27 Ocak itibariyle Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre Bursa’daki resmi Suriyeli sayısı 183 bin 710’a çıktı.
Bursa’daki Suriyeli nüfus yoğunluğunu yıllardır yazıp duruyorum.
Kimi kendinden menkul bazı gerçekten de dış mihraklı kendilerine STK diyen bazı kuruluşlar da beni ve Bursa medyasındaki onlarca arkadaşımı “Nefret söylemi, nefret suçu” ile raporlayıp fişliyorlar…
Medya Takip sisteminden Suriyeli sığınmacıyı okur okumaz, Suriyeli mültecileri kapılarından sokmayan, denizde çoluk çocuk boğulmasına göz yuman, soyup soğana çevirip, işkence yapıp sınır dışı ederek donup ölmelerine sebep olan ağa babalarına bizi raporlayıp şikayet ediyorlar.
Yüzsüzlüğün, iki yüzlülüğün daniskası!
Seni fonlayan adamlar Suriyelileri kapısından içeri bile sokmuyor. Bursa’da yaşayan kadar bile Suriyeliyi sınırlarından içeri almadılar!
Denizlerde, sınırlarda yaşanan insanlık dramına sırtlarını dönüyorlar! Asıl nefret suçunu işleyen AB ülkeleri aslında.
Neyse ne! Biz ne dersek diyelim, bu sözüm ona STK’lar Suriyeli lafını gördükleri yerde bizi fişlemekten geri kalmayacaklar…
YEREL VE İDARİ YÖNETİMLER VE 183 BİNLİK NÜFUS!
Ha, bir de okuduklarını anlamayan, kendilerini solcu olarak niteleyen insanlar var. Onlar da Suriyelilerle ilgili yazılarıma, tamamını okumadan saldırıyor, sosyal medyada abuk sabuk yorumlar yapıyorlar.
Alayı da Nilüfer tarafında, demografik olarak Suriyelilerin yaşamadığı meskun mahalde, sitelerde ya da villalarda yaşıyorlar.
Hoş, benim mahallemde kayıtlı insan sayısının yüzde 17’si kadar Suriyeli yaşıyor. Bugüne kadar Suriyelilerle ilgili hiçbir sıkıntı yaşanmadı.
Apartmanımda da iki aile vardı, biri taşındı. Hiçbir sorun olmadı bugüne kadar. Bizim mahalledekiler genelde Suriyelilerin eğitimli, çalışan ve geliri olan kesimi.
Yoksulluk, cehalet arttıkça asayiş sorunları da artıyor. Her kesimden insan için geçerli bir durum. Hz. Muhammed boşuna “İşsizlik bütün belaların anasıdır” dememiş!
Ben yıllardır yazıp duruyorum, kent dinamiklerini, kenti yönetenleri belediyesiyle, idari yönetimleriyle, kamu kurumlarıyla uyarıp duruyorum.
ALT GELİR GRUBUNDA ARTAN KONUT İHTİYACI VE YÜKSEK KİRALAR
Şehre eklemlenen 183 bin kişilik nüfus için ne gibi tedbir aldınız?
Bu nüfusun yarıdan fazlası çocuk! Yeterli okul, sağlık kuruluşu, yol dahil her türlü altyapı yatırımını yaptınız mı?
Alt gelir grubu için konut üretiliyor mu?
Şehirde kiralar uçuşta… Benim mahalleme Suriyeliler taşınmaya başladığı yıl kiralar (iki yıl önce) 600, 700 liradan bin liraya çıkmıştı. Şimdi İncirli Caddesi üstünde asansörsüz, marleyli dandik dairelerin kirası 1500 lira!
Bursa’da Suriyelilerin çok azı hariç, hepsi kayıt dışı çalışıyor; çoğu da asgari ücretin altında!
Konfeksiyonda çok sayıda çocuk Suriyeli işçi var…
Kayıt dışı çalışan Suriyelilerin Çalışma İzni alabilmesi için bir çaba var mı?
Her şeyi kayıt altında, işçisini sigortalı çalıştıran bir işyeri ile aynı işkolunda Suriyelileri kayıt dışı, asgari ücretin altında çalıştıran bir işyerinin rekabet edebilmesi mümkün mü?
