6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun (Kısaca 'KVK') 5 inci maddesi uyarınca, kişisel veriler; kanunlarda öngörülen haller (istisnalar) dışında, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez (KVK m.4, 5, 6).
Kişisel veriler, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması halinde, açık rızası aranmaksızın işlenmesi mümkündür (KVK m.5).
Kişisel verilerin ilgili kişi dışında, başkaları tarafından istisnalar hariç olmak üzere, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın alenileştirilmiş olması, KVK'na aykırılık teşkil eder.
Bu durumda kişisel verilerin; kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın basın ya da internet ortamında alenileştirilmiş olması da, KVK'na aykırılık teşkil eder.
5187 sayılı Basın Kanununun (Kısaca 'BK') 14 üncü madde hükmünde düzenlenen, 'Düzeltme ve cevap' hakkı, sorunu çözmekten uzak bulunmaktadır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun (Kısaca 'İYSK') öngörülen; içerik, yer ve erişim sağlayıcılarının sorumluluğu ve yükümlülükleri ile erişimin engellenmesine yönelik hükümler yeterli olmasa gerekir.
Zira kişisel verilerin, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın, söz konusu basın - yayım yoluyla ya da internet ortamında ifşa edilmesi halinde, ayrıca bunların üçüncü kişiler tarafından da işlenmesi, geriye dönülemez sonuçlar doğurmaktadır.
Bu sebeple, İYSK ve BK'da öngörülen hükümlerin yetersizliği dikkate alınarak, teknolojinin ve çağın gereklerine uyarlı, etkin ve tutarlı düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Özellikle, ilgili kişinin yasal yollara başvurusu öncesinde, önleyici düzenlemelerle mekanizmaların kabulü hem gerekli hem de zorunlu bulunmaktadır.
Aksi taktirde, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci maddesine 7/05/2010 tarihinde 5982 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen aşağıdaki hükmü özünde ihlal edilmiş olunacaktır:
'Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir.
Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.'
Kişisel veriler; ateşin yiyeceği kurban olduktan sonra, kişinin kendisiyle ilgili kişisel verilere ilişkin bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etmesi ölüyü diriltme gibidir.
Artık kişisel veriler, rüzgarın önünde savrulmuş kül gibidir.
Üstte açıklanan önlemlerle, kişisel verilerin kül gibi toplanması da, ne acıdır ki, mümkün değildir.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
EkoHaber ailesini 23'üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle, çalışmalarında gösterdikleri başarı ve özverilerden dolayı, takdirle karşılar, nice gelecek yıldönümlerine esenlik ve mutluluk içinde olmalarını yürekten temenni ederiz.
Kişisel veriler, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması halinde, açık rızası aranmaksızın işlenmesi mümkündür (KVK m.5).
Kişisel verilerin ilgili kişi dışında, başkaları tarafından istisnalar hariç olmak üzere, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın alenileştirilmiş olması, KVK'na aykırılık teşkil eder.
Bu durumda kişisel verilerin; kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın basın ya da internet ortamında alenileştirilmiş olması da, KVK'na aykırılık teşkil eder.
5187 sayılı Basın Kanununun (Kısaca 'BK') 14 üncü madde hükmünde düzenlenen, 'Düzeltme ve cevap' hakkı, sorunu çözmekten uzak bulunmaktadır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun (Kısaca 'İYSK') öngörülen; içerik, yer ve erişim sağlayıcılarının sorumluluğu ve yükümlülükleri ile erişimin engellenmesine yönelik hükümler yeterli olmasa gerekir.
Zira kişisel verilerin, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın, söz konusu basın - yayım yoluyla ya da internet ortamında ifşa edilmesi halinde, ayrıca bunların üçüncü kişiler tarafından da işlenmesi, geriye dönülemez sonuçlar doğurmaktadır.
Bu sebeple, İYSK ve BK'da öngörülen hükümlerin yetersizliği dikkate alınarak, teknolojinin ve çağın gereklerine uyarlı, etkin ve tutarlı düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Özellikle, ilgili kişinin yasal yollara başvurusu öncesinde, önleyici düzenlemelerle mekanizmaların kabulü hem gerekli hem de zorunlu bulunmaktadır.
Aksi taktirde, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci maddesine 7/05/2010 tarihinde 5982 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen aşağıdaki hükmü özünde ihlal edilmiş olunacaktır:
'Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir.
Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.'
Kişisel veriler; ateşin yiyeceği kurban olduktan sonra, kişinin kendisiyle ilgili kişisel verilere ilişkin bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etmesi ölüyü diriltme gibidir.
Artık kişisel veriler, rüzgarın önünde savrulmuş kül gibidir.
Üstte açıklanan önlemlerle, kişisel verilerin kül gibi toplanması da, ne acıdır ki, mümkün değildir.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
EkoHaber ailesini 23'üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle, çalışmalarında gösterdikleri başarı ve özverilerden dolayı, takdirle karşılar, nice gelecek yıldönümlerine esenlik ve mutluluk içinde olmalarını yürekten temenni ederiz.
