Peş peşe gelen kayıplar serisi özellikle de son Altınordu yenilgisi sonrası camiada bitkin, bedbin, yılgın ve de kırgın hava iyice kendini hissettirmeye başladı. Zihinleri ‘bu iş bitti’ gibisinden umutsuzluk duygusu sarıp sarmalamış durumda...
Ortada 14 maçın karşılığı sahipsiz 42 puan dururken neden böyle düşünülüyor ki? Bunun cevabı çok ve açık ve net:
Çünkü taraftar Bursaspor’un mevcut kadrosunda yer alan hiçbir futbolcuya güven duymuyor artık! Bunun en büyük nedeni de Bursaspor’un çökmediği geçmiş yönetimler tarafından çökertildiği görüşü camiada artık resmen dillendiriliyor.
Forma, arma, marka, tarih, geçmiş, asalet Yeşil Beyazlı formalılar için hikâye... Kadroda yer alan neredeyse tamamı sanki ‘şu lig bitse de gitsek’ formatında.
Mesela İzmir’deki son karşılaşmada sahada Bursaspor diye bir takım var mıydı?
İsimlere ve seremonideki çehrelere bakarsanız ‘evet...’
Ancak sergilenen oyuna ve neticeye bakarsanız ‘hayır...’
Şirket veya fabrikadan ya da kurumdan bir takım kurup halı sahaya gittiğinde ayağına top yakışanları ön tarafa, kiloları olanları arkaya dizersiniz, taktik verecek mi var, oynarsanız işte…
Onca teknik adam değişikliğine rağmen haftalardır Bursaspor 11'inin arkadaşlar arasında kurulmuş halı saha takımından farkı yok!
Futbolda özellikle milli takıma özgü geçmişte "Yenildik ama ezilmedik" günlerini yaşamış biri olarak koca bir sezonda geride kalan 24 haftalık sürecinde geçtik süper oyunu bu takımın taraftarına izlettiği vasatın altındaki futbol neyin nesidir?
Bugün hafta sonunda 20 maç izleyen genç kuşakları ‘iyi oynadık ama kaybettik’ masalına inandıramazsınız...
Kimsenin bundan fazla bir beklentisi yok aslında. Bursaspor herkese rahatlıkla kaybedebilir bir halde çünkü. Tribünlere gelmeyenler bir tarafa, gelenlerin de stadyumu terk etmeleri büyük bir kaosu işaret ediyor artık.
Ne yazık ki; Yeşil Beyazlı temsilcimiz, istisnasız en pasif futbol oynayan takımı bu ligin!
Uzun zamandır da böyle.
Geçen sezon oyun gücü yoksa da Hasan Ayaroğlu-Kubilay Sönmez-Enver Cenk Şahin üçlüsünün kalitesi ile işi yürütüyorlardı ama onlar ayrılınca defolar ortaya saçılmış oldu. İşte onun için gelen–giden hocalar bir türlü çare üretemiyorlar üretemezler de!
Bursaspor’un bugün bulunduğu konum ile ilgili görüşlerini sorduğum mevcut yönetimin efsane isimleri sezon başından bu yana ‘takımın çok yavaş oynadığı’ düşüncesinde birleşiyorlar.
Bırakın hızlı oynamayı, hızlı düşünebilmekten bile aciz bir oyuncu gurubunu bir araya getirmişsiniz ve başarı bekliyorsunuz!
Olacak şey mi bu?
Biz de pembe mektup modasına uyup kahır mektubu okumaktan içi kararanlara umut pompalayarak bitirelim.
‘Önemli olan yere düşüp düşmemen değil, tekrar ayağa kalkıp kalkmamandır.’
Vince Lombardini denilen bir zat söylemiş.
Temennim ve düşüncem o dur ki; Bursaspor’un silkinme ihtimali çok düşük de olsa hâlâ daha mevcuttur..
