Kovid 19 bir yana, bir de ondan beter bir grip salgını var.
Kimi duysam, yatağa düşmüş, kıvrım kıvrım, kıvranıyor...
Hem ağrılı, hem uzun süren bir öksürük ve ateş ile gelince birkaç gün insanın hayatını felç ediyormuş...
Aman dikkat, hatta çok dikkat...
Gelelim şimdi kur meselesine...
Ham maddesi ve neredeyse tüm yan girdisi dışa bağımlı ekonomide, ister istemez tıkandık, kaldık...
Ortalıkta mal çok, atölye ve fabrikalar duruyor, çünkü ihracat için önce hammade girdisi şart.
Oynak kur yüzünden, hiç kimse oturup adam gibi bir fiyat politikası belirleyemiyorlar...
Ürettikleri malları özellikle gıdada, deposundan çıkartmaya korkan çok sayıda üretici ve toptancı var...
"Malımla batarım, daha iyi" diyen o kadar çok kişi var...
Yakında boş market raflarını görünce şaşırmayacağız...
Asgari ücret komisyon görüşmeleri başlıyor...
Devlet alacağı vergiden vazgeçerse, hem işçi, hem iş veren rahatlayacak, aksi halde, verilecek zam iki taraftan birini ciddi sıkıntıya sokar...
İş kaldı yine siyasetçilere, görüyor ve biliyoruz ki, bizim siyasetçiler ile halkın gündemi birbirini tutmuyor...
İktidar partisi, halkın sıkıntısını bilmiyor...
Muhalefet anlayamıyor...
Seslerimiz ve feryatlarımız, kendi duvarlarımızın içinde yankılanıp yok oluyor...
Sesimizi duyanlar duymazdan gelmeye devam ediyorlar...
Ha, yokluğa alışan, zaten yok, yürüyüp gidiyor da yoksulluğu yeni hissetmeye başlayanların işi zor...
Anladığım, bütün şartlara rağmen, satılık ve kiralık konut bulmak imkansız...
500 lira etmeyecek yıkık dökük evler için bile 2.500 Lira kira isteniyor, satılık evler 3-4 Milyon...
Nedir bu çılgınlık?
Anlayan var mı?
