USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sağlık çalışanları Beyaz G(ö)REV’de

15-06-2022

Sağlık çalışanları sık sık sorunlarını çeşitli eylemlerle gündeme getiriyor. Özellikle de 2021 sonbaharından bu yana sürekli sahaya çıkıyorlar…

Sadece kendi taleplerini değil, halkın da ücretsiz sağlığa erişim taleplerini gündeme getiriyorlar…
Zira sağlığa erişmekte zorlanan hasta ve hasta yakınlarının öfkesi hekimlere, sağlık çalışanlarına dönüyor. 
Personel eksikliğinden acilde sedyede saatlerce bekletilen hasta yakınları doktor, hemşire ya da yardımcı personeli dövüyor, bıçaklıyor…

Sağlıkta sorunlar öylesine katlandı ki, artık hasta ve yakınları değil, bizzat sağlık sistemi çalışanları isyan ediyor.
Daha dün Ankara’da bir onkoloji hastası için 3 saat hastane hastane dolaşan boş yatak bulamayan ambulans şoförü, kahrolup ambulansı Sağlık Bakanlığı’nı önüne çekip isyan etti…

KAMUOYUNDA SAĞLIKÇILARA KARŞI ÖNYARGILAR

Ne yazık ki kamuoyunda sağlık çalışanlarına yönelik önyargılar oluştu. Siyasilerin açıklamaları da bu önyargıları besliyor…

Sağlık çalışanları önyargılarla her gün muhatap! Onların sorunlarını gündeme getiren biz gazeteciler de yazılarımızı sosyal medya sayfalarımızda paylaştığımızda hiç beklemediğimiz kişilerin bile öfke ve nefret dolu yorumlarıyla karşılaşıyoruz…

Haa, bu önyargıları besleyen sağlık çalışanları yok mu? Var; 4 yıl önce dünyanın en iyi yürekli hemşiresi Sevim Tanrıkulu ile birlikte bir kamu hastanesinde hemşiresinden hekimine hakikaten kötü muameleye maruz kaldık. O kadar afalladık ki, hiç sesimizi bile çıkartamadık, apar topar ayrıldık. Sevim her zamanki iyi niyeti ile onlar için mazeret üretti, ama mesleği için o kadar üzüldü ki, gözyaşlarını da tutamadı.
Ama sağlık kuruluşlarında bu ve bunun gibi yaşadığım bir sürü olumsuz olay, hiçbir zaman genel bakış açımı etkilemedi. O gün de, bugün de… Sağlık çalışanlarının haklarını savunmayı sürdürüyorum…

Ne yazık ki vatandaş sap ile samanı ayıramıyor. Yaşadığı sorunların sistemden kaynaklandığını göremiyor ve sağlık çalışanlarına öfkesini en hafifinden sosyal medyada kusuyor, daha ötesi dövüyor, bıçaklıyor, hatta öldürüyor… 

Hepimizin, en sağlıklı kişinin bile eninde sonunda ya kendisinin ya da bir yakınının doktora ihtiyacı oluyor…

Eski Türkiye’de (!) doktor olmak sınıf atlamakla eş değerdi. Dar gelirli ailelerin zeki çocukları da parasız yatılı okullarda okuyup bir şekilde tıp fakültesini bitirip kendilerini, ailelerini kurtarabiliyorlardı.

Sonradan suç örgütü olduğu ortaya çıkan FETÖ gibi kuruluşlar bu ülkenin zeki ama yoksul çocuklarına el koyup, kendileri için devşirene kadar…

Şu anda kamunun sağlık hizmetlerine erişmek çok zor. Eskiden hastane sırası almak için sigortalı hastalar ve yakınları sabah ezanında hastane bahçesinde kuyruğa girerdi.

Ama her koşulda o gün sıra alır, kuyruklarda bekleye bekleye doktora çıkar, tetkiklerini yaptırır ve ilaçlarını alırdı.
Şimdi ise günlerce MHRS’den randevu almak için telefon başında uğraşıp duruyorlar. Artık kuyruklar evde, telefon başında!

Daha da vahimi özellikli yani yan dal uzmanlık gerektiren branşlarda randevu neredeyse mümkün değil. Zira uzman hekimler istifa edip ya özel hastanelere geçiyor, ya da yurt dışına gidiyor… Randevu aldığınızda ise 5 dakikalık bir muayene karşınıza çıkıyor. 5 dakikada muayene olmaz. Hastaya ayıracak zamanı olmayan hekimin yapacağı tek şey kalıyor; tetkik istemek, ona göre karar verip ilaç falan yazmak…

‘YAŞATMAK İÇİN YAŞAMAK İSTİYORUZ!’
Sağlık çalışanları seslerini duyurmak adına Ankara’da büyük bir miting yaptılar…
Bugün de Türkiye’nin dört bir yanında Beyaz G(ö)REV eylemi gerçekleştiriliyor.

Bursa Tabip Odası da, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla taleplerini bir kez daha kamuoyu ile paylaştı.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) , Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş, Hekim Birliği Sendikası, Hekimsen, Kamu Diş Hekimleri Derneği KADHED), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Tabip-SEN, Türk Diş Hekimleri Birliği ve Bursa Tabip Odası üyelerinin bulunduğu basın açıklamasını BTO Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş okudu.

Ortak basın açıklamasında Levent Tufan Kumaş kamuoyuna şöyle seslendi:

“Biz, “Başka Kamil Furtun’lar Ersin Arslan’lar olmasın, yaşatmak için yaşamak istiyoruz” diyenler;

Biz, gecesi gündüzü olmayanlar;

Biz, hastalandıran bu sağlık sistemine göz yummayan, toplum sağlıksızken nefes alamayanlar;

Biz, bu gördüğünüz binalarda sistemin tüm başarısızlığının altında bırakılanlar;

Biz, aylardır oyalama taktikleri ile yok sayılan, emeği hiçleştirilen, mesleği değersizleştirilenler;

Biz, KHK ve güvenlik soruşturmalarıyla, aile hekimliği ceza yönetmeliğiyle baskı altına alınmaya çalışanlar;

Tüm bu olumsuzluklara rağmen; Biz ‘giderlerse gitsinler’e boyun eğmeyenler; mesleğinin beyazını karanlığa ışık yapanlar; emek bizim, söz bizim diyoruz.

Uzun mesailerde, yorucu nöbetlerde, kışkırttığınız sağlık taleplerine yanıt vermeye çalışan emeğin sahibi olarak bizler milyonlar; yoksulluk sınırı altı ödemeleri yapanlara;  bizleri ölümüne çalıştıranlara ağlıkta şiddeti üretenlere karşı sözümüz var diyoruz. Yeni yasa teklifiyle yeniden farkına vardığınız gibi Meclis’te, ekranlarda yürüttüğünüz senaryolarınız hem bizlerin hem de toplumun gözünde artık hükümsüzdür.”

EMEK BİZİM SÖZ BİZİM

Tufan Kumaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aylar süren oyalamanın ardından, yeni yasa teklifiyle emeğimizle yeniden alay ettiniz.

Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı talep ederken, nitelikli şekilde ve baskı altında olmadan çalışabilmemiz için yeterli süre ve olanaklar, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları, toplumun daha az hastalanması için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini isterken; sizlerin bize reva gördüğü, performansa dayalı ödeme sistemini dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak gömmek oldu.

Sizin bizlere dayattığınız sağlıksızlığa karşı bizler bu gidişatı değiştirmek, sağlıklı bir gelecek için birlikteyiz.”

Bugünkü G(ö)REV eylemlerinin son olmadığına ve bir itiraz olduğuna vurgu yapan Kumaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bir itirazdır! Meclis’te yürütülen senaryoyu reddediştir! Hakkımız olanı alana kadar hep birlikte, sağlıksız politikalarınızın ve emek gaspınızın karşısında olmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz. Tüm Türkiye’de hakları için, mesleğinin onuru için bir araya gelen milyonlar olarak biliyoruz ki emeğimizin hakkını aldığımız, sağlıklı bir geleceği birlikte inşa edeceğiz. Emek Bizim Söz Bizim”

Bursa Tabip Odası, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde de bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Muhsin Güllü’nün yaptığı açıklamadı talepler tekrar dile getirildi….
Şimdi…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?