USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YALNIZ TİMSAH’IN HAYKIRIŞI!

10-09-2023

Maçın içine girmeden önce karşılaşma öncesine gidip durumu ve mevcut görüntüyü aktaralım. Timsah Arena’daki son maçını 5 Mart’ta oynamış o günden bu yana evinde seyircisinin önüne çıkmamış bir takım kimliğindeydi Bursaspor...   

Bir anlamda dünkü Ankaraspor maçı 6 ay sonra taraftarıyla stadında ilk kez bütünleşeceği gala günüydü Timsah adına. 

Ne var ki; dün böylesine bir atmosferde Timsah Arena’da parmakla sayılacak çapta seyirciyi görünce şok olmamak mümkün değildi! Öyle ya, hazırlık maçını bile 3-4 bin seveni önünde oynayan Türk futbolunun ‘Şampiyon Armadası’ için hiç de alışık olmadığımız bir manzaraydı bu!

Üstelik Karacabey yenilgisi sonrası Bursaspor’da geçen haftadan kalma ciddi bir soğuk algınlığı vardı. Ankara maçının olası bir kayıpla kapanması halinde sıkıntının vereme dönüşmesi çok muhtemeldi...                                                                                                               Yalçın Gündüz’ü ayrılması sonrası emanetçi hoca olarak göreve gelen Nedim Vatansever zorunluluktan ezber yapıp aşina olduğumuz bir 11 ile sahaya çıkarken, santrfor Berat’ı kanada kaydırıp Mustafa Genç’i en uçta oynatırken, sağ ayaklı Ozan İsmail’ de terse gönderip sol bekte görevlendirme gibisinden küçük dokunuşlar yapmıştı oyun şablonunda...

İlk haftanın flaş ekibi Ankaraspor ise dün tipik bir Olcay Şahan takımı kimliğine bürünmüş gibisinden bir fotoğraf verdi bizlere. Tecrübeli kaptan orta sahada başladı sağa kaydı, solu zorladı. Bütün duran topların başında o vardı. Ancak hep hücumu düşünüp defansa hiç yardımcı olmayınca başkent temsilcisini sanki bir kişi eksik oynattı.

İlk yarı seyrettiğim oyunda gol bulma adına hiçbir şey yapılmadı... İki takımın da orta sahaları sorgusuz-sualsiz geçiliyor,  ceza sahasının önüne kadar gidiliyor sonra top duvara çarpmış gibi meşin yuvarlakla birlikte futbolcular boş geri dönüyordu. Sadece 22’de Yeşil Beyazlı genç savunmacı Yiğit’in çizgiden çıkardığı bir topu hatırlıyorum.

İkinci yarıda sahada bambaşka bir Bursaspor vardı. Seyircisi tarafından öksüz bırakılan Yeşil Beyazlı genç ayaklar ‘Taraftarımız yoksa biz varız’ diye düşünüp sanki ‘Birimiz hepimiz için, Bursaspor için’ moduna bürünmüşlerdi.

Bu devrede oynanan topa bakıyorum, çok gönülden oynadılar. Gireniyle çıkanıyla sahadaki on bir yırtındı parçalandı. Yeşil çimende sergilenen görüntüye göre; bu gençler gönül takımı olmuştu. Top gönülden ayağa çabuk iner. 

Nitekim de öyle oldu.

63’de Barış’ın 20 metreden kaleye yolladığı şutta top rakip defansa çarpıp sol çaprazdaki kaptan Çağatay’ın önüne düştü ve o da usta işi bir sağ ayak dokunuşu ile ağları gördü: 1-0...

Bu gol tribündeki bir avuç Yeşil Beyaz sevdalısını da ayağa kaldırdı, takım ruhunu da... Bitime 5 dakika kala uzun süreli sakatlıktan çıkan Eren Güler altı pasta topla buluştu ve bu kez sağ çaprazdan meşin yuvarlağı kaleci Anıl’ın bacaklarının arasından ağlarla öpüştürürken takım oyunun ödülü de 3 puan oldu:: 2-0...

Sonuçta Bursaspor maç öncesi zor gibi gözüken bir oyunu pazar şenliğine çevirdi. Beklentimiz odur ki; dileriz devamı gelir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?