Türkiye Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Bulut ve sendika üyeleri SGK Bursa İl Müdürlüğü önünde düzenledikleri basın toplantısında EYT nedeniyle oluşan iş yükünün SGK çalışanları üzerindeki baskısını gündeme getirdi…
İbrahim Bulut’un anlattığı tablo hakikaten de SGK personeli açısından vahim bir durumu yansıtıyor:
“Bildiğiniz üzere 2 milyon 250 bin vatandaşımızı ilgilendiren, kamuoyunda EYT olarak bilinen emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili Kanun TBMM’den geçerek kanunlaşmış, uygulamada kadrosu 38 bin olmasına rağmen fiilen 23 bin personel ile rutin iş yükü kamu ortalamasının üzerinde olan SGK çalışanlarıyla 2 milyon 250 bin vatandaşımıza bir, iki ayda aylık bağlanması istenmektedir…”
Uzun ve bilgilerin iç içe geçtiği bir paragrafı özetleyecek olursak:
2 milyon 250 binlik EYT’linin emekli maaşını 23 bin memur bir ya da iki ayda bağlayacak!..
Sahiden de çalışan sayısını düşündüğünüzde müthiş bir iş yükü…
Türk Büro-Sen masanın öbür tarafında pek de insanların akla getirmediği, maaşların geç bağlanması durumunda günah keçisi ilan edilecek bir kesimin sorunlarını gündeme getiriyor…
Başkan İbrahim Bulut tarafından okunan basın bildirisinde şu ifadeler yer alıyor:
“Yıllık ortalama aylık bağlama kapasitesi 400 bin olan; olması gereken personelin yaklaşık yüzde 50 eksiğiyle hizmet veren kurumda 6 yıllık işin 1-2 ayda yapılması istenilmektedir.”
“ALTI YILLIK İŞ İKİ AYDA NASIL YAPILACAK”
İbrahim Bulut’un yaptığı açıklamanın bu bölümü daha da vahim:
“SGK’nın yıllık emekli aylığı bağlama kapasitesi 400 bin! Olması gerekenin yüzde 50 eksiğiyle hizmet veren kurumda 6 yıllık iş bir iki ayda nasıl yapılacak?”
Bulut sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Böyle bir iş yükünün, hiçbir karşılığı olmadan SGK çalışanlarından istenmesi, beklenmesi dünyanın her yerinde angaryadır.
Angarya da Anayasamıza göre suçtur…”
İbrahim Bulut Türk Büro-Sen bu kadar ağır iş yüküne karşın SGK çalışanları için Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunduğu raporda yer alan talepleri gündeme getirdi…
“666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiyelerin yeniden müktesep hak olarak düzenlenmesi,
Kurum İçi Uzmanlık hakkı verilmesi,
Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı oluşturulması ve buna bağlı Sosyal Güvenlik Tazminatı ödenmesi,
666 sayılı KHK ile kaldırılan fazla mesai ücretlerinin tekrar ödenmesi”
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...
(Fazla mesai uygulamasını neden kaldırmışlar ki! Şimdi SGK’da fazla mesai denilince aklıma geldi… 1975 yılında SSK’da fazla mesai uygulaması başlamıştı.
Zira, artık 20 ve 25 yılı dolduran kadın erkek sayısı artmıştı; başta emeklilik işlemlerinin takip edildiği Tahsis servisi olmak üzere tüm servislerde iş artmıştı.
O yıllarda her şey manuel yapılıyordu. Rapor alan sigortalılar hastalık izin paralarını kurumdan bizzat almak zorundaydı. Keza emeklilik için arşivdeki tüm dosyalar toplanıyor, günler bir araya getiriliyor, birkaç kez kontrol edildikten sonra kişi emekli edilebiliyordu.
Emeklilik için başvuran ortalama bir yıl beklemek zorunda kalıyordu. Şimdi her şey dijital… Ama yine de insan elinin değmesi gerekiyor. Yoksa bir sürü hatalı maaş bağlanır ya da hatalar nedeniyle maaş bağlanamaz…
İşte o yıllarda günde iki saat, cumartesileri tam gün mesai uygulaması başlamıştı, ama fazla mesai paraları neredeyse bir maaşa eşitti. O nedenle de herkes çok gönüllü bir şekilde mesaiye kalıyordu.
Bildiğim kadarıyla 10 yıl sonra mesai ücretleri zamlanmadı, eridi gitti; SGK çalışanları için fazla mesaiye kalmak da külfete dönüştü…1990’lı yılların sonuna kadar bildiğim kadarıyla SGK’da cüzi miktarda da olsa fazla mesai uygulaması vardı, demek ki o da kaldırılmış…)
İbrahim Bulut şunları söyledi:
“Sendikamız Türk Büro-Sen kurulduğu günden bugüne, ‘bizim ilkemiz önce ülkemiz’ diyen, sorumlu sendikacılığı kendine yol ve yöntem olarak belirlemiş Türkiye sevdalılarının meydana getirdiği bir sivil toplum kuruluşudur.
Ancak, Sendikamız “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ülküsüne de sıkı sıkıya inanmış bir sendikadır.
Bu nedenle, SGK çalışanlarının kendilerine yüklenen iş yükünün karşılığı dahi olmayan; 3 ayda bir yapılması öngörülen ödemeye ilişkin yasal düzenlemenin ivedilikle TBMM’den geçmesini talep ediyoruz.
Ayrıca yukarıda belirtmiş olduğumuz diğer taleplerimizin karşılık bulması için Türk Büro Sen olarak her platformda çalışmalarımız özveri ile devam etmektedir.”
Ve, yetkili ama etkisiz olarak nitelendirdiği sendikayı eleştirdi:
“Bugün SGK çalışanlarının özlük haklarının bu durumda olmasının sorumlusu 12 senedir Toplu Sözleşme masasında memurların ve SGK çalışanlarının haklarını aramayan yetkili etkisiz sendikadır.
SGK çalışanlarını içinde bulundukları düşük ücret ve maaşlardan kurtaracak yer toplu sözleşme masasıdır.
Bugün ‘pireye kızıp yorgan yakma’ zamanı değildir. Gün yetkiye en yakın sendika Türk Büro-Sen’e destek verme Türk Büro-Sen’i yetkili kılma zamanıdır.”
Türk Kamu Sen İl Temsilcisi ve Türk Büro Sen Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Bulut basın açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“SGK çalışanlarının bugün de yarın da yanında olacak olan ve SGK çalışanları düştükleri durumdan kurtaracak olan Türk Büro-Sen’dir.
SGK çalışanlarının mağduriyetlerinin ivedilikle giderilmesi amacıyla, haklı ve ısrarlı taleplerimizin takipçisi olacağımızı ve somut adım atılmasına yönelik görüşmelerimizin devam edeceğini kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”
SGK’da hala eskilerden birkaç tanıdık var; emekli olanlara da sordum; herkes resmen burnundan soluyor. Kimisi boşvermiş “Olduğu kadar, ölecek halimiz yok ya” diyerek saldım çayıra mevlam kayıra misali bir ahval içerisinde.
Kimisi tam tersi halde, “Olduğu kadar diyen yok, oldurmaya bakıyorlar. Nasıl olacak biz de bilmiyoruz” demekte. Memurlarla amirler arasında bu nedenle tartışmalar yaşandığı da söylendi. SGK çalışanları bu aralar epeyce sıkıntılı.
Türk Büro Sen’in SGK personelinin sıkıntılarını gündeme getirmesi yerinde bir girişim olmuş…
