Mevlana Celaleddin Rumi'nin son dönem eseri Mesnevi'deki bu ifade…
Dünkü Bursa- Kocaeli maçının sanki günümüze tersten yansıması gibi!
Bugüne kadar son düdük çaldığında hep gün batımının solgun yüzünü gören Timsah…
Haftalar sonra güneşin olmasa bile ayın ilk parlak ışıklarını gördü
3 puana yaşamın olmazsa olmazı 3 temel kavram hava-su-ekmek kadar ihtiyaç duyan Bursaspor, karşılaşma öncesi tamamlanan düşme hattındaki rakipleri Denizli ile Menemen’in maçlarını kaybetmesi iştahlandırmış olmalı ki Kocaeli karşısına adeta ramazan topu gibi patlayarak gibi çıktı.
Yeşil Beyazlılar ilk düdükle birlikte tribünlerin de desteği ile kazanma adına sahada 11 kişi ile ‘tek yürek’ olmaktan çıkıp, bir anda 20 bin seveniyle ‘çok yürek’ oluverdi.
Bunun semeresi olarak ilk 8 dakikaya 4 korner sığdırıp ardından da Hasan Ayaroğlu’nun ayağından beklenen gol erken geldi.
Golden sonra Mustafa Er’in öğrencileri ‘1-0 olsun benim olsun’ mantığı ile Timsah Arena’nın zeminine yatağı döşeyip üstüne de battaniye serip istirahata çekilince konuk Körfez temsilcisine güven geldi. Nitekim ilk yarı boyunca Bursaspor ceza sahasına bir çift Kocaeli’li krampon ayak basmazken 45 artıda Pereria bir girdi pir girdi takımına beraberliği getirdi: 1-1...
Oysa tek kale götürdüğün oyunun hemen başında öne geçmişsin, ondan sonra niye olur, neden olur bilinmez, frene niye basılır? Almışsın götürüyorsun, bir gol daha sıkıştırsan rahatlayacaksın. Sevdalılarına ‘yürek ağızda nabız tavanda’ maç seyretme azabı yaşatmayacaksın.
Timsah ikinci yarıya 20 bin kişilik tribün korosunun çıkardığı o müthiş gürültü eşliğinde Körfez’in üstüne resmen ‘kâbus’ gibi çökerek başladı.
Zalazar-Namık ikilisinin rakip ceza sahasının hemen önünde pas düetinde Pedro topu ağlarla buluşturdu bu gol yürek çarpıntısından tık nefes olan Yeşil Beyazlı taraftarlara soluk oldu: 2-1...
Bir kaz daha geriye düşen Kocaelispor’da sinirler keman yayı gibi gerildi. Sağ bek Semih Karadeniz üstüne elzemmiş gibi saha temizleme görevine soyunup çimlerdeki pet şişeyi tribüne iade edince kırmızıyı gördü. Tabelada olduğu gibi sahada da bir eksik kalan konuk ekip bu andan sonra çözüldü...
Varoluş felsefesinin sahibi Descartes yaklaşık 400 sene önce ne güzel söylemiş…
‘Düşünüyorum o halde varım’ diye…
Bursaspor’da dün gece kendisine ‘Süperdi düştü, TFF’ye gömüldü, orada da öldü” gözüyle bakan dosta düşmana…
Ilıman bir Bursa nisan akşamında sanki ünlü düşünürün sözleriyle seslendi:
‘YAŞIYORUM O HALDE VARIM…’
