Ekonomi

Piyasalar Bekliyor

İşadamları siyasi hamlelere göre ekonominin yönünün belirleneceğini belirttiler. İnşaat, bebe çocuk ve giyim, mobilya, kimya, tekstil, gıda, turizm gibi sektörler iç piyasadaki daralmayı hissettiklerini söylerken, devletin yapmış olduğu atılımlardan umutlu olduklarını da dile getirdiler.

Piyasalar Bekliyor
19-07-2016 13:14

Ekohaber Gazetesi'nden Elif Didem Danacıoğlu, piyasanın nabzını tuttu:

Önümüzdeki dönem olabilecek gelişmeleri yakından merak eden, izleyen iş dünyası, “bekle–gör” politikası izliyor. Farklı sektörlerin temsilcilerine göre, Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile ilişkilerinin normalleşme eğilimine girmesi, birçok alana pozitif yansıyacak. Hükümetin attığı son adımları hem bu iki ülke ile Türkiye arasındaki ilişkilere hem de genel olarak piyasaya olumlu katkı sağlayacağı belirtiliyor. İç piyasada durgunluğun devam ettiğini söyleyen işadamları, hükümetin alacağı ekonomik tedbirlerle, piyasanın canlanacağını ümit ediliyor. Görüşler, piyasaların siyasi hamlelere göre şekilleneceğini, son gelişmelerin ışığında ticaretin yoğun olduğu ülkeler arası ilişkilerin düzelmesi ve ilişkilerin kriz öncesi dönemdeki seviyelere ulaştıracağı yönünde yoğunlaşıyor.
Değişik sektörlerde faaliyet gösteren işadamları ve iş dünyası temsilcileri piyasayı Ekohaber için değerlendirdi. İşte görüşler...

‘Kaliteli bir büyümeye ihtiyacımız var’
İbrahim Burkay – BTSO YKB
“Jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki zayıf seyre rağmen bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,8’lik bir büyüme performansı yakaladık. Bu süreçte 28 üyeli Avrupa Birliği ve 19 üyeli Euro Bölgesi ülkeleri ortalamasından neredeyse 3 kat fazla büyüdük. Üst üste 26 çeyrektir büyüyen Türkiye, bölgesinde ve dünyada hala güvenli bir liman olduğunu bir kez daha gösterdi. Böylesine zor bir dönemde bile yüzde 4,8’lik bir büyümeyi yakalayan ülkemizin ideallerine ulaşması amacıyla büyüme oranımızı yüzde 7’lere taşımak zorundayız. Özel sektör yatırımlarının ve ihracatın ekonomik büyümeye daha fazla katkı sağlayacağı kaliteli bir büyümeye ihtiyacımız var. Bu kapsamda yatırım teşvikleri ile ilgili düzenlemelerin daha ciddi teşvik adımları ile hayata geçmesini bekliyoruz. Ekonomi yönetiminin yasal düzenlemelere ilişkin çalışmalarıyla birlikte bizler de Bursa’mızın ve Türkiye’mizin hayallerini gerçekleştirecek yeni girişimcileri ekonomimize kazandırmalıyız.”

‘İnşaatta büyüme sürer’
İlker ORAL (BOSİAD YKB)
“İnşaat ve gayrimenkul faaliyetlerinin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla içindeki payı oldukça yüksek. İmalat sanayisinden sonra ikinci durumda. Sektör, yaklaşık 2 milyon kişiyi istihdam ediyor.Özellikle ikinci el konutta büyük sirkülasyon var.
Markalı konut pazarı büyüyor. Bursa da bu pazarın büyüdüğü kentlerden biri. Yabancıya konut satışı da Bursa’da önemli yer tutmaya başladı.Tüm bu veriler ışığında 2016’da inşaat sektörünün büyüme trendinin devam edeceğini düşünüyorum. Yeni pazarlara açılmak ve tanıtım faaliyetleri büyümeyi daha da arttırır. Kentsel dönüşüm projeleri de sektöre ivme kazandırır. Sektör üzerinde son derece yüksek bir dolaylı vergi ve harç yükü var.
Bu da konut sahibi olmak isteyen alıcılar üzerinde ilave büyük bir yük gelmesine sebep oluyor. Bu sıkıntılar çözülmeli.İngiltere’nin AB’den çıkma kararı almasının ardından saatler sonra dünya piyasaları olumsuz yönde etkilendi.
Bunun Türkiye’ye de etkisi olacağı muhakkak. Önümüzdeki günlerdeki gelişmeleri yakından izliyoruz. Siyasi hamlelere göre ekonominin de yönü belirlenecek.”


