USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bursa’nın değerlerini doğru okumalıyız

22-05-2023

Önceki hafta EKOHABER gazetemizin manşetini “Sa­nayici toprağa değil, üretime odaklanmak istiyor. OSB’lerde kira ve arsa maliyetleri cep yakıyor’’ haberi doldurmuştu, orta sayfamızda da bazı OSB ve firma yöne­tim kurulu başkanları tezlerini aşağıdaki başlıklarla savu­nuyorlardı;

“Planlı sanayi alanları genişletilmeli”, “Çözüm yeni üretim alanlarında”, “Enflasyon kontrol altına alın­malı”, “Kira artışları yatırımları olumsuz etkiliyor”, “KOBİ OSB’ler inşa edilmeli”, “Kira değer haritaları oluşturulabilir”, “Olumsuz etkiler kaçınılmaz oluyor”, “Maliyetler kaçak sanayileşmeyi artırıyor”, “Yatırım ka­rarları öteleniyor”, “Büyüme hedeflerini sınırlayabilir”.

Bu haberi okuduğumda, önce dönemimde yaptığımız ve yenisi henüz meclisten geçmediği için halen yürürlükte olan 1/100.000lik imar planının yapılış süreci canlandı gö­zümün önünde. O planda mevcut OSB’ye ek olarak NOSAB konmuştu, planın onay işlemleri başlamadan BTSO Meclisi’nde anlatılmış, o günün sanayicileri yeni OSB olarak NOSAB’I gö­rünce çok sevinmiş ve plana “Bursa Anayasası” adını koymuşlardı. Ama ne yazık ki o anayasa delik deşik edilmiş, bugünkü hallerinden yakınan yeni OSB’ler doğmuştur.

Bu hızlı sanayileşmenin kentimiz üzerindeki en etkin negatif etkisi, hızlı göç hare­keti yaratması nedeniyle kent nüfusundaki hızlı artıştır. DSİ 1962’de Bursa İçme Suyu Projesi’ne başladığında, ken­tin yıllara göre nüfus büyümesini uluslararası yöntemler kullanılarak hesaplanmış ve 2000 yılı nüfusunun1 milyon 50 bin olacağı tahmin edilmişti ki, bu rakam tutmuştur. 2030 nüfusu için belirlenen rakam 2,3 milyon idi ama daha bugün kent nü­fusu 3,2 milyonu aştı.

Bu hatırlatmaları yap­tıktan sonra kira ve arsa maliyetlerinden yakınan iş dünyamıza sesleniyo­rum:

Sizin de üyesi olduğu­nuz BUSİAD, Bursa Viz­yonu’nu açıkladı, BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar, altı aydan fazla süren bir çalış­mayla belirledikleri Bursa Vizyonu’nu, ‘’Sanayi, Tarım ve Turizm’’ olarak belirlediklerini söyledi. Gelin önce açıkla­nan Bursa Vizyonu’nu okuyun, irdeleyin ve kendi alanı­nızda siz de değerli kentimizin geleceğine yönelik planladığınız, yanlış adımlardan vazgeçin, doğruların pe­şinde koşun.

Aslında biz bu konuyu BUSİAD içinde kurulu Yeşil Bursa Çalışma Grubu olarak, yeni 1/100.000lik imar planı hakkın­daki görüşümüzü belirlemek amacıyla daha önce de ince­lemiş, o günkü BUSİAD Başkanı Hadi Türkay ile beraber görüşlerimizi Sayın Alinur Aktaş’a sunmuş ve aşağıdaki konuları dile getirmiştik.

Bursa ili, sanayinin yanındaki diğer potansiyelleri de, ve­rimli tarım topraklarına, tarih ve doğa değerlerine sahip olması nedeniyle, tarım ve turizmdir. Uludağ’ın 1320 bitki türüne ev sahipliği yaptığı, bunlardan dünyada sadece Uludağ’da bulunan 30 tür endemik bitkileri ve sadece Alp­ler’de ve Uludağ’da bulunan köknar çam türünü öne çıka­rarak, oluşturulacak yürüyüş ve yaşam alanlarıyla çekim merkezi haline getirilmesiyle ve de kentimizin tarih değer­lerinin doğru tanıtılmasıyla Bursa dünya turizm pazarına etkin biçimde açılabilecektir. Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, Deveci Armudu’nun, ahududunun, siyah incir ve yaban mersini gibi ürünlerin ihracat potansiyelinin yüksek olduğunu vurgulamıştı.

Evet, Bursa bugün 17 resmi OSB ve bazı resmi olmayan OSB’leriyle bir sanayi kenti ama barajlara, sulama sistem­lerine ve de birinci sınıf tarım topraklarına sahip çok de­ğerli bir tarım kenti de. Hem de sanayi ürünleri gibi tarım ürünlerini de ihraç eden bir kent. Bu nedenle kentin gele­ceğine yönelik kararlar alırken bu değerlerimize sahip çık­mak büyük önem taşıyor.

Bursa’da sanayideki sorunları çözmeye, sanayiyi geliştir­meye soyunan değerli iş dünyamıza bir küçük sesleniş daha yapıyorum, illa yeni OSB’ler kurulsun diyorsanız, Anadolu’ya açılın, demiryolu ağına bağlı kentlerimize yeni sanayi atılımlarıyla o kentlerin ekonomik yaşamını gelişti­rin. Siz de ürünlerinizi demiryolu ile daha az para sarfıyla hedeflerine ulaştırın.

Aslında açıklamalarınızda pek değinmemişsiniz ama sizin önemli bir sorununuz da kalifiye elaman eksiğiniz, bu açığı kapamak için de bölgelerinizde uygulamalı meslek okulları açılmasına, öğrencilerin eğitim sürecinde sizlerin tesislerinizde uygulama içine girmesine destek olun.

Sizlere bir daha sesleniyorum, birçoğunuzun fabrikaları­nın yerleştiği Bursa’mızın birinci sınıf, tamamı sulanmış, çok verimli tarım topraklarıdır. Lütfen bu toprakların de­ğerlerine sahip çıkın, iş alanlarınızı geliştirme yolunda bu topraklara zarar vermeyin. Aksine toprakların tarımsal ve­riminin artırılması yolunda atılacak adımlara, geliştireceği­niz teknolojilerle katkı koyun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?