USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ödenek yokluğu perdesiyle adaletin engellenmesi

19-07-2016

Kıyı4 kenar çizgisi ise, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çalılık,kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı olarak kabul edilir (3621 sayılı Kıyı Kanunu m.4).Kıyı kenar çizgisinin tespiti, valiliklerce, kamu görevlilerinden oluşan en az beş kişilik bir komisyonca yapılır (m. 9/I).
Uygulama imar planı bulunmayan alanlarda ve uygulama imar planı bulunan yerlerde, Kıyı Kanununun öngördüğü istisnalar dışında (m.6,7 ve 8) yapı ve tesisler yapılamaz. Bununla beraber, söz konusu yapı ve tesisler yapılmış ya da yapılmakta ise, sonuçları ne olur?
Devlet organı (Hazine) tarafından müdahalenin önlenmesi, tapu iptal ve tescil ile kal (yıkım) davaları açılabilir. Davanın görüleceği mahkemece yapılacak uzun bir yargılama sürecinden sonra, talep yerinde görülürse, müdahalenin önlenmesi, tapu iptal ve tescil ile kal (yıkım) konularında hüküm kurulur. Aleyhine hüküm kurulan tarafın, yasa yollarına başvurması ve tüm yargılama evreleri tükendikten sonra nihai hüküm kesinleşir. Kesinleşen nihai hükümde, şayet kal (yıkım) hakkında da hüküm yer almakta ise, bu hükmün bir kamu kurumu ya da kuruluşunun ifası için yazı gönderilir. Kamu kurumu ya da kuruluşu, istisnalar dışında gelen yazıya, ödenek yokluğu gerekçe gösterilerek, yıkım kararı yerine getirilmez. Bu yazışma nerdeyse yılda bir tekrarlanır aynı komedi onlarca yıl sürüp gider. Ola ki, belediyede bir tanıdık da çıkarsa, nesilden nesile aktarılır ve ilamın infazı masala dönüşür. Yüzünü ve gözünü karanlığa dönenler, adaleti ödenek yokluğu perdesiyle gizlemekten geri durmazlar. Sahiden, artık bu komedyaya bir son verilmesi, hukuk devleti ilkesinin yaşama yansıması zamanı gelmedi mi?
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
Not: Gıdası kan emmek olan sömürgeci bazı batı ülkelerinin, perde oyunu ile gerçekleştirilen 11 temmuz 1995 tarihli Srebrenitsa Soykırımını tüm insanlık adına lanetliyoruz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?