‘Devlet çözüm üretiyor’
İlker Duran – İlkom YKB
“Kimya sektörü çok yatırım isteyen ve güçlü Ar-Ge’ye ihtiyaç olan bir sektör. Dolayısıyla firmalarımız bu anlamda kimya Ur-Ge’si gibi devletin özellikle Ar-Ge yatırımları ile ilgili çok ciddi destekleri var. Burada en fazla ihtiyaç duyulan sektörlerin başında kimya sektörü geliyor. Çünkü, Kimya sektörünün üretimi ciddi anlamda Ar-Ge gerektiriyor. Yeni inovatif ürünlerin ortaya çıkarılması ve özellikle dünyada çok ciddi bir rekabet var. Kimya sektöründe de çok ciddi büyük oyuncular var. Dolayısıyla, buralarda yer alabilmek, inovatif bir ürün ortaya çıkarabilmek ve marka olmak gerek. Fiyat avantajı ile rekabet sağlamak bunların hepsi gerçekleştirmek hakikatten çok zor. Özellikle dünyada kimya sektörü katma değeri yüksek ürünler olduğu için çok ilgi çekiyor. Katma değeri yüksek ürünlerinde temeline baktığınız zaman, çok güçlü Ar-Ge’lerinde olması gerekiyor. Özellikle üniversite- sanayici işbirliğini daha da geliştirmeye çalışıyoruz. BTSO’da Kimya komitemiz var. Özellikle, Uludağ Üniversitesi Kimya Bölümü ve Bursa Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü hocalarımızla çok yakın ilişkilerimiz var. Sanayicilerimizle sürekli biraraya geliyoruz. Bizim taleplerimizi onlara iletiyoruz. Dolayısıyla orada da ciddi bir çalışma var. Yani, Bursa’da kimya sektörünün şuanki en çok ihtiyaç duyduğu şey, Ar-Ge. Temelde güçlü bir Ar-Ge’nin olduğu zaman diğer sıkıntı ve engeller kendiliğinden açılabiliyor. Özellikle belli sektörlerin desteklenmesi gerekiyor. Bununla ilgili de devletin çok ciddi destekleri var. Özellikle Ar-Ge ve Kimya sektörü ile ilgili. İnovatif katma değeri yüksek ürünler üreterek, kimya sektörünün Bursa’da hakettiği yere gelmesi için ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Genel piyasadaki sıkıntılar bizim içinde geçerli. Özellikle finans sektöründen faizler şu anda geriye gelmeye başladı. Devletin bu adımlarla sektördeki daralmanın iç piyasadaki daralmanın farkında olduğunu ve bununla ilgili çözümler üretmeye çalıştığını düşünüyorum. Özellikle yurtdışı yatırımcıların Türkiye’ye gelmesi. Yani, yurtdışındaki sermayenin özellikle Türkiye’ye gelmesi noktasında ciddi çalışmalar var. En azından devletin bu sıkıntıların farkında olduğunu ve çözüm üretmeye çalıştığını düşünüyorum. Bu süreçte birazcık sıkıntı var, hep beraber yaşıyoruz.”


‘Çek yasası ile birlikte biraz toparlanacağını düşünüyorum’
Eren Ertoksöz – Oktay Group Genel Müdürü
“Satışlardaki durgunluk doların değer kazanmasına ve değer kaybetmesine bağlı olarak metaller de zaten bir düşüş oldu. İç piyasada da çek yasası bekleniyor. Çek yasası ile birlikte biraz toparlanacağını düşünüyorum. Şirket olarak genelde, Balkan pazarına yatırım yaptık. Enerji ve Elektro Mekanik sistemler konusunda Balkan pazarı bizim için uygun bir pazar. Bulgaristan’da da bir firma açtık. Umduğumuzdan daha iyi bir biçimde gidiyor.”

