USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hawaii Yerlisi kadının çağrısından ders çıkarmak

05-12-2022

Hem de tam zamanı, Uludağ Alan Başkanlığı Yasası Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmişken. Gelin önce Ha­waii’de neler oluyor, göz atalım.

24 yaşındaki Hawaii yerlisi bir kadın Pasifik Adalarını etkileyen sorunlar hakkında TikTok’ta düzenli videolar yayınlayarak, turizmin yerli Hawaiililer için aşırı zararlı ol­duğunu beyan ediyor.

Adı Lily olan bu kadın bir araştırmacıyla yaptığı söyle­şide, Hawaii’de yaşamakta olan yerliler için turizmin aşırı derecede zararlı olduğunu anlatmış. 2019 yılında Hawaii adalarını rekor bir seviyede 10,4 milyon kişi ziyaret etmiş, 2020’de pandemi nedeniyle bu rakam doğal ola­rak azalmasına rağmen yine de 6,7 milyonu bulmuş. Araştırmacının sorularını cevaplayan Lily, turistlerin Ha­waii’nin doğal değerlerine saygısız davrandıklarından, erozyon, ülkelerinin doğal ve ekonomik değerini düşü­ren hareketlerden ve kirlilik gibi çevreye zarar verebile­cek uyarı işaretlerini, çitle çevrili alanları ve ‘’İzinsiz Girilemez’’ işaretlerini görmezden geldiklerinden yakını­yor.

Sözlerine, “Vahşi hayvanları da ra­hatsız eden turist­lerin sayısı inanılmaz dere­cede çok” diye devam ederken, hayvanları taciz et­memeleri konu­sunda bol miktarda uyarı levhası olma­sına karşın geçen yıl bir turist çiftin fok balığına dokun­dukları için para ce­zasına çarptırılmalarının, sanki sıra dışı bir olaymış gibi med­yada manşetleri doldurduğundan, yakınmış. Lily, Hawaii’yi ziyaret eder­ken kuralları hiçe sayan turistleri, ‘’Ziyaret ettiğiniz yerin değerlerine saygı gösterme zahmetinde bulu­namıyorsanız, o zaman evinize dönebilirsiniz’’ diye ikaz ediyor. Ama dinleyen kim? Hawaii artık ABD’nin bir eyaleti. Turizm, eyaletin önde gelen hedefi ama artan turist sayısı yerli halka pek fayda sağlamıyor, paranın büyük bölümü otel sahiplerine, turizm endüstrisine akı­yor.

Hawaii vatandaşlarının turizme uzak durmalarına rağ­men bu hareket hızla gelişiyor, onlar da zararı en aza in­dirmek için birkaç yol deniyorlar, gelenlere şu çağrıyı yapıyorlar, “Çoğunluğu yabancılara ait otellere para ve­receğinize, gelin bizim evlerimizde kalın, Hawaii’yi ve bizleri yakından tanıyın, kültürümüzü deneyimleyin. Biraz Hawaii dili öğrenmek için zaman harcayın, yerli halkımıza ait işletmeleri, restoranları kullanın. Ve son olarak ta, her şeyi bulduğu­nuz gibi bırakın…”

Bunları okurken doğa cenneti Uludağ’ımızın paha biçilmez gü­zellikleri, renkleri gözümün önünden aktı durdu. Evet, Alan Başkanlığı Yasası, “Dört Mev­sim Uludağ Turizmini” hedefli­yor, diğer deyimle ağırlıklı olarak bugün Alplerde süregelen yaz turizmini öne çekiyor. Aslında bu konuyu daha önceki yazıla­rımda, kış turizminin yıldızı ola­rak bilinen Alp Dağları’nın bugün artık yaz turizminin çok büyük bir çekim merkezine dönüştüğünü, işlemiş­tim. Yasa tasarısını medyada yayınlanan şekliyle dikkatle okudum, Uludağ’ın geleceğinin şekillenmesini ve dört mevsim turizmin hedeflenmesini içermekle beraber, bu hedefin en önemli kaynağı olan Uludağ’ın doğal değer­lerinin korunmasına yönelik net adımlara rastlayama­dım, aynı Hawaii’nin vahşi hayvanlarının korunmaması gibi… İsterseniz Uludağ’ımızın doğa hazinesini bir hatır­layalım, yerküre üzerinde sadece Alplerde ve Ulu­dağ’da yaşayan çam cinsini, Uludağ Göknarı’nı, yine yerküre üzerinde sadece Uludağ’da bulunan 37 tür endemik bitkilerinin varlığını hatırlayalım ve bu değerlerimizin korunmasına yönelik çok net ku­ralların yasaya yerleşmesinin kaçınılmaz olmasını talep edelim.

Uludağ Üniversitemiz bilim insanlarının yaptıkları ça­lışmalarla yerlerini ve cinsleri belirledikleri endemik bitki alanlarını, bilgi panolarıyla donatalım ve Meclise sunu­lan yasaya da bu alanların korunmasına yönelik madde­leri yerleştirelim. Ayrıca bugün Alp Dağları’nı yaz aylarında dolduran turistlerin, tatilleri süresince orman­lar içinde hiç ağaç kesmeden oluşturulmuş, yön ve me­safe levhalarıyla donatılmış binlerce kilometre yürüyüş yollarında gün boyu yürüdüklerini de hatırlayalım. Ulu­dağ’ı da yaz turizmine benzer yürüyüş alt yapısıyla do­natalım. Yasa çıktıktan sonra Alan Başkanlığı Yönetimine önerim, yaz turizm oluşumuna adım atmadan, ekipleri­nizle birlikte Alp Dağlarını yaz aylarında ziyaret edin, orada oluşan yaz turizm hareketinin içinde olarak Ulu­dağ’a yönelik kararlarınızı netleştirin.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?