USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“Tam da zeytinliklerimizi korumak zamanı!”

08-03-2022

Zeytinliklerin imara, sanayiye ya da maden tesislerine açılmasına yönelik her talebi ya da haberi okuduğumda zeytin ağaçlarından adeta nefret eden, alayının kesilmesini ve imara açılmasın savunan bir Mudanyalı aklıma gelir…

Çok tartışmışızdır. Savunusu şudur; “Zaten Mudanya’da binalar yapıldı, zeytinlikler binalar, yerleşim alanları arasında kaldı. Alayı kesilsin!”

Bence değil ama kendince haklıdır; Mudanya’da kendi ailesinin, akrabalarının sahip olduğu zeytinlikler imara açıldığında tümü köşeyi dönecek, üretici olarak pahalı mazot, gübre, ilaç gibi yüksek girdilere para harcamayacak; zeytinin budanması, bakımı, toplanması gibi emek isteyen işleri de yapmak zorunda kalmayacaklar!

Sosyal medya sayfamda zeytinle ilgili bir paylaşımıma aynı zamanda akrabam da olan bir zeytin üreticisi şöyle bir yorum yaptı.

“Zeytin yağı bu gidişle yakında eczanede satılır! Bu masrafla köylü üretemez hale geldi. Ürün köylüden bedavaya alınır, parayı kurnaz tüccar kazanır. Sonra da köylü çok para kazanıyor denir. Gübre pahalı, ilaç pahalı, git gide bakımsız zeytinlikler çoğalacak, hastalık ve zararlıyla mücadele de çok zor olacak. Köylü karnını doyurmayı ve traktörünün boş deposunu düşünür oldu. Aracıyla tarlasına gidemez hale geldi…”

Orhangazi köylerinde zeytincilikle uğraşan tanıdıklarımız, zeytinliklere gereken bakımı yapamadıkları için önümüzdeki yıl ürün veriminin düşük olacağını söylüyor… 60 yaş üstü olanlar, vakti zamanında ev, arsa alacaklarına, zeytin hasadından sonra kazandıkları parayı yine zeytine, yer alıp yeni fidanlar ekmeye ayırdıkları için bin pişmanlar…

“Keşke o paralarla daire alsaydık! Bir sürü dairemiz olurdu! Şimdi kiraya verir, zeytinle uğraşmazdık. Biz toprağa zeytine yatırım yaptık; ömrümüz zeytinliklerde çürüdü. Şimdi ise ilaca, mazota para bulamaz olduk” diyorlar.

Üretici yaptığı işten bezmiş durumda…

Onların bu ahvali bana çok alakasız gibi görünen konuları çağrıştırıyor; yıllarca SSK hastanelerine yatırım yapılmadı, sigortalı hastaları canından bezdirdi; sağlığın piyasalaşma sürecinde devlet hastanelerine dönüşünce de SSK’lılar sahiplenmedi…

Bir sürü kamu kuruluşu için aynı şeyi söyleyebiliriz, mesela Merinos fabrikalarına, kapatılmadan önceki son 10, 15 yılda hiç yatırım yapılmadı, teknolojileri yenilenmedi, siyasi müdahale ile gereğinden fazla işçi istihdam edildi. Battı denildi, kapatıldı…



ZEYTİN ÜRETİCİSİ BIKKIN, BEZGİN!

Örnekler çoğaltılabilir…

Biri sağlık hizmeti diğeri ise sanayi üretiminden verdiğim bu iki örnek ile zeytincilik arasındaki benzerlik “Üreticilerin üretim yapmaktan bezdirilmesi”dir…

En sıkıntılı yanı da budur… Zeytin üreticisi; zeytincilikten, toprağından, zeytin ağaçlarından, üretimden bezmiştir…

Zeytinliklere en çok sahip çıkması beklenen kesim bezgin, bıkkın ve zordadır… Her geçen yıl bir öncesine göre daha bezginleşiyorlar.

Zeytinliklerin akıbetini belirleyecek olan en büyük risk tam da buradadır… Zeytin üreticisi vatandaşlar can havliyle çocuklarımı meslek liselerinde, üniversitelerde okutmaya bakıp, kendileri gibi zeytin üreticisi olmamaları için uğraşmaktadır.

Zeytin üreticileri her anlamda tükenmekte…

Üstüne üstlük şimdi zeytinlikler madencilik gibi nedenlerle imara açılacak!