‘Otomotiv, Bursa’yı ayakta tutuyor’
Ramazan Kaya - Akademika Ambalaj YKB
“Faaliyette bulunduğumuz Oluklu Mukavva sektörü biraz rölantide gidiyor. Yaz moduna girilmesiyle ne hızlı ne yavaş, orta halli bir şekilde ilerliyor. Oluklu mukavva sektörü biraz daha rölantide gidiyor. Durağan bir seyir izliyor. Matbaa ve diğer sektörlerle ilgili biraz sıkıntılar var. Dijital baskının yaygınlaşmaya başlaması, matbaa sektörü için bir tehlike olmaya başladı. Pazar payında bir küçülme söz konusu olabilir. Önümüzdeki dönemde matbaa sektörü için gelişmelere ayak uyduramayan firmalarda pazar kaybı kaçınılmaz olacak gibi görünüyor. Genel olarak piyasalara baktığımızda, Otomotiv’de hareketlilik devam ediyor. Özellikle Bebe sektörü, Ukranya krizi ve uçak düşürülmesi olayından sonra Rusya pazarı biraz sıkıntıya girdi. En fazla bebe sektörü ve tekstilcilerde etkilenme söz konusu. Otomotiv sektöründeki olumlu sinyaller 2017 ve 2018 yıllarına uzayan projelerin planlı ve programlı bir şekilde olması açısından Otomotiv, Bursa’yı ayakta tutuyor.”


‘İyi gibi gözüküyor’
İlker Biliktü – Bil Plastik YKB
“Sektörümüz olarak, arzdan ve üretici firma sayısının azalmasından dolayı, bizim kendi mevkideki şirketlere baktığında, arzı yapan firmaların şuandaki işlerinin iyi olmasına bağlıyız. Bu demek değil ki, Türkiye’deki ekonomi doğru gidiyor, talep artışı şeklinde. Hayır! Arz daraldığı ve üretici sayısı azaldığı için mevcuttaki arz yapan firmaların hayatta kalmasından dolayı iş yoğunluğu söz konusu oluşmuş oluyor. Kendi sektörümüze baktığımız zaman, iyi gibi gözüküyor.”


‘Tedirginlik ve çekingenlik var’
İskender İskenderoğlu – İskender YKB
“Yaşadığımız kötü olaylardan dolayı önceki cirolarımızı tam olarak ulaşmış durumda değiliz. Önümüzdeki aylarda da ulaşabileceğimizi düşünmüyoruz. Piyasada tedirginlik ve çekingenlik var. Bekle–gör gibi bir durum söz konusu.”

‘Piyasalar içler acısı’
Erol Can – Agucuk Baby YKB
“Piyasaların şuanda içer acısı olduğunu söylemek istiyorum. Sadece bebe sektörü olarak da değil, bir çok sektörde işlerin şuanda durgun olduğu söyleniyor. İç piyasa şuanda tamamen kitlenmiş durumda . İç piyasanın kitlenmesindeki en büyük sebeplerden biri de doğu da bir çok karışıklığın olması. Doğu’nunda bizim piyasadan ürünlerimizden yüklü derecede tükettiğini düşünüyorum. Bununla beraber bu tür olaylar gerçekten sektörümüzü Rus krizinden sonra ikinci bir darbe oldu. Bu sene işverenler olarak kendi adıma söylemek isterim çok sıkıntı çektik.”


‘Bekle- gör politikası uygulayacağız’
Rıdvan Güler - Ayfi Bebe YKB
‘Ülke içerisinde sıkıntılar var,
ödemeler yapılamıyor. Yapamayınca bu da sektörümüzü etkiliyor.
Şu anda, Anadolu’nun iç kısımlarında ticaret durdu.
Yurt dışında da sıkıntı olunca açıkçası sektör biraz zorlanıyor. Önümüzdeki dönem hareket olur mu, ılımlı hava eser mi?
Bekleyeceğiz...
Bekle- gör politikası uygulayacağız.Yeni pazarları zorlayacağız.
Şu anda piyasalar ve bebe - çocuk sektörü sıkıntılı.’


‘İyi niyet göstergesi’
Serdal Can – Plaza Turizm Genel Müdürü
Yüzde 40’a varan düşüşler yaşıyoruz, son 15 seneyi dikkate aldığımızda en düşük sezon diyebiliriz. Bursa’mız ve Körfez ülkelerinden gelen Arap turistleri baz aldığımızda bu düşüşten biraz daha az pay alırız diye düşünüyorduk ancak maalesef son İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçeklesen saldırı sonrası körfez ülkelerinden de çok fazla iptal aldık. Açık söylemek gerekirse Temmuz ve Ağustos’dan ümitli değiliz artık. Rusya ile yaşanan 8 aylık sıkıntılı dönemin geride kalmış olmasından memnunuz. Bu tabi memnuniyet verici bir gelişme ama gene de sezonu bir bütün olarak düşündüğümüzde yüzde 20’sini geçeceğini sanmıyorum. En azından bu iyi niyet göstergesi belki kışturizmi için Uludağ’a ve sonraki yaz sezonlarına kısmet diyelim.


