"Sağlık en büyük armağan, memnuniyet en büyük zenginlik, sadakat en iyi ilişkidir."
Ünlü Hintli düşünür Buddha yüzyıllar önce böyle buyurmuş...
Asırlarda geçse bu gerçek değişmiyor. Yaklaşık 1,5 ay önce geçirdiğim rahatsızlık sonucu hayatın bu temel unsurunu, olmazsa olmazını yaşayarak bir kez daha kavradım. Şükürler olsun her geçen gün yavaş yavaş eski sağlıklı günlerime dönmenin umudunu ve de mutluluğunu yaşıyorum. Ama en önemlisi siz değerli dostlardan gelen ‘geçmiş olsun, sağlıklı günlere kavuşmamı’ içeren ileten, arayan, soran, herkese teşekkür ederim. Yüce Yaratan’ın desteği, sevgili doktorlarımın ve siz değerli dostların duaları ile inanıyorum ki çok daha iyi olacağım... Bir süredir sağlık sorunları nedeniyle kapalı olan dükkanımı bugün yeniden açıyorum...
İyi ki varsınız...
TFF 2.Lig’de sinir bozucu sezonun neticelenmesi için geri sayıma geçildi; ne var ki ne var ki sezonun bitmesi yoğun bakımda fişinin çekilmesini bekleyen biçare Bursaspor sevdalıları için bir trajedi. Diyorlar ki; ‘henüz matematiksel olarak’ kesinleşen bir şey yok.
Yani bir mucize bekleniyor iyi güzel de;
Zaten gerçekleşen mucizeler, zordan gelene göz kırpar!
Mesela ‘kurtuluş savaşı’ olarak nitelenip tüm ağırlığın verildiği son maçlar aşamasındaki tabloya baktığımızda hiç de öyle bir olumlu sinyal alamadık...
Takımda bir iki kişi oynamaya çalışırken, diğerleri Timsah’ın yarınları yani hayatıyla oynuyordu!
Bursaspor’un 2 yönetimli 4 teknik adamlı sezon sonu gerçeğiyle uçurumun kenarında aşağı yuvarlanmasının an meselesi olduğu şu dönemi sadece ‘talihsizlik’ diye geçiştirmek adaletli olmaz. Başkanı, yöneticisi, tecrübelisi, genci, hocaları ve de idari-teknik bazda topyekûn kim varsa bu 39 haftalık maratonda rol alanların, mücadele ruhunu askıya almaları kayıp sezona basılmış mühürdür...
Futbol bazen yolgeçen hanı bazen de yöneticilerin ve futbolcuların insanlıkla imtihanıdır. O imtihanı veremeyenleri bir kez daha gördük. Bursasporla özdeşleşmiş yönetimi, teknik kadrosu, futbolcusu yani bizim çocuklarla bugünleri yaşamak ne acı!
Malum hikaye…
Sezar yetiştirip büyüttüğü manevi oğlu tarafından sırtından hançerlenince…
Hani ‘Sen de mi Brütüs’ şaşkınlığı ile ‘Öl o zaman Sezar’ diye son nefesini vermiş ya…
İşte koca bir kentin 60 yıllık evladı gözüyle baktığı Bursaspor son 3-4 haftalık süreçte sevenlerine ‘Ben öldüm buyrun cenaze namazıma’ diye seslendi ya…
Gel de kahrolma!
