USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

‘Solunum yolu enfeksiyonlarında artış var!’

08-09-2021

Aynı zamanda Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği Bursa Bölge Temsilcisi olan Doç. Dr. Ağca’nın Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran hastaların verilerine dayalı olan “Covid-19 pandemisinin ilk yılında influenza ve diğer solunum yolu virüslerinin değişen epidemiyolojisi”konulu çalışması Enfeksiyon ve Halk Sağlığı Dergisi’nin Eylül ayında yayımlandı… 

TÜRKİYE’DE ALANINDA İLK ÇALIŞMA

 Doç. Dr. Harun Ağca’nın araştırması, Türkiye’de konusu itibariyle bu alanda yapılan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.

(Bir tıp terimi olan epidemiyoloji toplumdaki hastalık, kaza ve sağlıkla ilgili durumların dağılımını, görülme sıklıklarını ve bunları etkileyen belirteçleri inceleyen bir tıp bilimi dalı; sağlığı geliştirmek ve hastalıkları azaltmak için sağlık bilgilerini toplamak, yorumlamak ve kullanmak bu bilim dalının amaçları arasında sayılıyor…)

Malum… 2020 pandeminin ilk döneminde herkes müthiş dikkatliydi. Herkes maske takıyor, sosyal mesafeye çok dikkat ediyordu.

Dedeler, nineler aylarca torunlarından uzak kaldılar. Akraba, arkadaş ziyaretleri kısıtlandı. Kapanmalar da vardı.

Dolayısıyla grip, nezle gibi mevsimsel hastalıklar ne çocuklara ne de yetişkinlere uğramadı bile!

Ama 2021 yazında hepten zıvanadan çıktık. Toplumda maskesizlik, yakın temas yaygınlaştı. Dolayısıyla Kovid dışındaki grip, nezle gibi solunum yolu hastalıklarında da artış yaşanmaya başladı…

Daha dün akşam bir uzman hekim arkadaşımla telefonda konuşurken, 2020’de görülmeyen grip, nezle ve diğer solunum yolu hastalıklarında 2021 yazında, özellikle de çocuklar arasında artış yaşandığını söylemişti. Hatta aramızda Köşe yazımda buna değiniyordum ki; Doç. Dr. Harun Ağca’nın çalışmasına eriştim. Ağca’nın çalışması solunum yolundaki artışları teyit ediyor.

MART 2020-ŞUBAT 2021 GRİP YOK!
Doç. Dr. Ağca çalışması hakkında şu bilgileri paylaşıyor:

“Ülkemizde Covid-19 pandemisi sırasında solunum yolu virüslerinin epidemiyolojik değişimini inceleyen bu çalışma, Mart 2020 ile Şubat 2021 dönemindeki verilerle hazırlanmıştır.

 PCR testleri ile çok sayıda solunum yolu virüsü araştırılmış ve bu dönemde Covıd-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler sayesinde grip etkeni olan ‘influenza’  virüsünün nerdeyse tamamen ortadan kalktığı, buna karşın üst solunum yolu enfeksiyonlarının en sık etkeni olan, nezle ya da soğuk algınlığı olarak bilinen hastalığın ana etkeni olan ‘rhinovirüs’ün sıklığında bir değişiklik olmadığı belirlenmiştir…”

TEMMUZ-AĞUSTOS 2021’DE

SOLUNUM YOLU HASTALIKLARINDA ARTIŞ!

