Tarih araştırmacısı, yazar Kerim Bayramoğlu ve Bursa Kent Konseyi Merinos Çalışma Grubu temsilcisi araştırmacı, yazar Tahir Adıman ile Yahşibey Mahallesi’ne yönelik kent içi kültür gezimizde, civardaki çöplerle içimizi acıtan Gülçiçek Hatun ve Yahşi Bey türbesinden sonra, yolumuz içimizi açan Sultanlar Konağı’na düştü.
Gördük ki, Bursalılardan bazıları attıkları çöplerle şehrin tarihi yerlerini, doğal güzelliklerini batırırken, bazı Bursalılar da kentin sivil mimari örneklerinin korunması için çaba içerisinde…
Adıman ve Bayramoğlu “Yolumuzun üzerinde” dediler, hep birlikte Bursa Turizm ve Tanıtma Derneği’ni ve misafirhane (bir nevi butik otel) olarak hizmet veren Sultanlar Konağı’nı ziyaret ettik… Orada öyle bir yer olduğunu bile bilmiyordum.
“İYİ Kİ GİTMİŞİZ” DEDİRTEN YER!
Bursa Turizm ve Tanıtma Derneği’nin başkanlığını Necmettin Mercan yürütüyor. Kendisi Merinos emeklisi ve eski bir sendikacı. Merinos başlı başına bir okuldur; özellikle de eski Merinos işçileri hele de Merinos’ta sendikacılık yapan kişiler oldukça donanımlıdır. Necmettin Mercan da onlardan birisi.
Tophane yamaçlarının altına düşen Sultanlar Konağı’na Dönence’nin oradaki Çarıklı Değirmen Sokak’tan gidiliyor; Postçular Sokak’ta… Yeri de tarihi Bursa’ya denk geliyor; Osmanlının ilk yerleşim alanları arasında yer alıyor.
Dolayısıyla bölgede hala ayakta duran ya da yıkılmak üzere olup restorasyon veya aslına uygun yapım bekleyen çok sayıda eski Bursa evi var.
Ne yazık ki, sonradan yapılan evlerin çok azı Sultanlar Konağı gibi aslına uygun olarak inşa ediliyor. Tarihi binaların yerine yapılan evlerin çoğu görüntüyü bile kurtaramıyor! Hatta ilk iki katı eski Bursa evi gibi, kalanı bildik apartman görüntüsünde binalar bile var!
İÇ DEKORASYON BİNANIN MİMARİSİNİ TAMAMLIYOR
Başkan Necmettin Mercan Sultanlar Konağı’nın idari birimleriyle misafirhane bölümünü gezdirdi.
Dernek merkezi ile misafirhane aynı bina içerisinde; bir avlu ile birbirinden ayrılıyor. İdari birim de misafirhane de çok güzel. Gerçekten de adına yaraşır bir yer oluşturulmuş.
Misafirhanenin her biri farklı, özenle seçilmiş malzemelerle dekore edilmiş. 9 odası var; odalardan bazılarında iki yatak bulunuyor. (Çocuklu aileler için yatak ilavesi de yapılıyormuş.)
Zaten bina eski Bursa evi olarak projelendirilmiş. İç dekorasyonu da ona uygun şekilde; son derece hoş, tarihi dokuya uygun ve kaliteli malzemelerle gerçekleştirilmiş. Muhteşem bir iş çıkartmışlar.
Başkan Necmettin Mercan, yandaki betonarme binayı da aldıklarını, Sultanlar Konağı’nın mimari yapısına uygun bir şekilde eski Bursa evi şeklinde orayı da 9 odalı misafirhane yapacaklarını anlattı.
Bir de yine derneğin satın aldığı, Sultanlar Konağı’nın karşısına denk gelen konak diyebileceğimiz büyüklükte bir ahşap eski Bursa evi var. Orasının da aslına uygun şekilde yapılması hedefleniyor.
