USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Basında özel hayatın gizliliği

29-01-2019

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa Referandumu sonucunda 'Özel hayatın gizliliği' başlıklı 20'nci maddeye eklenen son fıkra ile; 'Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir.'
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun (Kısaca 'KVK') amacı, kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişinin Anayasa'dan kaynaklanan temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülüklerini belirlemektir.
Anayasa ile güvence altına alınan kişisel veri; kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi içerir (KVK m.3/1.d).
Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasal düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel verilerdir. Bu verilerin, ilgili kişilerin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır (KVK m.6/1 - 2).
Üstteki paragrafta sayılan sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, yasalarda öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise, ancak KVK'nın 6 (3) madde fıkrasında belirtilen durumda ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
Söz konusu özel nitelikli gerçek kişilerle ilgili kişisel veriler dışında kalan kişilere ilişkin veriler ise, genel nitelikli kişisel verilerdir.
Eser niteliğinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin muvafakatı olmadan teşhir veya diğer suretlerle umuma arz edilemez (FSEK m.86).
Eser niteliğinde olan ya da olmayan resim ve portreler ile kişisel verilerin haber verme ve eleştiri içeriğinde yer alması konusunun hukuki bakımdan incelenmesi önemli bulunmaktadır.
Haber verme hakkı, kamu yararı taşıyan bir olayı topluma haber vermek, bildirmektir. Basın, haber verme hakkını kullanırken, olayı topluma açıklarken, hiç bir değerlendirme ve eleştri yapamaz (Doğruluk ilkesi).
Basının eleştri hakkı ise, belirli bir olay, konu ya da halle ilgili görüşlerini açıklamasıdır. Kısaca, olayla ilgili eleştride bulunmaktır.
Şayet yapılan haber ve/veya eleştri gerçek dışı ise, hukuka aykırılık söz konusu olur.
Anayasa ile güvence altına alında olan kişinin özel hayatı; gizli alan, özel alan ve ortak alan olarak belirlenebilir.
Bir kimsenin, kendilerine özel olarak anlattığı kişiler dışında kalan kişiler tarafından bilinmesini istemediği olay ve davranışlardan oluşan alan, gizli alanı (gizli hayatı) eder. Gizli alan bir kimsenin hayatının en özel ve gizli kısmını oluşturur. Örneğin; sağlık ve cinsel hayatı kapsamındaki kişisel verileri gibi. Sağlık verileri, kanunlarda öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Nitekim, bu veriler hastanın doktoru tarafından işlenebilir olan özel nitelikli kişisel verilerdir. Erkek olan kişinin, annesinin hamilelik döneminde aldığı hatalı ilaçlar sonucu, doğumdan sonra kendisini hanım olarak kabullenmesi, cinsel hayata ilişkin bir örnektir.
Bir kimsenin yalnız dostları, yakınları ve tanıdıkları gibi, kendileriyle oldukça samimi ilişki içinde bulunduğu, sayıları sınırlı bir kişi grubuyla paylaşmak istediği olaylardan oluşan hayat alanına, özel alan denir. Herkes, özel hayat alanını ilgilendiren olayların da gizli kalmasını, başkaları tarafından bilinmemesini ister.
Buna karşılık, ortak alan, bir kimsenin başkalarının bilgisine ulaşması mümkün olaylardan oluşan hayat alanıdır.Herkesin özel hayatının bir ortak alanı vardır. Özel hayatı meydana getiren alanlardan kişilik haklarıyla koruma altına alınan alanlar ilke olarak gizli alanla özel alanı ilgilendiren olayların basın yoluyla açıklanmasıdır. Buna karşılık, özellikle politika, spor ve sanat alanlarının ortak alana giren olaylarını basın yoluyla açıklamak, kural olarak özel hayatın açıklanması ve dolayısıyla kişilik haklarına saldırı sayılmaz.1
İlgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerin işlenmesi KVK m.5 (2)' de sınırlı sayıda belirtilen hallerden birinin varlığı halinde mümkündür. Bunlardan özellikle şu hal haber verme ve eleştri hakkı yönünden öne çıkan önemli bir şarttır; 'İlgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması.' Zira bu durumda, alenileştirilen kişisel verinin niteliğine bakılmaksızın, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın basına haber verme ve eleştri hakkı doğar. Alenileştirilen kişisel veri, herkese açık hale getirilen kişisel veriyi ifade eder.
Örneğin; kişinin, kendisine ait herhangi bir özel nitelikteki kişisel veriyi sosyal medyada açıklamak suretiyle herkese açık hale getirmesi gibi. Bununla beraber, kişinin mayosu ile yüzmesini içeren olayda fotoğrafının çekimi ile basında yayımlanması özel hayatın gizliliği kapsamında olup, açık rızası olmaksızın fotoğrafı çekilemez ve yayımlanamaz. Ne varki, kamu yararı söz konusu ise, ilgili kişinin açık rızası aranmaz. Yasaların kamu yararına dayanması ilkesi, bütün kamusal girişimlerin temelinde kamu yararı düşüncesinin yer almasını zorunlu kılmaktadır (1982 Anayasası m.13).
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?