise kişilerin söylemi oluyor. Misal Onkoloji Hastanesi’nin kapatılmasına yönelik haberler hasta yakınlarının iddialarıyla yapılmıştır.

Olguya dayalı iddialardır. İlgili üniversite yetkilileri, milletvekilleri sorunun bittiğini söylemişti; ama sorun bitmedi… Bunu yazsak suç mu işlemiş olacağız? Bu sadece bir örnek… Yüzlerce örnek verilebilir.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) Genel Başkanı Nuri Kolaylı son dönemde adeta Ankara’ya kamp kurdu….

Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması’na dair Kanun Teklifi’nin TBMM’de görüşülmesi sürecinde milletvekillerine çekince ve önerilerini sundu.

Ancak gelinen son durumu değerlendiren Nuri Kolaylı, TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin, yerel gazeteleri ekonomik olarak kapanmanın eşiğine getirecek maddeler içerdiğini söyledi.

Kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda da aynı şekliyle kabul edilmesi halinde Anadolu’da yayın yapan gazetelerin ekonomik olarak çıkmaza gireceğine dikkat çekti…

Ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun değişiklik taleplerinin dikkate alınmasını, yerel gazetelerin feda edilmemesini istedi.

26 Mayıs’ta TBMM’ye sunulan 40 maddelik 40 maddelik “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Abdullah Güler Başkanlığında toplanan TBMM Adalet Komisyonu’nda, bazı maddelerde değişiklik yapılarak kabul edildi.

Adalet Komisyonu toplantısına TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan ve TGK Genel Koordinatörü Sinan Tunç da katıldı.

Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri değerlendiren TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı şunları söyledi;

“Bazı maddelerde düzenleme yapılsa da TGK’nın değişiklik taleplerinin önemli kısmı göz ardı edilmiştir…”

Ve sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye genelinde örgütlü 9 gazeteciler federasyonu ile bu federasyonlara üye ve temsil yetkisi veren toplam 86 gazeteciler cemiyeti ile basın meslek örgütünün üye olduğu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nca hazırlanan raporun birçok maddesinin, Adalet Komisyonu’nca dikkate alınmaması üzücüdür.

Yoğun çabalarımız bir ölçüde yararlı olsa da, istediğimiz sonuçlara henüz tam anlamıyla ulaşamadık. Şimdi gözümüz TBMM Genel Kurulu’nda. Umuyoruz TBMM Genel Kurulu önerilerimizi dikkate alır ve yerel gazeteler kapanmanın eşiğine gelmez. Yaptığımız görüşmeler, görüşlerimizin dikkate alınacağı yönünde olsa da, TBMM Genel Kuruluna kadar yerel gazetecilerin rahat uyku uyuyamayacağına dikkat çekmek istiyorum.

Basın İlan Kurumu mevzuatı ile ilgili bölümü, BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan’ın katkılarıyla hazırlanan raporda yer alan öneriler, basın özgürlüğü, basın çalışanlarının özlük hakları ve yerel gazeteler açısından büyük önem taşıyor.

Adalet Komisyonu’ndan geçen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu olarak defalarca dile getirdiğimiz sorunlardan bazılarına çözüm getirse de, beklentilerimizi tam olarak karşılamamaktadır…”
Kolaylı Yasa teklifinin olumlu ve olumsuz yanlarını da gündeme getirdi:

“İnternet Yasası kapsamında beklediğimiz bazı yasal düzenlemelerin kanun teklifinde yer alması, bu mecrada görev yapan meslektaşlarımızın gazeteci sayılacak olması sevindiricidir.

 Ancak, meslektaşlarımızı zor durumda bırakma ihtimali olan; ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’  başlıklı yeni bir suç oluşturulması, bizleri endişelendirmektedir. Yoruma açık olan bu düzenleme, somut olmayan gerekçelerle gazetecilerin cezalandırılmalarının yolunu açabilecektir.

