USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Devlet ihale kanunu uyarınca kiralananın tahliyesi

21-06-2016

Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, her hangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise, kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.”
Uygulama ve öğretide; Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve belediyelerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu (Kısaca”DİK”) uyarınca kiraya verilen taşınmazlar hakkında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (Kısaca”TBK”) üstte belirtilen 347/I madde fıkrasının uygulanıp uygulanamayacağı hususunda farklı görüşler ileri sürülmektedir.
Söz konusu her iki yasa düzleminde, TBKnın genel hükümleri içerdiği ve DİKin ise, özel yasa olduğu açıktır. Bu durumda, DİKe dayalı kiraya verilen taşınmazlar hakkında öncelikli olarak bu özel Yasanın uygulanacağı, ancak özel Yasada düzenlenmemiş hususlarda ise, genel hükümlerin, yani TBKnın uygulama göreceği duraksama konusu olmasa gerekir. Konu ile ilgili örnek bir olay şöyledir; davaya konu taşınmaz kiracı D.B.ye 2886 sayılı DİK uyarınca kiraya verilir. D.Bye kiralanan, Belediye Encümen kararı ile devir yoluyla E.Ç.ye kiralanır. Belediye, kiracıya ihtarname göndererek, kira sözleşmesini TBKnın 347 nci maddesi uyarınca feshedildiğini ihtar eder, buna rağmen kiracı taşınmazı boşaltmayınca, açılan davanın görüldüğü mahalli mahkeme TBKnın 347 nci maddesine dayalı gerekçe kurarak, kiralananın tahliyesine karar verir.
Kiracının mahalli mahkeme kararını temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi verdiği 21.12.2015 tarih, E/K. 9331-11314 sayılı ilamında aşağıdaki hükmünü kurmuştur;
“.. davada dayanılan ve hükme esas alınan 21.08.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar sözleşme süresinin 21.08.2002 tarihinde sona ermesinden sonra kira sözleşmesi 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunun 11. Maddesine göre yıldan yıla yenilenerek uzamış ise de, belediyelere 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesinden yararlanma hakkı tanıyan 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinin yürürlüğe girdiği 13.07.2005 tarihini izleyen son dönemin bittiği 21.08.2005 tarihi itibariyle sözleşmenin sona erdiğinin ve davalının fuzuli şagil olduğunun kabulü gerekir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 347/I. maddesi devam eden konut ve çatılı işyeri kiralarında uygulanan bir hüküm olup, fuzuli şagil durumunda bulunan davalı hakkında uygulanması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, davalının fuzuli işgal olduğu gerekçesiyle tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmiş olması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden sonucu itibariyle doğru olan kiralananın tahliyesine dair kararın gerekçesinin düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?