Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz Mayıs ayında merkez Yıldırım ilçesinde ikamet eden S.B.’yi (72) kendisini polis olarak tanıtan bir kişi aradı. Sahte polis, S.B.’ye, “Hesabından terör örgütüne finansman sağlandığı tespit edildi. Hesabındaki paraları çekip bize vermelisin. Zaten o paraların seri numaraları belli. Biz paraları kontrol ettikten sonra sana geri vereceğiz. Bize inanmıyorsan 155’i arayabilirsin” dedi. Bunun üzerine şüpheli S.A., S.B.’ye iletişimi kopartmamak için siyah bir cep telefonu verdi. Bu cep telefonu ile 155'i arayan kadın karşısına aynı kişi çıkınca dolandırıcılara inandı. Ardından bankaya giden S.B., hesabındaki 160 bin lirayı çekerek evine gelen S.A.’ya verdi. Bir süre sonra şüphelilere ulaşamayan S.B., dolandırıldığını anlayarak, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliğine müracaatta bulundu. Ekipler, mahalle ve banka çevresinde bulunan yaklaşık 40 güvenlik kamerasını inceledi. Şüphelinin bir çok dolandırıcılıktan kaydı bulunan ve 10 gün önce aynı suçtan dolayı cezaevinden çıktığı tespit edilen S.A. olduğu belirlendi. Gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen S.A., tutuklandı.
S.A., mahkemede verdiği ifadede, "Şanlıurfa merkezinden açık kimliğini bilmediği Hacı isimli kişinin yönlendirilmesiyle Bursa'ya geldim. Hacı'nın istemesi üzerine cep telefonunu müştekinin evine götürüp verdim. Ertesi gün evine gidip poşet içerisindeki 160 bin lirayı aldım. Daha sonra Hacı'ya götürüp verdim. Hacı'nın adres ve kimlik bilgilerini bilmiyorum. Dolandırıcılık suçundan 3 yıl cezaevinde yattım. Yargıtay da yargılamam devam ediyor" dedi.
Tutuklu sanık hakkında cumhuriyet savcısı, 'dolandırıcılık' suçundan 10 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. S.A.'nın duruşması önümüzdeki günlerde yapılacak.
(AF-ÖK-Y)
