Bu haftaki paylaşımıma muhtemelen dijital medyada rastlayanlarınız olmuştur. Ben de, kayda geçmesi ve bugüne kadar farklı yorumladığımız konuya açıklık getirmek için paylaşmak istedim.
Elleriyle gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatan üç maymun sembolü ülkemizde ''Üç maymunu oynamak'' diye bilinir. Gerçeklere gözünü kapayan, doğruları ve yanlışları duymamazlıktan gelen ve söylemeyen; güya kurnazlık yapıp, aslında başını derde sokmak istemeyen kişileri temsil eder.
Ancak üç maymunun kökeni eski Japon geleneklerine dayanan bir yaklaşımı daha var.
İki eliyle gözünü kapatan maymun Mizaru, kötü gözle bakmamayı,
Kulaklarını kapatan Kikazaru, kötüyü dinlememeyi,
Ağzını kapatan İwazaru, kötü söz söylememeyi öğütler.
Ne yazık ki biz konuyu, başka konularda da yaptığımız gibi ahlaklı ve zor olana göre değil, sorumsuz ve kolay olana göre çevirmişiz (birkaç sene önce atasözleri ile ilgili “at o sözü” başlıklı yazımı hatırladım).
Neredeyse bütün dinler ve öğretiler Japon maymunların felsefesi öğütleyip, talep ederken; neden biz kolaya kaçmışız?
Çünkü; toplumda güzel ahlaklı olmak, iş hayatında etik olmak, çalmamak, hak yememek, dürüst olmak ve doğarken sahip olduğumuz birçok erdemin bize menfaat sağlamayacağını düşünüyoruz. Ailelerde ve okullarda çocukların görmeleri ve eğitilmeleri gereken şeyler bunlardır. Bir de bunların yanına “salih amel” işlemeyi katarsanız, dünya zaten çok farklı bir yer olacaktır, hazır Ramazan ayında ibadet ettiğimizi düşünürken, asıl ibadetin buralarda olduğunun altını çizmek istedim.
Saygılarımla
