USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Benzer marka yayın incelemesi (1)

26-02-2024

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7 (2) nci madde fıkrasında belirtilen ikinci ilkeye göre, marka sahibine münhasır hak sağlar. Marka sahibi, bu hakka dayanarak markasını kanun çerçevesinde kullanabilir (SMK m.9).

Kural olarak, SMK ile sağlanan marka koruması, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerle aynı ya da benzer mal veya hizmetlerle sınırlıdır (SMK m.4/1). Buna; korumanın tescilin yapıldığı mal ve hizmetlerle ve benzeri mal ve hizmetlerle sınırlı olması ilkesi denir. İlkenin istisnasını, toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış markalar oluşturur. Şöyle ki, bu niteliği kazanmış bir markanın sahibi, markasının başka mal ve hizmetlerde kullanılması halinde de bazı koşullar altında korunur. Tescilin kapsamı, tescil formunda dar tutulmuş ise, koruma da bu kapsam nedeniyle dar olur. Diğer taraftan tescil formunda ilgisiz mal ve hizmetler sayılarak kapsam suni olarak genişletilemez. “Benzer mal ve hizmetler” kavramı koruma sınırını bir ölçüde ileriye götürmüştür.

Tescilli markadan doğan haklar, münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi, izni olmadan üçüncü kişilerin markasını kullanmaları yasaktır. Aksine olarak, marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması halinde, SMK m.7/2 de belirtilen fiillerin önlenmesini (önleyici yetkiler) talep etme hakkı vardır. SMK m. 4 (1) fıkrasında, bir taraftan markanın kanuni tanımı yapılmış ve diğer taraftan da “işaret”in markanın unsurlarından biri olarak belirtilmiştir. SMK’nın 5 inci ve 6 ncı madde hükümlerinde ise, hangi işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir.

Markayı oluşturan işaretin, SMK m.7/3 de belirtilen şekillerde ticaret alanında kullanılması halinde, marka sahibinin bu fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır. İnternet mülkiyet adlarının ortaya çıkması, mülkiyet adları ile markalar arasında da çekişmelerin çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle “mülkiyet adı depoları” veya “siber gasp”, yani markaların mülkiyet adı olarak internette marka üzerinde hak sahibi olmayan kişilerce tescili ve bunların tekrardan marka sahibine satılması, marka sahiplerini kaygılandırmıştır.

İnternette alan isimleri tahsis sisteminin uluslararası anlaşmalarla tanımlanmış kurallara bağlanmamış olması, bugün yaşanan pek çok sorunun ana kaynağıdır. Tescilli marka, bir internet ana sayfası içinde ya da “hypertext” link biçiminde başka kişinin ana sayfasında kullanılabilir.

Genelde sorun, etki alan adı (domain names) ile ilgilidir. Aynı ticari markanın değişik ülke piyasalarında hak sahipleri bazen farklı kişiler olabilir, fakat siber uzayda tek bir etki alanı söz konusudur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?