Sadede gelecek olursak….
Hande Fırat bugünkü yazısında Bakan Soylu’nun yüzde 25’in üzerinde nüfusun olduğu bölgelerde hiçbir yabancıya ikamet izni verilemeyeceğine değiniyor…
Hande Fırat’In yazısındaki yeni bilgi Mekansal Yoğunlaşma ile Mücadele planı…
Fırat şunları yazıyor:
“Öncelikle bu yerleşim yerleri yabancılar için kayda kapatılıyor. Yine Suriyeli nüfusun yoğun olduğu 16 il (Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Muğla, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova), 52 ilde toplam 800 mahalle, İstanbul’da Fatih ve Esenyurt ilçeleri her türlü statüden tüm yabancıların başvurularına kapatıldı…”
BURSA’DA SURİYELİ NÜFUS 183 BİN 710’A ÇIKTI
Zaten Bursa’ya uzun süredir yeni Suriyeli kaydı yapılmıyor! Bir süredir Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan ve Mülteci Derneği’nin aylık raporladığı verilerde Bursa’daki Suriyeli sayısı sabit.
Aralık sonunda 183 bin 313 iken, 27 Ocak’ta 183 bin 710 olmuş…
Bu da Bursa’daki Göç İdaresi’nin Suriyelilere oturum /ikamet izni vermediğini gösteriyor…
Bir ayda 400 artış olmuş; o da doğumdandır.
Ama ikamet izni verilmemesi kaçak ya da kayıt dışı olmak üzere Bursa’da yaşamalarına engel değil.
Özellikle de eğitim ya da sağlık yardımına ihtiyacı olmayanlara!
Zira Suriyeli çocuklar ancak oturum izni olan kayıtlı olduğu kentte okula gidebiliyor ve Suriyeliler ancak kayıtlı oldukları illerde sağlık yardımına erişebiliyor.
ÇARŞAMBA’NIN GEÇMİŞTEKİ ASAYİŞ SORUNLARI VE SURİYELİLER
Şimdi… Bursa’da Darmstad Caddesi civarında toptan Çarşamba olarak tanımlanan Altıparmak, Çırpan, Hocahasan, Aktarhüssam, Ahmetpaşa ve Selimiye Mahallelerinde bölgesel bir Suriyeli gettolaşması olduğu biliniyor…
Birkaç yıl önce asayiş sorunları yaşanmıştı. Ama son yıllarda pek bir olay yaşanmıyor.
Zaten mahalledeki yerli / Türk nüfus kaçıyor.
Misal beni dayımın evi orada. Kumla’daki yazlığı kışlık yaptılar. Yani mahalleden kaçtılar; buradaki evleri duruyor, ama Kumla’da yaşıyorlar artık.
Mahallede doğup büyüyen Tuğçe’m de, daha fazla direnemedi, birkaç ay önce taşındı. Çarşamba’daki Suriyeli oranı çoktan yüzde 25’in üzerine çıkmıştır…
Bu da önümüzdeki dönemde Çarşamba’ya artık yeni Suriyeli adres nakli / ikamet izni verilmeyeceğini, Çarşamba’nın yeni Suriyeli oturumuna kapatıldığı olarak yorumlanabilir.
Ancak şu da var; zaman zaman yaptığım söyleşilerden biliyorum: Bursa’da yerel ve idari yöneticiler Çarşamba’daki Suriyeli gettolaşmasından çok da şikayetçi değil.
Hatta geçmişte çok daha yoğun asayiş sorunlarıyla anıldığını, şimdi Suriyeliler vasıtasıyla mahallenin temizlendiğini söyleyenler var…
Dedikleri de kısmen doğru! Çarşamba Suriyelilerden önce uyuşturucu ve fuhuş ile anılıyordu.
Yani… Türkiye genelindeki gettolaşmayı önleme; hele de seyreltme tedbirleri Bursa’da özellikle de çoktan Suriyeli gettosu haline gelen Çarşamba’da uygulanır mı? Pek emin değilim…
