USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BARİYER SİZİN GÖZLERİNİZDE!

22-10-2023

SURİYE İÇ SAVAŞI

Sizleri bir belgesel ile tanıştırmak istiyorum. 2020 yılının ödülden ödüle koşan belgeseli.İsmi ‘’For Sama’’. Türkçemizde ‘’Sema İçin’’ anlamına gelir. Suriye’deki Savaşı en gerçek en kanlı haliyle gözler önüne seriyor.

96 dakikalık bir belgesel. Tam 500 saatlik gerçek çekimlerden oluşuyor.

Evet izledim. Büyülendim. Ağlamaktan kendime zor geldim.

Her yer kan. Her yer yıkık dökük.

Belgesel, yönetmenin Suriye’de 5 yıl boyunca yaptığı çekimlerden, savaşa ve kuşatmaya dair şahitliklerini ortaya koyuyor. 

Evet, çekimler tüm çıplaklığı ile belgeselde yer alıyor.O kanların akışı, hastanelerin yıkılışı, insanların dramı, çocukların çaresizliği…

Üniversite eğitimi için gittiği Halep şehrinde kendini bir anda iç savaşın ortasında bulan Yönetmen Waad Al-Kateab orayı terk etmeden kalıyor ve eşi Doktor Hamza Al-Kateabile tanışıyor.

Aşk hikayesi, bomba sesleri arasında beyaz gelinlik, mucize doğan bir bebek. Sema.

Her detayı insanı etkiliyor. Sadece beni etkilememiş olacak ki kendi çekimi olan görüntülerden hazırlanan belgesel Oscar'a aday gösterildi. 

Merak edenler için hayır Oscar ödülü alamadı; amaDünyada 100'e yakın ödül aldı.

Bir ödülde Güzel Ülkem Türkiye’mden.Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüzce düzenlenen Uluslararası Göç Filmleri Festivali yine yıl 2020 elbette, en uzun metraj belgesel ödülünü alıyor.

Hali hazırda da Güzel Ülkem Türkiye’mde bulunan Suriye vatandaşı sayısı 3.193.386.

Yani daha ortada belgesel filan yokken resmi olarak ülkemize kabul ettiğimiz, misafir ettiğimiz, yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz Suriyeli sayısı 3 milyon civarında.

Resmi sayıda olmayanların sayısı da elbette vardır. Onları da başımızın üstünde ağırladık. Seven de sevmeyen de isteyen de istemeyen de bir kez incitmedi.

Yetmedi gözbebeğimiz askerlerimizi gönderdik. Nereye mi?

Suriye’ye.

Şimdi dikkatinizi önemle rica ediyorum. Belgeseli defalarca izledim defalarca. Ağladığım için gözümden kaçmıştır dedim; ama tek bir yerde Türkiye’ye teşekkür yok.Adımız bile geçmiyor neredeyse.

Belgeselin sonunda Türkiye’den geçip gidiyorlar. O kadar Güzel Ülkem Türkiye’mden sadece üç tane ağaç gösteriliyor. Bu bu kadar. Nereye mi dersiniz?

İngiltere’ye.

Halen de orda yaşıyorlar. Neymiş Türkiye’deki insanların Suriye’de olup bitenleri anlamasını istemişler. Kaçmamışlar da işte filan bir şeyler.Bir de açıklamaları var. Tabi tabi aynen şöyle.

Filmin öncelikli olarak Türkiye'de gösterilmesi gerektiği düşüncesini de taşıdığını ifade eden YönetmenKateab, şunları kaydetti(21.12.2022 İstanbul- Harmony Projesi Kapsamındaki Gösterim)

 

‘’…Türkiye'de Suriyelilerle Türkler arasında bir bariyer olduğunu da düşünüyorum. Bir iletişim eksikliği var. Ben bu filmin bu bariyeri kaldırması yönünde bir etkisi olmasını istiyorum. Çünkü Suriyelilerin Türkleri iyi anlaması lazım ve Türklerin de Suriyelileri iyi anlaması lazım. Türklerin, Suriyelilerin haysiyetli ve onurlu bir hayat istedikleri için buraya geldiğini bilmesini isterim."

Bariyer dediğiniz şey esasen nedir ben söylemiş olayım buradan.

Sizin Önyargılarınız.

Bizim Merhametimiz.

Bariyer var, evet. Nerede biliyor musunuz?

İngiltere.

Sizleri anlamayan Biz değiliz. Biz, belgeseli görmeden Sizi anladık. Sizi anlamaları için de bas bağıran da Size ödülünüzü takdim eden Bizim Bakanımız. Bizim Genel Müdürümüz. Biziz Biz!Kime anlatmaya çalıştık biliyor musunuz?

İngiltere.

Evet, bir teşekkürü Güzel Ülkem Türkiye’me çok gördüğünüz belgeselinizde emeği geçen herkesi kutlarım.

Tek kelimeyle ‘’Harika’’.

Dilerim, gözlerinizdeki bariyer bir an evvel kalkar ve yaşadığınız ülke İngiltere’de aslında ne kadar da yalnız olduğunuzu görürsünüz!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?