Kamuoyunda yoğun bir itiraz var… Geçmişte de buna benzer yasalar Meclis’ten geri dönmüştü…

Şimdi yeniden gündemde…

Zeytinlikleri bekleyen bir başka tehlike ise madencilik gibi sanayi tesislerine açılması…

AKADEMİK ODALAR, SENDİKALAR, ÇEVRE KURULUŞLARI VE STK’LARIN ORTAK AÇIKLAMASI

Bursa Akademik Odalar Yerleşkesi’nde  akademik odalar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları“Tam da zeytinliklerimizi korumak zamanı!” başlıklı ortak bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklaması Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fevzi Çakmak tarafından okundu…

Fevzi Çakmak şunları söyledi:

“Zeytinliklerimizin madencilik, enerji, petrol ve doğalgaz arama, jeotermal tesisler, sanayi, turizm ve imar amaçlı talanına yönelik girişimler, geçmişten günümüze gündemden düşmüyor. Anayasa ve yasalardaki koruyucu hükümlere rağmen, 2002 yılından beri sürekli gündeme gelen mevzuat değişiklikleri, doğayı ve tarımı korumaya duyarlı kesimlerin toplumsal ve hukuk mücadelesi ile defalarca yargı tarafından durduruldu.

En son, 2017 tarihli Maden Yönetmeliği’nin 115. maddesine, 1 Mart 2022 tarih ve 31765 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan değişiklikle eklenen fıkra, zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır. “

‘YASALAR ANAYASA’YA, YÖNETMELİKLER İSE YASAYA AYKIRI OLAMAZ’

Zeytinliklerin yasalardaki yerine atıfta bulundu:

Anayasal Hukuk Devletinde “Normlar Hiyerarşisi”ne göre; Yasalar Anayasaya, Yönetmelikler ise Yasalara aykırı düzenlenemez.

Anayasa’nın 44. ve 45. maddeleri; tarımın, üreticinin ve tarımsal üretim alanlarının korunmasını düzenlemektedir.

1939 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun; zeytinliklerin korunmasını ve geliştirilmesini düzenlemektedir.”

 Zeytinlik alanların daraltılamayacağını belirten Yasaya göre; zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin verilemez.”

Fevzi Çakmak tarım ve maden yasa ve yönetmeliklerini gündeme getirdi:

“2005 tarihli 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını düzenlemektedir. Yasa; zeytinlik gibi Dikili ve Özel Ürün arazilerimizi de korumaktadır.

2017 tarihli Maden Yönetmeliği zaten gerekli istisnaları madencilik lehine vermişken, 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği ile Marmara, Ege, Akdeniz Bölgeleri ve ülkemizin her yerindeki zeytinliklerimizin talanına, normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde yeni bir yasal kılıf hazırlanmaktadır.”

‘NEDEN KABUL EDİLEMEZ!’

Yönetmelik değişikliğinin “Kabul edilemez” yanlarını ise şöyle sıraladı:

“Yönetmelik değişikliği ile; Tarım alanlarını, meraları, zeytinlikleri, ormanları korumak yerine enerji amaçlı kömür ve jeotermal faaliyetlerde belli şirketlere yönelik yeni imtiyazların gündeme getirilmesi kabul edilemez.

Değişiklikte yer alan “kamu yararı” kavramı geçmişteki olumsuz uygulamalar ortada iken, zeytinliklerin geleceği adına ciddi bir tehlikedir ve kabul edilemez.

Faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getirme taahhüdü, geçmiş uygulamalar dikkate alındığında işlevsizdir ve kabul edilemez.

Asırlık zeytinliklerin belli şirketlerin kârı için taşınmaya çalışılması ya da şekilsel yeni zeytinlik dikilmesi taahhüdünün bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temel görevi zeytinlikleri koşulsuz korumak, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmak iken, bu görevini yok sayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek uygulamalarına rıza göstermesi, aracılık yapması kabul edilemez.”

Açıklama şu sözlerle sonlandı:

“Biz, aşağıda imzası bulunan kurum ve kuruluşlar olarak; bir yandan kamuoyunu doğru bilgilendirerek, ülke düzeyinde toplumsal mücadelemizi sürdüreceğiz. Diğer yandan eş zamanlı olarak yönetmeliğe karşı her türlü yasal yoldan haklarımızı arayacağız.

Yönetmelik değişikliği ile verilecek yeni izinler için de hukuki süreci işleteceğiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

ORTAK AÇIKLAMAYA İMZA ATAN KURULUŞLAR

İmza atan akademik oda, sendika ve sivil toplum kuruluşları ise şunlar:

“Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Dişhekimleri Odası, Bursa Eczacı Odası, Bursa Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası,  Bursa Ziraat Odaları, Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, İç Mimarlar Odası Bursa Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Meteoroloji Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilciliği, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi, Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, Tekstil Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Temsilciliği, Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Ayvalık Temsilciliği, Türkiye Ziraatçılar Derneği, Yenişehir Çevre Platformu, Artvin Kültür Sanat Derneği (AS-DER),  Bursa Artvin Çevre Platformu, Bursa Çevre Platformu, Bursa Halkevi, Bursa Su Kolektifi,  İznik Çevre ve Yaşam Platformu, KESK Tarım Orkam-Sen…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?