Bugün yılın son yazısını kaleme alıyorum...
İçimde bir hüzün…
Benim gibi yaş almışlarda, yeni yıl, bir eğlence değil geçmişle hesaplaşma günüdür
Değişmesi gereken bizleriz.
En güzel sözü yeni yılını kutlamak için aradığım eski bir dostum söyledi:
“Her sabah sağlıklı bir şekilde uyanabiliyorsam benim için yeni yıldır...”
Hiçbir kimse yoktur ki giden bir yılı çok sevsin ve gelen bir yıldan umutlu olmasın; çünkü hep acıları hatırlarız ve umutlarla besleniriz...
Geride kalan yıl; nice dostumuzu, arkadaşımızı, akrabamızı, yakınımızı, meslektaşımızı, uzaktan yakından tanıdığımız her alandan onlarca sevenimizi, sevdiğimiz değerleri aldı aramızdan...
Her ölüm erken ölümdür ama bir bir eksilmek de bir başka koyuyor insana!..
Her neyse geldi geçti, 2022 bitti biter...
Her yeni yıl umuttur...
Sevecenliktir, güzelliktir...
Aşktır, hayaldir, hakikattir...
'Nasıl başlarsan, öyle gider' demişler...
Biz de senenin bu son gününü 'pozitif' düşüncelerle uğurlayıp yeni yılı fair-play ruhuyla sportif açıdan karşılayalım...
Yıkılan hayallerimizin altında kalmaktansa...
Ayağa kalkmak gerekiyorsa kalkmalıyız.
O büyük taraftarının adına o büyük markasının hatırasına Bursaspor’da ayağa kalkmalıdır.
Öncelikle sevdalısına 'Kalplerdeki Yeşil Beyaz sevgisi hiç eksik olmasın' dileğiyle olayı hayata bağlayıp, yeni yıldan beklentilerimizi sıralayalım...
Tribünlerde sevgi, saygı... Küfre, kötü tezahürata nokta...
Deplasmanlarda nezaket... Hakemlere adalet... Camiada ahenk...
Futbolcuların ayağına, taraftarın sesine, medyanın kalemine kuvvet...
Bursaspor'da yönetime parada bolluk...
Timsah'a gollerinde ve puanlarında çokluk...
Sakatlıklara, cezalara yokluk...
2023’ün çok daha 'yeşil' ana sütü gibi temiz ve de 'beyaz’ olması dileğiyle, iyi seneler...