Ardından da laboratuvarda elde ettiği verilere dayalı bilgileri paylaşan Doç. Dr. Ağca, 2021 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Kovid-19 dışı viral enfeksiyonlarda artış yaşandığı tespitinde bulunuyor:

 “Bu çalışmadan sonra laboratuvarımızda elde ettiğimiz verilere dayalı bilgilere göre solunum yolu viral enfeksiyonu etkeni olarak ‘rhinovirüs’ün yanı sıra, özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında ‘parainfluenza virüs’ ve Covid-19 etkeni olmayan eski tip korona virüslerden ‘CoV-OC43’ enfeksiyonlarında artış görülmüştür…”

AŞI-MASKE-MESAFE-HİJYENE DİKKAT!
Ve bir bilim insanı olarak sahadan ve laboratuvar verilerinden elde ettiği sonuçlardan hareketle kamuoyunu şöyle uyarıyor:

“Okulların açıldığı ve hava sıcaklıklarında ani değişimlerin olduğu bu dönemde başta Covid-19 olmak üzere her türlü solunum yolu enfeksiyonundan korunmak için ‘Aşı – maske – mesafe – hijyen’ önlemlerine uymak en önemli korunma yollarıdır.

Okullarda eğitimi devam eden öğrencilerin velileri, çocuklarında üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olan: boğaz ağrısı, ateş, öksürük, burun akıntısı gibi belirtileri olması halinde çocuklarını okula göndermemeli ve hekime muayene ettirmeli ve gerekiyorsa test yapılmalıdır.

Her veli bilinçli bir biçimde bu kurallara uyarak okulların açık kalmasına katkı sağlamalıdır…”

ŞAKA GİBİ; ‘KOVİD BİTMEZ BU ÜLKEDE!’    

Bir hukukçu arkadaşımın sosyal medya hesabında isyan edercesine yaptığı paylaşım şaka gibi…

Aynen şöyle:

“Saat 16.00 da ki arabuluculuk toplantısına katılacak şirket yetkilisi telefonla arayıp ofisimizin konumunu istedi ve sonrada ‘Sabah test yaptırdım Kovid  pozitif çıktı bilginiz olsun’ dedi.

‘O zaman neden geliyorsunuz?’ dediğimde de’ çağırdınız ne yapayım? dedi. Ölür müsün, öldürür müsün?!?”

İnsanlar inanılmaz bir vurdumduymazlık içinde… Kovid salgını bitmiş gibi yaşanıyor. Sokaklarda insanlar maskesiz… Artık maske için insanları uyaran da kalmadı. Ceza kesiliyor mu, bilemiyorum. 

Pazaryerlerinde bile takmayan çok. Gidin Okçular’a, Kapalıçarşı’ya, Tuzpazarı’na bakın, göreceksiniz…

Maskesizlik, salgına karşı ahalide oluşan vurdumduymazlığın işareti…

Bir de insanlar Kovid olduklarını sır gibi saklıyorlar! Komşunuzun ya da tanıdığınız birinin Kovid olduğunu çok sonradan öğreniyorsunuz.

BİZE ‘VEREM AŞISI OLUR MUSUN’ DİYE SORAN OLMADI! YAPTILAR!
Kovid aşısı zorunlu değil! Çocukken verem aşısı yapılırken, bize ya da annemize, babamıza “Yapılsın mı?” diye soran mı oldu?

Kızamık, çocuk felci, boğmaca ve çiçek aşılarını da yapıverdiler! İstanbul’da Kolera salgını çıkmıştı. İlkokuldaydım, eski koca cam şırıngayla aşı yapılmıştı; kolum şişmiş, günlerce ağrımıştı!

Ama aşı yaptırmamak ne bizim ne de ebeveynlerimizin aklına bile gelmedi… Zorunluydu, yaptırdık…

BENİM SAĞLIK HAKKIM NE OLACAK?
Şimdi aşı karşıtları, meseleyi insan hakları ve Anayasa ihlali olarak görüyor! Peki benim insan hakkım, sağlık hakkım ne olacak?

Maskemi takıyorum… Elimden geldiğinde sosyal mesafeyi koruyorum. Çöp atmaya kapı önüne çıktığımda bile elimi yıkıyorum.

Ben ve benim gibiler salak mıyız? Bizim günahımız ne?
Aşı kaçkınlarına, sadece PCR testi ile tedbir alınması; akıllara “sürü bağışıklığına mı götürülüyoruz?” sorusunu getiriyor…

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?