USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Medyanın sorunlu dili: Cinnet geçiren kadın katilleri! Dost iddiaları!

16-02-2022

Öfkeliyken yazdığım yazılar, sakinleştiğimde hep epeyce değişti… Hala da öyle yaparım… Geçenlerde bir polis memurunun BAOB girişinde işlediği cinayet haberini okuduğumda çok kızmıştım…

Üzücü saldırı yaşanalı 4 gün oldu… Haberi okur okumaz sosyal medya sayfamda şu yorumu yapmıştım:

“Medyanın cinsiyetçi diline bir örnek; Konu BAOB girişinde işlenen kadın cinayeti:

‘Bursa'da cinnet getiren polis memuru boşanma aşamasındaki eşini ve dostu olduğunu iddia ettiği adamı tabancayla başlarına ateş ederek öldürdü’

Kadın cinayetlerinde cinnet katile yüklenen masumiyet algısıdır. Delirmiştir, aklı başında değildir! Nereden biliyorsunuz? Yarım ya da bir saat içerisinde deliliğine dair tıbbi rapor mu alındı?

Dostu olduğu iddia edilen deniyor. Erkek arkadaşı falan deseydiniz bari... Eee... kadın dostuyla ulu orta geziniyormuş, adamcağız da napsın, cinnet geçirip ikisini de öldürmüş!

Medyanın eril cinsiyetçi dili katile "Yazık adamcağıza" dedirtiyor; daha da ötesi hak verdiriyor, en kötüsü de potansiyel kadın katillerini cesaretlendiriyor.

Öte yandan muhtemelen annesiz ve babasız kalan çocuklar, evlatsız kalan ana ve babalar var!

Vah gidene... ölenler kendilerini savunamıyor. Madem eşin başkasıyla boşa gitsin... Öldürmek de neyin nesi? Hoş kadın katillerinin çoğu ölülerin arkasından iftira atıp duruyorlar...”

RAMAZAN ACAR’DAN İDDİALARI BOŞA DÜŞÜREN AÇIKLAMA

Cinayetin işlendiği anın buzlama olmayan video görüntüleri de gelmişti. İzledim ama sayfamdan paylaşamadım. O insanların ailelerini düşündüm. Her şey saniyeler içerisinde olup bitiyordu. Katil kadını tabanca ile yaralayıp yere düşürüyor, yaralı kadının gelip yakın mesafeden bir daha ateş ediyordu. Diğer kişiye de öyle. Görüntüler içler acısıydı…

Ve ertesi günü Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar tüm iddiaları boşa düşüren bir açıklama yaptı.
Öldürülen Yasemin Ulutaş bir eğitimciydi; katilin eşi falan değildi! Boşanalı 2 ay olmuştu! Üstüne üstlük, araçta birlikte olduğu adamın kadın arkadaşı, sevgilisi ya da haberdeki kullanılan o amiyane çirkin, kadını ucuzlatan, aşağılayan tabirle ‘dostu’ falan da değildi…
Ben Başkan Ramazan Acar’ı bu açıklaması nedeniyle yürekten kutluyorum.

Öldürülen kadının kendini savunması mümkün değil.  Katiller kendilerini haklı çıkartmak için bir sürü yalan yanlış bilgi verir.

Acılı ailesinin olayın sıcağı sıcağına medyayı doğru bilgilendirmesi olanaksızdı. Zaten de maktulün ailesi taraf olarak görüldüğü için kamu nezdinde inandırıcılığı az olacaktı. İlk haberdeki algı, ölen kadının üstüne yapışacaktı.

İşte tüm bu nedenlerden dolayı Eğitim Bir-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar’ın Sakarya Ortaokulu Müdürü Yasemin A.U.’ya sahip çıkarak gerçekleri kamuoyu ile paylaşması çok önemlidir.

Ramazan Acar’ın açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:

"Osmangazi Sakarya Ortaokulu Müdiresi üyemiz başarılı çalışmalarına şahit olduğumuz Yasemin Ulutaş polis eşi tarafından bugün silahlı saldırıya uğramış ve maalesef vefat etmiştir. Basında çıkan yalan yanlış haber ve algı yönetimine kapılmamak lazım.