Bu konuda Adalet Komisyonu üyelerini detaylı olarak bilgilendirdik. Meslektaşlarımızın haber kaynağını açıklamak zorunda kalmamalarına yönelik değişiklik yapılması sevindiricidir.

Ancak, 29. maddenin üzerinde daha detaylı çalışılması gerektiğini düşünüyoruz. Basının sansürlenerek değil, özgürleşerek topluma ve demokrasiye katkı sağlayabileceğini tekrar hatırlatmak istiyorum.”

Diğer maddelere ilişkin öneri ve çekinceleri ise şöyle:

“Öncelikle, basın sektöründe fikir işçisi olarak çalışan meslektaşlarımızın yıpranma hakkından yararlanabilmesi için, Basın Kartı şartının kaldırılarak 5953 sayılı yasaya tabi olmalarının yeterli sayılmasını öneriyoruz. 

5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’un ilgili maddesi, “Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” diyor. Bu tarif kapsamında görev yapan meslektaşlarımızın yıpranma hakkından yararlanmasını, meslektaşlarımız adına talep ediyoruz.

Yine teklifin 14. Maddesine göre Basın Kartları Komisyonu’nun 9 üyesinden 5’i İletişim Başkanlığınca atanmaktadır. Komisyonun geniş katılımlı olarak meslek örgütlerinin temsilcilerinden oluşmasını öneriyoruz.

Teklifin 16. Maddesine göre Basın Kartı’nın Basın Ahlak Esaslarına göre iptal edilip, 5 yıl süreyle verilmemesi kesinlikle kabul edilemez bir düzenlemedir. Madde tümüyle kaldırılmalıdır.

Yine kanun teklifinde yer alan 25. maddedeki “gazete veya internet haber sitesi” bölümünün, “gazete ve internet haber sitesi” olarak değiştirilmesini öneriyoruz. Ayrıca, “Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk Lirasının altında” ibaresinin, “Toplam muhammen bedeli elli bin Türk Lirasının altında" şeklinde değiştirilmesi, daha hakkaniyetli olacaktır.27. maddedeki talebimiz ise, “gazetelerin en az ikisinde ve internet haber sitesinde” olarak düzenlenmesidir. ”

Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan’ın yaptığı açıklamada ise şu görüşler yer aldı:

“İnternet alanının ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!’ yaklaşımından uzaklaşılarak düzenlenip denetlenmesi ve desteklenmesi önemli bir gelişmedir. Radyo ve televizyonların da desteklenmesine dönük adım atılmasını da beklemekteyiz. Ne var ki internet alanına destek verirken, yazılı basını dolayısı ile kamu menfaati olan koskoca bir alanı yok edecek bir süreçle karşı karşıya bulunmaktayız.

Tarımsal destekler, sanayi tesisleri ile istihdamı artırıcı teşvikler ne için yapılıyorsa çok daha fazlası yazılı basınımız özellikle Anadolu Basını için söz konusu olmalıdır. Zira en kayıtlı sektör olarak, alınan resmi ilan gelirlerinin daha fazlası kamuya geri döndürülmekte, haberleşme Anayasal görevi ile birlikte, katma değer üretilmekte, istihdam oluşturulmaktadır.

Özellikle 25, 27ve 28. Maddelerde gerekçeleri ile arz ettiğimiz değişikliklerin yapılmaması gazete kapanmalarına yol açacaktır. Bu durumdan en çok demokrasimiz zarar görecek. Yerel siyaset ve sivil toplum önemli bir çözüm ortağını kaybedecektir. İnanıyoruz ki Genel Kurul’da gerekli müdahaleler yapılacak ve sektörümüz, siyaset, sivil toplum, iş dünyası ve nihayet tüm toplum kesimleri kayıp yaşamayacaktır.”

Özetle gazeteci olarak “Allah sonumuzu hayretsin” ahvalindeyiz!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?