USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yüzleri karanlık erkekler

09-12-2015

Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bir ilde, Dayısı, hanımefendi yeğenini defalarca vurduğu bıçak darbeleriyle kasıtlı şekilde öldürür. Fail tutuklanır ve Aralık 2015de ağır ceza mahkemesinde yargılaması başlayacaktır.
Dünyanın diğer ülkelerinde ve özelde ülkemizde benzer eylemleri duymakta ya da yaşamaktayız.
Söz konusu eylem sadece bir toplumu değil, tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Acaba, kadına şiddet ile öldürmenin diğer öldürmelerden farkı klasik doktrinin hangi esası ile açıklanabilir. Bu konunun pozitivistler yönünden de hümanist doktrin açısından da değerlendirilmesi icap eder. Hiç kuşku yok ki, insanlık determinizmi bu eylemlerin şiddet sebebi sayılmasını, yani kasden öldürme suçunun nitelikli bir halini ortaya koymaktadır.
Yürürlükteki 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda (kısaca TCK), kasden öldürme suçunun, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren nitelikli halleri arasında, Kadına şiddet saikiyle şekline yer verilmemiştir. (m.82)
Kadına yönelik şiddete karşı tüm dünyada çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bunlardan en kapsamlısı ise, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Turuncu Etkinlik programı olduğunu görmekteyiz.
Sonuç olarak, insanlık determinizmi bu tür eylemlerin şiddet sebebi, yani Kadına şiddet saikiyle işlendiğinin sayılmasını gerekli kılar.
Bu durumda, TCKnıın 82(1) madde fıkrasına eklenecek k) Kadına şiddet saikiyle bendi hükmü öngörülebilir.
O takdirde, kadına şiddet saikiyle kasden öldürme suçunun işlenmesi halinde kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılır. Ancak, ceza kanununun anti demokratik olmaması gerekir. Böylesi bir düzenleme, negatif ayrımcılığı da beraberinde getirir. Bu nedenle, şiddet saikiyle kasden öldürme suçunun sadece kadına karşı değil insana karşı olarak düzenlenmesi yerinde olacaktır. Bu durumda, anılan hükmün k) İnsana şiddet saikiyle, şeklinde düzenlenmesi ceza siyasetindeki eşitlik ve genellik ilkesine de uygun düşeceği inancındayız. Nitekim, erkeğe karşı şiddet uygulayan kadınların da olduğu istisnaen yaşanan bir gerçektir.
Kanımızca, kadına karşı şiddet uygulayan yüzleri karanlık erkekleri hırs ve egoizmden yoksun bırakmak için insanda köklü bir ruh hali bir karakter oluşturmak gerekir. Bunun için ilkokul ve orta öğretim seviyesinde ahlak terbiyesinin verilmesini sağlayacak bir eğitim dersine yer verilmesi isabetli olacaktır. Böylesi bir ders programı Hanıma karşı davranış bilgisi veya diğer bir başlık altında hazırlanabilir.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
Not: Tüm hanımefendilerin, Kadın hakları gününü en içten saygılarımızla kutlarız.

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?