Olayın aslı şudur: Sakarya Ortaokulu'na Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı devam eden ıslak zemin ve mantolama tadilatını yapan müteahhit firma sorumlusu Yahya isimli kişi ile birlikte malzeme seçimi için orada şantiyesi olan firmaya giderken eşi tarafından araç durduruluyor ve menfur olay gerçekleşiyor. Bazı basın yayın organlarında bahsedildiği gibi değildir.

Üyemiz Yasemin Ulutaş’a Rabbim’den rahmet diliyor mekanı cennet olsun diyoruz. Bu haince saldırıyı gerçekleştiren, masum bir kişinin ölümüne 2 kişinin yaralanmasına sebep olan kişi hakkında da hukuk devletimizin gerekli cezayı vermesini bekliyoruz. Eğitimciye yapılan bu saldırıyı ve bundan önceki saldırıları da sendika olarak kınıyoruz.

Öğretmen ve eğitimciye şiddet her gün artarak devam ederken; eğitimciye şiddetin Meslek Kanunu içinde yer almaması hususunda da yetkilileri bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz."

YAZ YAZ NEREYE KADAR!

Genelde bu tür olaylarda mahkeme süreci tamamlanmadığı için katil zanlısı diye yazılır. Ama videoyu izledim; adam katil!

Biz yazmaktan bıktık… Medyanın kadın cinayetleriyle ilgili dili sorunludur. Bunun en bariz örneğini bu son olayda gördük.

Haberin dili erildir; bu cinsiyetçi dil, katile ya da saldırgana “Platonik aşk”; “namus cinayeti”; “Cinnet geçirdi” gibi ifadelerle masumiyet yüklemekte, kadına şiddeti normalleştirmekte, şiddet eğilimli erkekleri de cesaretlendirmektedir.

Hiç olmazsa farkındalığı olan editörlerin bu tür eril dille gelen hazır haberleri  kopyala yapıştır yapmaktan ziyade mutlaka gözden geçirip düzeltmeleri gerekiyor.

Ayrıca bir kadının erkek arkadaşı ya da sevgilisi olması; boşanmayı ya da ayrılmayı istemesi, erkeğin aşkına karşılık vermemesi öldürülme sebebi olamaz…

BUGÜN DE 16 YAŞINDAKİ SILA ÖLDÜRÜLDÜ

Ve bugün 16 yaşındaki bir çocuk daha kadın cinayeti kurbanı oldu… Basına yansıyan bir haberde 15 yaşında internetten tanıştığı kişiyle nişanlandığı; bir başkasında ise ailesinin zoruyla nişanlandırıldığı yer alıyor. Olay Giresun’da olmuş. Hangisi doğru bilemiyorum.
Sonuçta öldürülen 16 yaşında bir çocuk. Tüm haberlerin ortak noktası “3 ay önce nişanın kız tarafından bozulduğu, katilin barışmak amacıyla tehdit ve tacizde bulunduğu bu nedenle de ailenin şikayetçi olduğu, 2 gün gözaltında kalıp serbest bırakıldığı…”

Kızcağız sığınma evine gidiyor; ninesi hastalandığı için ona bakmak üzere sığınma evinden 12 gün önce çıkıyor. Ve yaralama sabıkası olan katil tarafından bıçaklanarak öldürülüyor. Çok üzücü bir şey!
Şu da bir gerçek; kız 6284 Sayılı yasa gereği koruma altına alınmış; potansiyel katil olan nişanlısına ise doğru düzgün yasal yaptırım uygulanmamış!

İnsan ister istemez soruyor; ölümü tehdidi altında olan 16 yaşındaki bir kız çocuğunun sığınma evinden çıkartılıp felç geçiren ninesine refakatçi kalmaya, bakmaya getirilmesi doğru muydu? Okulda olması gereken bir çocuğun 15 yaşında nişanlanması zaten çok yanlış!

Ailenin yaşlısına hastalandığında bakacak başka bir evladı, torunu, kardeşi, gelini, herhangi bir akrabası yok muydu?

Hoş, o cani ruhlu adam, bugün olmasa yarın bunu yapacaktı! Kadına şiddette cezaların caydırıcılığı yok!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?