60 YILLIK GEÇMİŞİ VAR!
Başkan Necmettin Mercan Bursa Turizm ve Tanıtma Derneği’nin 60 yıl önce 1962 yılında kurulduğunu söyledi…
Kurucularına gelince; aralarında Mustafa Tayla gibi eski gazetecilerin de olduğu derneği kurucuları arasında şu isimler yer alıyor:
“Orhan Erman, Haluk Aksu, Mehmet Metin, Mustafa Tayla, Abdurrahman Sarpkan, Kemal Gökmençelebi, Beşir Düvenli, Aziz Bakıroğlu, Şükrü Akmansoy, Turgut Bulut, Muhsin İğmen, Erol Akyüz, Mehmet Güral, Orhan Akkök, M. Kadri Hakgüder, Ahmet Baltacıoğlu, Dr. Siref Ataç.”
BURSA FESTİVALİ’NİN KURUCULARINDAN
Başkan Mercan Bursa Kültür ve Turizm Derneği’nin Bursa Festivali’ni belediye ile birlikte düzenleyen kuruluş olduğuna dikkat çekti.
Çocukken ailecek, Atatürk Caddesi’ndeki Festival kortejini, Kültürpark’ta düzenlenen fuarı ve stadyumdaki halk oyunları gösterisini izlemeye mutlaka giderdik.
Bursa Festivali’nin düzenlenmesi, Bursa Turizm ve Tanıtma Derneği’nin kurulduğu yıla denk geliyor!
İlk kez 1962 yılında 7-12 Eylül tarihleri arasında dönemin valisi Enver Kuray ve Milletvekili Sadrettin Çanga’ınn girişimleriyle, Bursa Kültür ve Tanıtma Derneği ile Belediye işbirliğinde düzenleniyor. 1963 yılında ise tarih turizm mevsimi düşünülerek 7-12 Temmuz tarihine çekiliyor ve Kültürpark’ta düzenlenen Bursa Fuarı da ekleniyor.
Bursa Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Necmettin Mercan 1980 yılına kadar festivali düzenlediklerine vurgu yaptı.
Malum, 1980 darbesi derneklerin faaliyetlerini kısıtlamıştı!
Mercan şunları anlattı:
“1980’den sonra Bursa Festivali düzenlenmesinde yer alamadık. O yıllarda Gemsaz’da kamp tesisimiz vardı; liman bölgesi olunca sattık. 2012’den sonra ‘ne yapabiliriz’ diye Bursa’nın her yerini gezdik. İki sultanların arasındaki bu binayı aldık.
Binamız Fatih Sultan Mehmet’in annesi Huma Hatun ile Yıldırım Beyazıt’ın annesi Gülçiçek Hatun türbeleri arasında yer alıyor. Sultanlar Konağı misafirhanemiz ise 2016 yılında hizmete girdi. Gelen konuklarımıza kentin tarihini, kültürünü, doğasını tanıtıyoruz.”
BİR DE PENCEREDEN GÖRÜLEN O MANZARA OLMASA!
Bursa Turizm ve Tanıtma Derneği’nin Sultanlar Konağı, bulunduğu tarihi Bursa mahallesine değer katıyor. Ancak, misafirhaneyi gezerken dereye bakan odaların pencerelerinden gördüğümüz manzara hiç açıcı değil!
Pencereyi açıyorsunuz ve karşınıza Gülçiçek Hatun türbesi civarına, yamaca ve derenin her iki kıyısına atılan çöpler çıkıyor. Önceki günkü yazımda Yahşibey Mahallesi’nde Gülçiçek Hatun ve Yahşi Bey türbelerinin içler açışı halini yazmıştım. Aynı manzarayı, tekrardan bu defa daha geniş perspektifle Sultanlar Konağı’nın penceresinden görmek hiç hoş değildi.
Benim gibi o odalarda Bursa dışından gelen konuklar da o kötü manzarayı görüyor!
Çoktan beri de öyleymiş! Her halükârda bir an önce mıntıka temizliğinin yapılması, kirletenlerin de bir şekilde artık kamera mı konulur bilemiyorum, tespit edilip cezalandırılması gerekiyor.
Kaynak: Festival afişi fotoğrafı bursadakultur.org sitesinin Bursa Festivali ile ilgili bölümünden alınmıştır.