‘Turizm açısından kayıp bir yıl’
Hasan Eker – Burkon YKB
Rusya ve İsrail ile geçtiğimiz günlerde atılan barış adımları çok önemli. Olması gereken bir girişim. Mutlaka olumlu yansımaları olacaktır, fakat bunun sonuçlarının önümüzdeki yıla olumlu etkisi olacağını düşünüyorum. Bu yıl turizm açısından kayıp bir yıl. Geçtiğimiz yıla göre turizm yaklaşık yüzde 30 küçülmüş durumda. Bunun tek sebebi Rusya ve İsrail değil, özellikle terör olayları nedeniyle Avrupa pazarının da önemli bir ölçüde azalması söz konusu. Antalya bölgesi olarak turizme baktığımızda, Rusya’nın turizm ambargosu kalkmasına rağmen henüz hayata geçen bir durum söz konusu değil. Charter seferleri başlamadı, Ağustos’ta belki başlayabileceği söyleniyor o da kesin değil. Avrupa’dan da terör nedeniyle turist gelmiyor. Kongre turizmi ile ilgili konuşmacılarımızda dahi iptaller var. Kesinleşen kongrelerimizi iptal edip etmemeyi tartışıyoruz. Gerek turizm bazında gerekse ekonomi bazında bu sorunun tek çözümü iç ve dış barışın bir an önce sağlam temellerde tesis edilmesi yönünde politika izlenmesi ve tüm büyük devletlerin terör konusunda çok ciddi adımlar atması gerekiyor. Terörün turizmi açık bir şekilde hedef aldığını gösteriyor.


‘Sektörden umutluyuz’
Sertaç Karaalp – Alpiş Group YKB
“Piyasalar 3. aydan sonra bir hareket başladı. 2016 yılını daha hızlı bekliyoruz.
Dövizin artışını biz 2 senedir bir şekilde fiyatlarda ve maliyetlerde kabullendik.
Ekstrem yeni bir durum yok. Malzeme fiyatlarında da stabil gidiyoruz. Kurlar bizi etkilemiyor. 2-3 yıldır konutlara fazla zam yapılmamıştı.
Bu sene yüzde 10 gibi bir zam yansıdı. Konut satış rakamlarında geçen seneyi biz iyi kapattık.
Bu sene de ilk çeyrekte iyiyiz.
Sektörden umutluyuz.”

‘Yüzde 10 gibi bir kayıpla devam ediyoruz’
Emre Varlık – İnoksan YKB Vekili
“Sektörümüzle ilgili biraz sıkıntı var. Antalya Bölge’si bizim turizm sektörünü kapsadığı için, mutfak sektörünü yüzde 30 turizm sektörü. Diğer kamu kurumları, okullar, hastanelerde var. Antalya - Akdeniz kısmı, yüzde 30’un yüzde 10’una tekabül ediyor Yüzde 10 gibi bir etkileşim oldu. Özellikle, Rus turistlerin gelmemesi gibi. Yüzde 10 gibi bir kayıpla devam ediyoruz. Telafi etmeye çalışıyoruz.”


‘Gelişmeler öneml'
İsmail Kuş – BTSO YKB Yardımcısı
“Şunada piyasalarda yatay bir sehir izleniyor. Bekle-gör politikası izliyor. Bizler pazar payımızı geliştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Belirli bölgelere bağlı kalmadan, dünyanın değişik coğrafyalarına mal satmak ve ticaret yapmak gerekir. Bunla ilgili de BTSO olarak değişik çalışmalar yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde , Mısır Tekstil Ticaret Odası Başkanını misafir ettik. Son dönemde Mısır’daki onların kendi içlerindeki uygulamalarından dolayı ihracatla ilgili sıkıntılarımız vardı. Alternatif pazarları bulup malımızı bir şekilde pazarlamamız lazım. Gelişmeler önemli.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER